Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), “küresel sağlık acil durumu” ilan etmesine neden olan maymun çiçeği virüsünün maymunlarla bağlantılı olmadığını vurguladı.
DSÖ Sözcüsü Margaret Harris, Cenevre’de yaptığı açıklamada, maymun çiçeği virüsünün yakın temas halinde insandan insana geçtiğini söyledi. Harris, “Maymun çiçeği virüsünün ana taşıyıcıları maymunlar değil” dedi.
Brezilya’da maymun çiçeği virüsü vakalarının sayısının 1700’ü aştığı, bir kişinin virüs nedeniyle hayatını kaybettiği açıklanmıştı. Ülkede son dönemde maymunlara yönelik saldırıların arttığı bildiriliyor.
Dünyada son dönemde maymun çiçeği virüsü vakalarının sayısı 28 bini aşmış, virüs sonucu 12 kişi yaşamını yitirmişti. DSÖ geçen ay virüs nedeniyle “küresel sağlık acil durumu” ilan etmişti. Örgüt daha önce sadece iki kez, Koronavirüs pandemisi ve çocuk felci, bu kararı almıştı.
MAYMUN ÇİÇEĞİ NEDİR?
Maymun çiçeği virüsü ilk olarak 1950’lerde Orta Afrika’da tespit edildi. Nadir rastlanan bir virüs olan maymun çiçeği, genellikle tropik yağmur ormanlarının yakınındaki Batı Afrika ülkelerinde görülüyor. Maymun çiçeği virüsünün, Batı Afrika ve Orta Afrika olmak üzere iki ana türü var. Virüs, maymun çiçeğine yakalanmış başka bir kişiyle yakın temas halinde yayılabiliyor.
Vücuda deri sıyrıkları, Solunum yolu, gözler, burun veya ağız yoluyla girebiliyor. Cinsel ilişki sırasında doğrudan temas yoluyla da bulaşabiliyor. Maymun çiçeği virüsü ayrıca bulaştığı maymunlar, sıçanlar ve sincaplar gibi hayvanlar aracılığıyla ya da yatak takımı ve giysi gibi nesnelere temas yoluyla yayılabiliyor.
Virüs bazen su çiçeğini andırıyor ve birkaç hafta içinde kendi kendine yok oluyor. Ancak bazen daha şiddetli olabiliyor. Maymun çiçeği virüsünün daha önce Batı Afrika’da ölümlere neden olduğu bildirilmişti.
Hastalığın tedavisi yok ancak salgınlar virüsün yayılmasının önüne geçilerek kontrol edilebiliyor. Çiçek hastalığına karşı aşılamanın maymun çiçeğini önlemede yüzde 85 etkili olduğu kanıtlanmıştı. Bu nedenle çiçek aşısı hala bazen maymun çiçeği virüsü vakalarında kullanılabiliyor.