BRT’de Baykan Gürses tarafından sunulan 45+ programına konuk olan Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz, KKTC ekonomisinin durumunu değerlendirdi.

Başkan Deniz, Kıbrıs Türk ekonomisinin salgın ortamında yaşadığı zorlukları aktararak KKTC devletinin maaş yükü nedeniyle işletmelere ve özel sektör çalışanlarına destek olamadığını vurguladı.

Deniz, şu noktalara dikkati çekti:

“Ortaya koyduğumuz tezleri, görüşleri ve atılması gereken adımları kabul etmeyen yok. Yapılamamasının nedeni ya kaynak sıkıntısı ya da cesaretsizliktir.”

“2 yıldır yaşadığımız pandeminin en büyük özelliği belirsizliktir. Bu belirsizlik içerisinde etrafımızdaki Türkiye, Güney Kıbrıs, ve Avrupa ülkelerinde işletmelerin ve istihdamın korunması için pandemi sonrasındaki faaliyetlerinde kaldıkları yerden devam edebilmeleri için ciddi devlet destekleri yapılmıştır.

Gerek para basarak kaynağa ulaştılar, gerekirse uluslararası kredileri kullanarak bu süreçte reel sektöre gerekli destekler verilmiştir. Öyle bir destek veriyorlar ki; işletmeler bir sene daha kapalı kalabiliyor. Bizdeki durumda ise tam tersidir. Maliyemizin eksi vermesi… Zaten normal zamanda maliyemiz, %82’si memur maaşlarından oluşan normal bütçesini karşılayamamaktadır. Bu siz batmışsız demektir ve bu durum sürdürülemez.”

“Beni kamu düşmanı olarak görmelerinden rahatsızlık duymuyorum. Seçim ve oy kaygım olmadığı için belli bir kesime iyi görünüp sempati kazanıp oy beklemiyorum.”

“İş dünyasının başarılı olabilmesi için belli bir kamu düzeninizin olması lazım. Belki yere çakılmamız lazım, belki o zaman aklımız başımıza gelir. Doğruyu anlarız. Herkes mevcut durumdan şikayetçi. O zaman gelin bunu düzeltelim. Kimse bir adım geri atmıyor. Bu düzenin değişmesini istemiyor.”

“Türkiye ile imzalanan ekonomik hedef protokolünde 3 yıllık anlaşma yapmak da var. Yapılıp teslim edilmesi gerekir. Siz yapamıyorsanız Türkiye’deki ekip hedef koyup bir plan yapacak. Bunu yapmayan biziz. Biz hazırlıyoruz ve bir kopyasını da kendilerine vereceğiz.” “KIB-TEK özelleştirilmezse bile ‘Enerji Üst Kurul’u oluşturulması lazım. Kurumu siyasetçilerin elinden çıkarmak lazım. Toplumun belli kesimlerini temsil eden doğru bir idare ile karar veren bir kurul oluşturulduktan sonra özelleştirmeyi konuşalım.”