Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, hükümetin ülkeyi yönetmediğini kaydederek, meselenin artık varoluş meselesi olduğunu vurguladı.
CTP Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre Erhürman, katıldığı bir web tv programında değerlendirmelerde bulundu.
“Adına hükümet denilen yapının ülkeyi yönetmediğini” ifade eden Erhürman, “Mesele CTP meselesi değil, bu memleket ve varoluş meselesidir. Bu zihniyet, var oluşumuzu kemiriyor” diyerek, bu zihniyetten kurtulmanın Kıbrıs Türk halkının tarihsel sorumluluğu olduğunu söyledi.
-“İki yıldır düzenleme yapılması gerektiğini söylüyoruz”
Yabancılara mülk satışı meselesinin düzene kavuşturulması gerektiğine dikkat çeken Erhürman, 2004 yılından sonra da inşaat patlaması yaşandığını hatırlattı ve “2009’da da elimizde patladı” dedi. Orams Davasını anımsatan Erhürman, “Bu dava yıllarca bizi uğraştırdı… Bireye karşı açılan davanın hedefi o birey değil, buradaki mülkiyet düzeni” dedi. Erhürman, Rum Dışişleri Bakanı Kombos’un açıklamalarına da değinerek, Kombos’un tutuklama olayının endişe yaratmak amaçlı ve siyasi olduğunu söylediğini aktardı.
CTP olarak iki yıldır yabancılara mülk satma meselesinin ve inşaat sektörünün düzenlenmesi gerektiğini söylediklerini belirten Erhürman, “Biz iki yıldır bu tren üstümüze geliyor dedik. Yapmadığımız takdirde, gerek içeride gerek dışarıda başımıza işler gelecek dedik” dedi ve konuyu hiçbir zaman bireysel dava düzleminde ele almadıklarını kaydetti.
-“Bunları daha önce de kullandılar”
Kıbrıs sorununda doğru zemine basılmasının önemine vurgu yapan Erhürman, “Kıbrıs sorununun çözülmediği koşullarda mülkiyet konusunda Rum tarafının elinde enstrüman yok mu? Bunları daha önce de kullandılar” dedi ve 2005’te kurulan Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) 5 yıl sonra Demopulos kararı ile tescil edilebildiğini anımsattı.
“Federasyon bitti, iki devletli çözüm geldi” dendiği zaman her şeyin zannedildiği gibi olamayacağını ifade eden Erhürman, Rum tarafının davranışının iyi niyetli olmadığını ama Kıbrıs Türk tarafının da doğru zemine basmadığını söyledi.
Rum basınında çıkan “Kuzeydeki Rum mallarını satan 95 kişiye tutuklama kararı” iddiaları ile ilgili de konuşan Erhürman, Rum Dışişleri Bakanının niyetinin endişe yaratmak olduğunu kaydetti. BM kişisel temsilcisinin Kıbrıs’a gelmeye hazırlandığı günlerde söz konusu gelişmelerin yaşandığını dile getiren Erhürman, insanların karşı karşıya kaldığı tedirginliklerden bahsetti.
-“Geçmişte hiçbir şey olmamış gibi yaşıyoruz”
“Kurumsal hafızayı sildik, geçmişte hiçbir şey olmamış gibi yaşıyoruz. Kıbrıs sorunu çözülmeden, bu ülkede tam olarak öngörülebilir bir yapı oluşturmak mümkün değildir” diyen Erhürman, diplomatik hamlelerin önemine işaret etti. TMK’yı kurarken de karşılarındaki zihniyetin Anayasa Mahkemesine gittiğini hatırlatan Erhürman, söz konusu durumu “Sarayönü Politikası” olarak niteledi. Dünyanın Sarayönü’nden ibaret olmadığının altını çizen Erhürman, 2017’de masaya tekme atan iki kişiden birinin de Rum Lider Nikos Hristodulidis olduğunu vurguladı. Yabancılara mülk satışının bugün başlamadığını dile getiren Erhürman, pandemiden sonra artış olduğunu son iki yılda bunu çok gür sesle söylemeye başladıklarını kaydetti. Bir an önce düzenleme yapılması adına iki yıldır konuyla ilgili çağrı yaptıklarının altını çizen Erhürman, hiçbir adım atılmadığını söyledi. Erhürman, “Bu memleket gitti gidiyor. Üç sene sonra bu memleketi tanıyamayacağız” diye konuştu.
-“Orta sınıf buharlaştı”
Ülkede yaşanılan durumun sadece yoksulluk olmadığını, orta sınıfın buharlaştığını ifade eden Erhürman, “Piramidin ortası kayboldu. Bir toplumda orta direk yıkıldığında çadır çöker. Yoksullaşma ekonomide düzenlemeyle zaman içinde aşılabilir ama bu yoksullaşma bize yoklaşma getiriyor” diye konuştu. Memleketin yönetilmediğini ifade eden Tufan Erhürman, Kıbrıs Türk halkının ne konut piyasasında, ne market piyasasında olduğunu, lokantalarda artık “Türkçe” duyulmadığını anlattı. Erhürman, göç sorununa da değinerek, gençlerin ev alamadığını, hastanede yer bulamadığını, bunun yanında birçok sorun yaşadığını ve bunların sonucunda da göç ettiklerini söyledi ve “Bu, beni toplum olarak yok oluşa sürüklüyor. Varoluş mücadelesinin en kritik dönemlerinden birinden geçiyoruz” dedi.
-“Hepimizi polis yazsalar bile başa çıkamayız”
Ülkede birçok sorun varken karşılarındaki zihniyetin ise “T izinlerini nasıl dağıtırız” diye düşündüğünü söyleyen Erhürman, söz konusu zihniyetin bu halkın gailesini çekmediğini kaydetti. “Bu devlet yönetilmiyor. Bu, bir devlet yönetimi değildir” diyen Erhürman, nüfus politikasının önemine işaret etti. “Öyle bir hale gidiyoruz ki hepimizi polis yazsınlar, başa çıkamayacağız” diyen Erhürman, bir an önce nüfus politikası yapılması gerektiğini yineledi.
Asgari ücretin kaç olursa olsun, bir ay sonra tekrar aynı sıkıntıların yaşanacağını vurgulayan Erhürman, “2024’te bu halkın temel görevi, bu zihniyetten kurtulmaktır. Bunun altından sonradan kalkmak zor olacak. Bu kurulan çarpık yapı, neresinden tutsan elinde kalıyor” dedi. Bu zihniyetle her dakika “aşağıya” gidildiğini ifade eden Erhürman, “Bu mesele CTP meselesi değil, bu memleket ve varoluş meselesidir. Bu zihniyet, var oluşumuzu kemiriyor” diye konuştu. Erhürman, “Bu zihniyetten kurtulmak, Kıbrıs Türk halkının tarihsel sorumluluğudur” diyerek sözlerini sonlandırdı.