Son günlerde, Türkiye Cumhuriyeti ile Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü çalışmalarının yürütüldüğünü hatırlatan Erhürman, bu çalışmalardan önce iç çalışmaların tamamlanmış olması gerektiğine değinerek, ”Şu anki protokol görüşmeleri hangi zeminin üzerinden yürüyor? Meclisin bundan haberi yok” dedi.
Protokolden ortaya çıkacak kaynağın, ne kadarının gerçekleştirebileceğinin ve nasıl değerlendirileceğinin büyük önem arz ettiğini söyleyen Erhürman, özellikle, protokolde, Türk Lirası kullanımından kaynaklı ihtiyat akçesinin bulunup bulunmayacağını sordu.
Erhürman, bugüne kadar yapılan protokollerin hepsinin gerçekleştirilemediği ve kaynaktan her sektörün yararlanamadığını, bu nedenle protokoller sisteminin tekrardan değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Hammadde, akaryakıt gibi zamların yapılması konusunda mevcut durumdan dolayı eleştiri yapmanın doğru olmadığını ancak elektrik ve alkollü içeceklere getirilen zammın “olması gereken zamlardan” olmadığını vurgulayan Erhürman, elektik zammının tümüyle halka yansıtılmak yerine maliye ve halk arasında bölüştürülmesi gerektiğini kaydetti.
Erhürman, alkollü içeceklere getirilen zammı ise “Ekonomik akıldan yoksun” olarak nitelendirerek, bu zammın sigaraya getirilen zam gibi olmadığına, birçok sektöre domino etkisi yaratarak, maliyeye kazanç yerine zarar getireceğine işaret etti.
Fiyat istikrar fonunda 3-4 lira zammın görüşülebileceği ancak 30-40 lira yapılan zamların kabul edilemeyeceğini kaydeden Erhürman, güneydeki bazı içeceklerin daha ucuz kaldığını söyledi ve konunun tekrardan gözden geçirilmesini talep etti.
Erhürman, gümrüğe alınacak personele ilişkin de, bu kişilerin sınavlarının geçerliliğinin 20 gün içerisinde biteceğini, bu nedenle 20 gün içerisinde çözülmesi gerektiğini vurguladı.