Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı TRT ortak yayınında Türkiye ile Libya arasında imzalanan muhtıra ve Doğu Akdeniz’deki gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, Doğu Akdeniz’deki mevcut konjonktür göz önünde bulundurulduğunda Türkiye’nin Libya ile imzaladığı bu mutabakat muhtırasının, mezkur mahiyette tepkileri tetiklemesinin şaşırtıcı olmadığını belirterek, “Bilhassa Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanları iddiaları var, bunlar karşısında bu muhtıra ile Türkiye uluslararası hukuktan kaynaklı haklarını korumaktaki kararlılığını dünya kamuoyu nezdinde açıkça göstermiştir” dedi.
Londra’da Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile yaptığı görüşmeye ilişkin olarak da konuşan Erdoğan, haritanın çok net bir şekilde birçok şeyi açıkça ortaya koyduğunu, bunun Türkiye için tarihe kayıt düşmek olduğunu ifade etti.
İçeride ve dışarıda bundan çok rahatsız olanlar bulunduğunu aktaran Erdoğan, “Şurada Girit ve sınırlarımız. Buradan gördüğünüz gibi bir blok ve bu blok bizim Libya ile bütünleştiğimiz yer. Buraya kadar olan yerde bizler sondaj çalışmalarımızı rahatlıkla Türkiye olarak yapacağız. Güneyde de Libya sondaj çalışmalarını yapacak. Bunun dışında da görülen bu sınır, bizim için bundan önce böyle bir sınır yoktu. Ama şimdi bizim deniz kıta sahanlığında bunun üstü Türkiye’ye ait. Türkiye bu alanlarda çalışmasını rahatlıkla yapacak bir durumdadır. Tabii rahatsız olanlar olacak, o ayrı mesele” dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan’ın, “Uykuda yakalandık” açıklamasını da anımsatarak, “Onlar şimdi o tür ifadeler kullanıyorlar. Bizim bir başka avantajımız daha var. Onu da görmezlikten gelmeyelim. O da nedir? Biz, Kıbrıs’ta bir defa 3 garantör ülkeden bir tanesiyiz. Türkiye, Yunanistan, İngiltere. Türkiye-Yunanistan olarak da biz bu çalışmayı zaten biliyoruz. Aynı şekilde bu münhasır ekonomik bölge olayları nereden kaynaklanıyor? İşte buralardan kaynaklanıyor. Bu münhasır ekonomik bölge ile beraber şu gördüğünüz noktalar, bizim sınır olarak tamamen kıta sahanlığındaki bizim sınırlarımızı çiziyor. Buralarda bu çalışmaları artık bizim gemilerimiz rahatlıkla yapacak” diye konuştu.
Türkiye’nin, hem karşı kıyı ülkesi olan Libya ile anlaşarak uluslararası deniz hukukuna uygun davrandığını, hem de Türkiye ile Libya arasında çizilen hat adalar değil ana karalar üzerinden çizildiği için Yunanistan’ın elinin kolunun bağlandığını kaydeden Erdoğan, “Yunanistan’ı biraz da çıldırtan bu” dedi.
Erdoğan, “Muhtıra, Rum-Yunan ikilisinin, Türkiye’yi Akdeniz’de çevreleme, yalnızlaştırma girişimlerine güçlü bir cevap niteliğindedir. Ülkemizin her zaman barışçı çözümden yana olduğu görülmüştür. Bu çerçevede istikşafı temaslar ve güven artırıcı önlemler dahil, Yunanistan ile diyalog kanallarını yeniden canlandırmaya hazırız. Doğu Akdeniz konusunda yeni bir diyalog kanalı açma teklifimizin geçerli olduğunu bizzat Başbakan Miçotakis’e ifade ettim. İki ülke arasında taze bir başlangıç olsun dedim” dedi.
Miçotakis ile göreve ilk başladığında da bu konuları yumuşak bir şekilde görüştüklerini anlatan Erdoğan, ancak bugüne kadar yapılan çağrılara Yunanistan tarafından olumlu bir cevap alamadıklarını belirtti.
Yunanistan’ın muhtıra metnini vermediği gerekçesiyle Libya Büyükelçisi’ni sınır dışı ettiğini de anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Halbuki bu, gizli bir muhtıra değil. İki taraftaki onay süreçleri tamamlanarak yürürlüğe girdi. Şimdi BM’ye gönderdik, tescil aşamasında. Yunanistan muhtıranın metnini vermediği gerekçesiyle Libya Büyükelçisi’ni deport ederken, aslında uluslararası bir skandala da adımını atmış oldu. Bundan sonraki süreçte Yunanistan da bu yanlış adımlarının bedelini, uluslararası camiada da ödeyecektir” dedi.