Dünya nüfusunun 5 milyara ulaştığı 11 Temmuz 1987’den beri 11 Temmuz her yıl BM Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından “Dünya Nüfus Günü” olarak kutlanıyor ve nüfus konusunda belirlenen temalara ilişkin farkındalık oluşturulmaya çalışılıyor.
AA muhabirinin, BM ve UNFPA verilerinden derlediği bilgilere göre, dünya nüfusunun 1 milyara ulaşması yüz binlerce yıl sürdü ve daha sonrasında yaklaşık 200 yılda 7 kat arttı. 2011’de de dünya nüfusu 7 milyara ulaştı ve her geçen gün artıyor.
Bu çarpıcı artışın nedenleri olarak, büyük ölçüde üreme çağına ulaşan insan sayısının artması, doğurganlık oranlarındaki büyük değişiklikler, artan kentleşme ve hızlanan göç gibi faktörler gösteriliyor.
Ancak tüm bu artan nüfusun ve dengesiz dağılımın, gelecek nesiller için geniş kapsamlı etkileri olacağı kaydediliyor.
DÜNYA NÜFUSU, 2050’DE 2020’YE GÖRE DAHA FAZLA OLACAK
BM Ekonomik ve Sosyal İşler Departmanı’nın 2021’de yayımladığı rapora göre, küresel nüfus artış hızı gelecek on yıllarda düşmeye devam edecek olsa da dünya nüfusunun 2050’de 2020’ye göre yüzde 20 ila 30 arasında daha fazla olacağı tahmin ediliyor.
Buna göre, “düşük gelirli ülke” kategorisindekilerin toplam nüfuslarının bugüne kıyasla 2 katına çıkacağı öngörülüyor.
Raporda, nüfus eğilimlerine ilişkin doğru bilgilere ve gelecekteki değişikliklere ilişkin güvenilir tahminlere sahip olmak, politika oluşturmak ve bunları uygulamak üzere ülkeler için bir yol haritasının gerekli olacağının altı çiziliyor.
2050’DE DÜNYADAKİ TÜM GENÇ NÜFUSUN ÜÇTE BİRİ AFRİKA’DA OLACAK
UNFPA tarafından paylaşılan bilgilere göre, 1950’de dünya nüfusu yaklaşık 2,6 milyar kişiydi, 2011’de de 7 milyara ulaştı.
Dünya genelinde yaklaşık 1,8 milyar insan 10 ila 24 yaşları aralığında bulunuyor.
2050’ye kadar Afrika kıtasının, dünyadaki tüm gençlerin (15-24) üçte birine ev sahipliği yapacağı tahmin ediliyor.
Aynı kaynağa göre, tarihte ilk kez, ülkelerin ortalama yaşlarında ve nüfusların doğurganlık oranlarında aşırı çeşitlilik gözlemleniyor. Giderek artan sayıda ülkelerin nüfusu yaşlanıyor.
Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 60’ı kadın başına doğum sayısının 2,1’in altında kaldığı ülkelerde yaşarken; diğer ülkelerde çok büyük genç nüfus var ve hızla büyümeye devam ediyor.
Sahra altı Afrika ülkelerinde toplam nüfusun yarısını 19 yaş altındaki bireyler oluşturuyor. Buna karşılık Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerindeki nüfusun yarısını 42 yaş sınırının altındakiler oluşturuyor.
UNFPA’ın paylaştığı bilgilere göre, çatışma ve iklim değişikliği kaynaklı olarak son yıllarda insanlar daha fazla göç ve hareket halinde bulunuyor.
DÜNYA GENELİNDE FIRSAT EŞİTLİĞİ ARTIRILMALI
Bu alanda yaptığı çalışmaları periyodik olarak yayımlayan UNFPA, artan nüfusun yarattığı sorunlarının bertaraf edilmesi için bazı çözüm önerileri sunuyor.
Buna göre, sayıların da ötesinde insanlık için fırsatlara eşit şeklide erişimin önemli olduğunun altını çiziyor.
Ülkelerin bünyelerindeki insan sermayesine yatırım yapmaları ve geleneksel olarak toplumda yer alan dezavantajlı bireyler de dahil olmak üzere tüm insanların potansiyelini kullanmaları için önlerindeki engelleri kaldırmaları tavsiye ediliyor.
Bu şekilde demografik dengenin sağlanabileceği ve büyük sorunlarla yüzleşen geniş nüfus kitlelerinde azalma görülebileceği kaydediliyor.
Giderek birbirine bağımlı hale gelen dünyada, iklim değişikliği gibi ortak sorunları ele almak için ortak çözümlerin ve dayanışmanın artırılması gerekliliği vurgulanıyor.
DÜNYA NÜFUS FONU’NUN 2022 MESAJI
UNFPA’ın “Dünya Nüfus Günü” için yayımladığı mesajda, şu ifadelere yer verildi:
“Dünya Nüfus Günü, insanlığın ilerlemesini kutlamak için bir an sunuyor. Dünyamız, zorluklarına rağmen tarihin herhangi bir noktasında olduğundan daha yüksek oranda insanın eğitim aldığı ve daha sağlıklı hayatlar yaşadığı bir dünyadır. Toplumların, kendi insanına, onların haklarına ve seçimlerine yatırım yapmasının, herkesin istediği ve hak ettiği refah ve barışa giden yol olduğunu defalarca kanıtlandı.
İnsanlar çözümdür, sorun değil. UNFPA’da demografik değişiklikleri ölçmeyi ve öngörmeyi savunuyoruz. Her ülke, farklı nüfus gruplarının ihtiyaçlarını karşılamak ve bireylerin tam potansiyellerini gerçekleştirmelerini sağlamak için ihtiyaç duyduğu bilgilere sahip olmalıdır.”