Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Dr. Fazıl Küçük Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Öğretmenliği Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Hatice Bilmez, “21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü” ile ilgili açıklama yaptı.
“Down Sendromu hakkında toplumsal farkındalık oluşturmak, Down Sendromlu bireylerin ayrımcılığa ve olumsuz tutumlara maruz kalmasını önlemek, erken ve sürekli eğitimin önemine dikkat çekmek amacıyla, 2011 yılında Birleşmiş Milletler 21 Mart’ı Dünya Down Sendromlular Farkındalık Günü olarak ilan etmiştir” diyen Bilmez, böyle bir günde Down Sendromu olan bireyleri ve özelliklerini anlamanın son derece önemli olduğunu ifade etti.
Down Sendromu tedavi edilmesi gereken bir hastalık değil, genetik bir farklılık
Bilmez, “İlk kez 1866’da klinik olarak tanımlanan Down Sendromu (Mongolismus, Trizomi 21) yaklaşık 800 canlı bebekte bir görülen genetik bir farklılık, bir kromozom anomalisidir. Daha eski zamanlarda tipik yüz görünümü nedeniyle mongolizm diye anılan bu sendrom, bugün bozukluğa yol açan ek 21. kromozom nedeniyle “trizomi 21” olarak adlandırılmaktadır. Down Sendromlu bireylerin çoğunda (%95) anne ya da babadan gelen fazladan bir kromozom bulunmaktadır. Çocuktaki kromozom sayısı 46 değil, 47’dir” diyerek, Down Sendromunun tedavi edilmesi gereken bir hastalık değil, genetik bir farklılık olduğunu dile getirdi.
Down Sendromlu çocuklar için düzenli, disiplinli ve kesintisiz bir eğitim programı önemli
“Down sendromlu bebekler çoğunlukla yaşıtlarından daha yavaş büyürler ve zihinsel gelişimleri yaşıtlarına göre geriden gelmektedir. Ancak uygun eğitim programları ile Down Sendromlu çocuklar pek çok konuda başarıya ulaşabilmekte ve toplum içinde anlamlı hayatlar kurabilmektedir” diyen Bilmez, bunu sağlayabilmek için düzenli, disiplinli ve kesintisiz bir eğitim programının gerekmekte olduğuna dikkat çekti.
Bilmez “Toplum olarak tüm bireyleri farklılıkları ile kabul etmeyi öğrenmeli ve buna göre davranmayı alışkanlık haline getirmeliyiz” diyerek, sözlerini tamamladı.