spot_img
13.8 C
Lefkoşa
spot_img

ESNAF VE ZANAATKARLAR HÜKÜMETE KARŞI EYLEM BAŞLATIYOR

Adalet Platformu’yla birlikte bir hafta içerisinde “salgın sürecinde yaratılan eşitsizlik ve mağduriyet” gerekçesiyle hükümete dava açacaklarını kaydeden KTEZO yetkilileri, paydaşlarla beraber yürütülen borçların yeniden yapılandırılması çalışmalarını sonuçlandıracaklarını açıkladı.

KTEZO yöneticileri, Taner Akcan Çıraklık ve Yetişkin Eğitim Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirdikleri toplantıda, “Yazıklar Olsun” sloganıyla bir eylemlilik sürecine girildiğine işaret ederek, bugünden itibaren çeşitli bölgelerdeki işyerlerini ziyaret ederek, tepkilerini beraber ifade edeceklerini kaydetti. Oda tarafından hazırlanan ve esnafın problemlerinin dile getirildiği videonun da tüm mecralarda paylaşılacağı ifade edildi.

Öte yandan, iş yerlerinin kapılarına asmak üzere hazırladıkları ve bir yanında “Hükümete rağmen açığız”, diğer yanında ise “Kapalı ancak hükümete rağmen açacağız” mesajlarının yer aldığı levhalar ile “Hükümete karşı” etiketi bulunan dezenfektan dağıtılacağı belirtildi.

KANBER: “AÇILDI DEMEKLE AÇILMA OLMUYOR”

KTEZO Başkanı Mahmut Kanber, pandemi sürecinde yaşananların tüm dünya toplumları tarafından yaşandığını ve ilgili devletlerin halkını yaşatmak, ekonomisini sürdürmek amacıyla çeşitli önlemler aldığını ancak bu noktada KKTC hükümetinin yetersiz kaldığını söyledi.

Kanber, hükümetin “kaynak yok” savunmasını doğru bulmadıklarını ve esas problemin, sorunları yaşayanlarla, sorunları idare etmesi gerekenlerin birbirlerini anlamamasından kaynaklandığını belirterek, sosyal devletin toplumu anlaması ve sorunlarına çözüm bulması gerektiğini ifade etti.

Mahmut Kanber, 13 aydır süren pandemiyle ortaya çıkan olağanüstü koşullarda 5 bini aşkın iş yerinin kapanmasının, 50 bini aşkın kişinin işsiz kalmasının, büyük nüfus kaybı yaşanmasının ve eğitimle turizmin başlayamamasının sebebinin ise plansızlık olduğunu öne sürdü. Kanber, pandeminin ilk gününden beri oda olarak planlanmanın yapılması gerektiğini tekrarladıklarını ancak karşılığını görmediklerini belirtti.

Sınırı kapılarının kapalı olmasının Lokmacı ve Surlariçi dışındaki bölgeleri de etkilediğini kaydeden Kanber, “Açıkçası çarşılar açıldık demekle açılma olmuyor. Bugün Girne çarşısına girdiğinizde, binlerce esnaf siftahsız işyerini kapatıyor. Lokmacı’da birçok işyeri kapalı, açık olanlar siftahsız kapatıyor. Mağusa’da üniversite yolu veya Suriçi esnafının yanı sıra Güzelyurt, Lefke, İskele gibi bölgelerde de bunların yaşanmasının bir açıklaması olmalı” dedi.

Kanber, mücadelelerini toplumun tamamı için, “ayrışmadan ve ayrıştırılmadan” sürdüreceklerini vurgulayarak, “Ülkedeki ekonomisi, en az yüzde 50 daraldı. Bazı işletmelerin gelir kaybının yüzde 100 devam ettiği koşullarda  ‘Biz açtık, siz başınızın çaresine bakın’ denilmesini kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

TULGA: “STATÜKONUN VARLIĞINI KENDİ HALKININ İFLASI, YOKSULLUĞU, MÜLKSÜZLÜĞÜ ÜZERİNDEN SÜRDÜRMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ”

KTEZO Genel Koordinatörü Hürrem Tulga ise okuduğu basın açıklamasında, salgının sosyo ekonomik hayat üzerindeki yıkıcı etkisinin devam ettiğini, TL’nin de değer kaybetmesiyle birikimlerin tükendiğini, borçların çığ gibi büyüdüğünü söyledi.

İş gücüne katılım oranının yüzde 40’lara, istihdam oranının yüzde 30-35’lere düştüğünü, sigortasız araç kullanan insan sayısının ise 20 bini, seyrüseferini ödeyemeyenlerin de 40 bini geçtiğini ileri süren Tulga, “Taş üstünde taş kalmadı” dedi.

Tulga, daralma ortalaması dünyada yüzde 5-8 iken, KKTC genelinde yüzde 15, mikro düzeydeki işletmelerde ise yüzde 50 olduğunu söyleyerek, “Maalesef kendi halkının iflası, yoksulluğu, mülksüzlüğü üzerinden varlığını sürdürmeye çalışan bir statüko var karşımızda” ifadelerini kullandı.

Hürrem Tulga, çalışanlara istihdam destek ödeneğinin yapılmadığı, kapanmadan dolayı işletmelere gelir desteği verilmediği, borç faiz desteğinin sağlanmadığı, bütçe olanakları çerçevesinde çalışanlara, işsizlere, küçük ve orta boy işletmelere kaynak kullanmayan tek ülkenin KKTC olduğunu iddia etti.

 Tulga, “Üretenlerin, emek verenlerin, alın terini harç yapanların ve vergi ödeyenlerin üzerine basarak, ezim ezim eden bir statükonun varlığını kabul edebilir miyiz? Soru da budur” dedi.

İLGİLİ HABERLER

Bizi takip edin

3,234TakipçilerTakip Et
5,673TakipçilerTakip Et

SON HABERLER