TV2020’de yayınlanan Ekonomiye Bakış programına katılan haberleşme mühendisi Hilmi Kansu, dijitalleşmenin kaçınılmaz olduğunu, zamandan ve paradan tasarruf etmek için başlıca gereklilik haline gelen dijitaleşmenin başarılamaması halinde çevre ülkeler ile rekabet edebilmenin olanaksızlaşacağını vurguladı. Kansu, varolabilmek için dijitalleşmenin koşul haline geldiğini de vurgulayarak, “dijitalleşemezsek yok olacağız” dedi.

Ekonomiye Bakış programında Hasan Erçakıca’nın sorularını yanıtlayan Hilmi Kansı, dijitalleşme sürecinde bütün Afrika ülkelerinden bile geride kalındığını belirterek şunları söyledi:

“Dijital dönüşümde bir tane nihai hedef vardır. Tasarruf. Ama iki parametrenin tasarrufu: Bir tanesi para; diğeri zaman!”

“İş süreçlerini ve bilgiyi hızlı bir şekilde işleyebilecek hızlı ortama çağımızda dijital ortam deriz. Dijital dediğimiz konu bu. Rekabet edebilmek çok önemlidir. Rekabet edebilmemiz için kişiler, şirketler, ülkeler birbirleriyle rekabet edebilmek için uğraşıyor. Tasarruf, rekabet edebilirliği de bire bir etkiler, yüzde yüz etkiler.”

“Günümüzde geniş bant şebekeler, teknoloji her eve girmiş olabilir ama bu yetmiyor. Tasarrufa yönelebilmek için, dijitalleşmenin meyvelerini yemek için insanların bunu bir yaşam biçimi olarak algılayıp öyle yaşayabilmeleri de çok önemlidir, çok zordur. Bu ise tek başına yetmiyor. Ömür boyu bilgilendirebilmek, farkındalığı arttırabilmek için bu yeni yaşam tarzının eğitimini veriyorlar.”

“Yetenekli insan gücümüzün olmuş olmasına karşın çok kolay becerebileceğimiz bu dönüşümü ne yazık ki Afrika’da 52 ülkeden önde değiliz. Çok geri kaldık. Bizim yakalayamadığımız gidişatta dünyada çoğu ülke bir ekosistem yaratmış. Açık data demiş. Dünya demokrasi değil, açık demokrasi noktasındadır.

Açık finansın en önemli parametreleri nelerdir: Bankalar. O zaman dediler ki ‘open banking’… Hesap seninse, senin hesaplarını kimin göreceğine, hesaplarındaki bilgileri, işlem ne ise buna sen karar vereceksin, banka değil. Böylelikle açık banka prensipleri oluştu. Paranın sahibi kimse söz sahibi odur. Anlayış değişti, ama biz buralara daha gelmedik. Sigortacılıkta da öyle aklınıza gelen datanın oldu her yerde açık data vardır.”

“Bunların olabilmesi için bir itme gücüne ihtiyaç vardır . O da devlettir. Devletin yapması gerekenler ise şunlardır: Bir, yasal düzenlemeler. İki, her eve fiber optik kablo ve üç, bu sürecin fonlarla desteklenmesi…”

“Devletten istediğimiz budur.  Fonlar ne işe yarayacak? Devam edemediğimiz noktada fon destek verebilir. Al da git şeklinde değil, standartlar usulünde, pazarda ise rakipleri ile daha iyi noktaya gelebilsin.” “Türkiye ile karşılıklı soft teknolojilerde, ‘yerli ve milli’ segmentine girmemiz gerekmektedir. Yazılımcılar, Anadolu’da yerli ve mili olarak kabul görmesi gerekmektedir. Elbette ki, standartları tutturabilmeleri koşuluyla. Böyle olursa Türkiye’deki pazara çok kolay bir şeklide erişebilecek ve farklı yatırımcıların da buraya gelmesini sağlayabileceğiz.”