Erhürman şunları söyledi.

“UBP’de hem metal hem de mental yorgunluk var” dedikten sonra, bana yönelik olarak da “Hükumet gayrimeşrudur diyemezsin” demiş Sn. Arıklı. Yorgunluk ithamının yanıtını UBP verir, vermez, onu ben bilemem. Ama ben, 
1. Sn. Ertuğruloğlu’nun “Türkiye Faiz Bey ile çalışmak istemiyor” açıklamasından, 
2. Sn. Sucuoğlu’nun “Sn. Tatar, Sn. Atun’u görevden alAmadı” saptamasından, 
3. Sn. Tatar’ın “UBP Parti Meclisi ‘başbakan’ı belirlesin”, “Sn. Sucuoğlu’nun “başbakanı Parti Meclisi’nde belirleyeceğiz” açıklamalarından sonra Parti Meclisi beklenmeden Sn. Üstel’in görevlendirilmesinden,
4. Sn. Sucuoğlu genel başkan sıfatıyla “DP ve YDP ile hükumet görüşmesi yapılması bize yakışmaz” dedikten sonra, kendisi genel başkanlığa devam ederken DP ve YDP ile hükumet kurulmasından,
5. Sn. Sucuoğlu’nun görevden almak için istifayı göze aldığı Sn. Atun’un, Sn. Sucuoğlu hala genel başkan iken “UBP’nin bakanı” olarak atanmasından,
6. Sn. Sucuoğlu ile hükumet programına konulması görüşülmeyen ve Sucuoğlu hükumetinin düşmesinin sebebi olarak gösterilen “100 günlük program”ın Sn. Üstel ile anlaşılarak hükumet programına konulmasından,
7. Ve tabii ki Sn. Sucuoğlu genel başkan iken, Sn. Sucuoğlu’na “sürpriz” olacak şekilde Sn. Üstel’in hükumeti kurmakla görevlendirilmesinden sonra, bu atamanın Anayasa’nın lafzına (sözüne) uygun görünse de, Kıbrıs Türk halkı ve demokrasi indinde meşru olmadığını söyledim. “Yasallık” ve “meşruluk” kavramlarının birbirinden farklı olduğunu bildiğim için, yukarıda sıraladığım gerekçelerle Partimle birlikte söylemeye de devam ediyorum, edeceğim.
Bu arada, yerel seçimlerin Anayasa’ya aykırı biçimde “ertelenmesi”ni ve Sn. Atun’un Anayasa’ya aykırı biçimde görevden “alınAmamasını” sağlayanların, durmadan “Anayasa”‘dan söz etmesinin ilgili ağızlara yakışmadığı kanaatinde olduğumu da belirtmek isterim!