Alihtia’ya göre davacı Hacihambi, avukatı aracılığıyla, başvurusunda maksadın kullanım kaybı için tazminat almak olmadığını, asıl amacının “devletin, yükümlülüğünü kabul etmesi ve yıllardan beridir zararın eşit paylaşılmasına özen göstermeyi ihmal ettiğini anlamasını sağlamak” olduğunu beyan etti.
Hacihambi Kıbrıs (Rum) Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, bir hukuk devletinde zararın vatandaşların bir kesimine bırakılmaması, bütününe eşit dağıtılması gerektiğini ancak Rum yönetiminin 1974’te uğranılan zararı 45 yıldır sadece “yerinden edilmişlerin” omzuna bıraktığını söyledi.
Hacihambi “1974’ten beridir yerinden edilmiş mal sahipleri, zararın eşit bölüşülmesi için devlete birçok kez çağrı yapmalarına rağmen bu durumun zararını tek başlarına yüklendiler, perişanlığa varan çok yönlü etkilerini yaşadılar” ifadelerini kullandı.
Habere göre davaya bakmakta olan yargıç Yorgos Serafim, kendisinin de KKTC’de mal bırakan bir “göçmen” olduğunu belirtti. Bu sıfatının davayı görmesine engel teşkil edip etmediğini ayrıca inceleyeceğini ve gerekirse davadan çekileceğini söyleyen Serafim, davanın İdari Mahkeme Genel Kurulu önünde görülmesi gerekebileceğine de işaret etti.
Gazete, Hacihambi ailesinin Maraş’ta büyük bir gayrı menkulün sahibi olduğunu, Ayia Mamnona’daki bir arsa dahil, bu gayrı menkulün bir kısmının da davacı Dimitrios Hacihambi’ye ait olduğunu ve Ayia Memnona’daki arsanın bugüne kadarki kullanım kaybının yüzbinlerce Euro olarak hesaplandığını haberine ekledi.