Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, belediyeleri çöp dahi toplayamayacak hale getirmek üzere kurgulanmış bir kaos ortamında bulunulduğunu vurguladı. Hükümetin, ayakta kalan belediyeleri de batırmak üzere harekete geçtiğinin altını çizen Erhürman, CTP’li belediyelerin de durumlarının ortada olduğunu kaydetti. CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, hükümetin artık ne yapacağını şaşırmış durumda olduğunu vurguladı. Gündem Kıbrıs Web TV’de Çiğdem Aydın’ın sorularını yanıtlayan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Memleketi darmadağın ettiler, saçma sapan yasa tasarıları konuşuyorlar. Hiçbir bilgi yok. Deli saçması bir iş için de bizi 12 saat orada tutuyorlar” diye konuştu.
Erhürman: Bu hükümet ne yapacağını şaşırmış durumda
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Bu hükümet ne yapacağını şaşırmış durumda” diyerek sözlerine başladı. Anayasa’yı ihlalle ilgili yasa tasarısını, hükümetin Meclis’e getirdiğini hatırlatan Erhürman, dünkü komite toplantısında, hükümetin de bu değişikliğe inanmadığını gördüklerini kaydetti. Erhürman, “Bu ülkenin başbakanının, ‘oy çokluğuyla Anayasa’yı ihlal ediyoruz’ diye açıklaması var” dedi. Konsensüs de olmadan sadece oy çokluğuyla Anayasa’yı ihlal etmek isteyen bir hükümetle karşı karşıya olunduğunu vurgulayan Erhürman, Komite Başkanı Özdemir Berova’nın dün, seçim yasaklarına kadar bu işi bitireceğiz dediğini ifade etti.
“Kendi belediye başkanlarıyla bile görüşmediler”
Tufan Erhürman, “Madem ki böyleydi, neden bu işi yetiştireceğim diye tutturdunuz? Ne yaptıklarını bilmiyorlar. Bu yasa tasarılarıyla ilgili bizimle hiç görüşmediler. Kendi belediye başkanlarıyla bile görüşmemişler” diye konuştu. Hükümetin, belediyeler birliğinden görüş aldığını iddia ettiğini belirten Erhürman, “Sayın Özçınar’dan önce Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü, kendi konuşmasında belediyeler birliğinin bu konuda ortak bir görüşü yok dedi. Sayın Özçınar da ortak görüş yok dedi. Belediyeler birliğinde bu konu doğru dürüst tartışılmamış” dedi. Söz konusu yasa tasarısına destek veren tek bir kişinin bile olmadığının altını çizen Erhürman, Başsavcılıktan görüş istendiğini fakat görüş gelmeden Meclis’e sevk edildiğini hatırlattı.
“Ellerinde ne veri ne de bilgi var”
Belediye başkanlarının, muhalefetin ve kendi belediyelerinin de haberi olmadan yasa tasarılarının Meclis’e getirildiğini yineleyen Erhürman, merkezi mevzuatın görüşünün olmamasını da eleştirdi. Erhürman, “Anayasayı da ihlal ederiz diyorlar. İhlal olduğunu fark ettiler ve haziran ayında 13 belediye başkanıyla seçime gitmeye çalışıyorlar. Siz bir memleketin belediyelerini düzenlemeye kalkıyorsunuz ve elinizde veriler, bilgiler yok” diye konuştu. Yasada, ‘5 bin nüfusu geçen her belde, belediye olur’ diye hüküm olduğunun altını çizen Erhürman, bunun da değiştirilmediğine dikkat çekti. Bu maddenin, değişiklik önerilmeyen bir madde olduğuna vurgu yapan Erhürman, 5 bin rakamının orada durduğunu dile getirdi.
“Hükümet, ayakta kalan 3-5 belediyeyi de batırmak üzere”
Erhürman, kapatmaya çalıştıkları belediyelerin birçoğunun, 5 binin üzerinde nüfusa sahip olduğunu kaydetti. Elektriklerin her gün kesilmeye devam ettiğini, her şeye durmadan zam geldiğini söyleyen Erhürman, tüm bunlar varken, böyle saçma sapan yasa tasarıları üzerinde 12 saat geçirmek zorunda bırakıldıklarını belirtti. Erhürman, hükümetin, memlekette ayakta kalan 3-5 belediyeyi de batırmak üzere olduğunu vurguladı. Elektrik zammının tamamen halkın üzerine yıkılacak bir zam olmadığına dikkat çeken Erhürman, bu zammın oluşmasının esas sebebinin de UBP hükümetleri olduğunu kaydetti. Alkollü içki zammının hiçbir ekonomik aklının olmadığının altını çizen Erhürman, “Memleketi darmadağın ettiler, saçma sapan yasa tasarıları konuşuyorlar. Hiçbir bilgi yok. Deli saçması bir iş için bizi 12 saat tutuyorlar” dedi.
“Bu hükümet de sayın Tatar da tarihin cilvesidir”
Erhürman, Türkiye ile imzalanan son 2 protokolde belediyeler reformunun olmadığını da hatırlattı. Belediye işçilerinin de kaosa sürüklendiğinin altını çizen Erhürman, “Bu hükümet de Sayın Tatar da tarihin cilvesidir. Şu anda tarihin cilvesini yaşıyoruz” diye konuştu. Hükümeti ‘inatlarından’ vazgeçirmeye çalıştıklarını ifade eden Erhürman, memleketin belediyeler konusunda da kaosa sürüklenmesi durumunda, ‘şeytan gelse kaostan çıkaramayacağını’ belirtti. CTP’li belediye başkanlarının tümünün, batık belediyeleri devralarak bugünlere geldiğine dikkat çeken Erhürman, “Kendi ayakları üzerinde duruyor benim belediyelerim. Onu da yok etmeye çalışıyorlar. Hükümette ve bazı belediyelerde siz olduğunuz için sorunlar yaşanıyor” dedi.
“Kimin yönetemediği bellidir, Kıbrıs Türk halkı çok ciddi bir direnç göstermeli”
KIBTEK’’te son 3 yıldır yapılması gerekenlerin yapılmadığı için bu hale geldiğini hatırlatan Erhürman, “KIBTEK hizmet sunar önemli olan borca girmemesidir. Kimin yönetemediği bellidir. Buna karşı Kıbrıs Türk halkının çok ciddi bir direnç göstermesi gerekir. Belediye reformu adı altındaki saçmalığa da” dedi. Bu kadar gayriciddi bir havada reform yapılamayacağının altını çizen Erhürman, “Bu belediyeleri çöp dahi toplayamayacak hale getirmek üzere kurgulanmış bir kaos ortamındayız” dedi. Kendilerinin, yerel yönetimler reformunu, belediyelerin sayısının azaltılmasından ayrı okuduklarını vurgulayan Erhürman, “Belediyelerin iş yapabilirliğini kolaylaştıralım, yetkilerini tekrar düzenleyelim. Denetlenmelerini ve sorumluluklarını da yeniden düzenleyelim” diye konuştu.
“Belediye başkanları yeni bir nüfus sayımı istiyor”
Belediyeler reformuna an itibarıyla bakmanın mümkün olmadığını söyleyen Erhürman, bunun 5 sene sonrasının da çalışılması gerektiğine dikkat çekti. Belediyelerle ilgili yasa tasarılarının hem uluslararası temsiliyet açısından hem de kendi kendini yönetmek açısından kaos olduğunu belirten Erhürman, “Bütün belediye başkanları yeni bir nüfus sayımı gerektiğini dile getirdiler. Bazı belediyeler gerçek nüfuslarının yarısı kadar gözüküyor. Gönyeli 2011’deki Gönyeli mi? Hala o nüfus üzerinden merkezi yönetimin katkı paylarını alıyorlar” dedi. Euro’ya endeksleme politikalarının da bir an önce konuşulmaya başlanması gerektiğine dikkat çeken Erhürman, “Türkiye’de kur korumalı mevduat ile başladı. Kur korumalı gelirden bahsetmeye başladılar. Kur yükselirse gelirin de yükselmesinden bahsediyorlar. İnsanlar şu an eşyalarına fiyat koyamıyor. Bizim endeksleme politikasını ciddi ciddi konuşmamız lazım. Türkiye’de hava esmeye başladı” diye ekledi.