Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. S. Rümeysa Demirdamar, Eczacılık mesleğinin günümüzde hem eğitimi hem de uygulamasının değiştiğini, eczacıların toplum eczanesi dahil klinik eczacılık hizmeti verdiklerini, bu hizmetin verilebilmesi için de eğitimin yeniden yapılandırıldığını belirtten Demirdamar, bu yapılanma çerçevesinde Bolonya süreci doğrultusunda Türkiye dahil tüm Avrupa Birliği ülkelerinin 2000 yılından beri eczacılık eğitimini 5 yıla çıkararak ve son iki yılda klinik eczacılık ve farmakoterapi dahil klinik konulara ağırlık vererek öğrencilerini MPharm meslek derecesi ile mezun ettiklerini;
ABD ve diğer pek çok ülkede ise eczacılık eğitiminin 6 yıla çıkarılarak öğrencilerinin PharmD derecesi ile mezun olduklarını ifade etti.
Demirdamar, MPharm ve PharmD’nin bilimsel MSci ve PhD ile eşdeğer olmadığını alınan lisans eğitiminin klinik ağırlıklı olduğunu gösterdiğini belirterek, bu mesleki ünvanların fakültelerde mezuniyetten sonra yapılan bilimsel master ve doktora derece ve ünvanları olmadığına dikkat çekti.
“Hastalıkların teşhis ve tedavisinde her gün yeni bir gelişim yaşanıyor”
Sunumunun ikinci bölümünde Demirdamar, Hastalıkların teşhis ve tedavisinde her gün yeni bir gelişimin yaşandığını, artık tıp bilimleri eğitimi alan Tıp ve Eczacılık meslek sahiplerinin mezun oldukları gün edinmiş oldukları bilgi, beceri ve yetkinliklerin sürekli yenilenebilmesi, güncellenebilmesi için sürekli mesleki gelişimin uygulanması gerektiğini ifade etti.
Sunumunun son bölümünde Demirdamar, 2002 yılında Uluslararası Eczacılık Federasyonu (FIP) tarafından kabul edilerek önerilen sürekli mesleki gelişim döngüsünü ve bu döngü uygulamasının nasıl yapıldığını örnekleyerek gösterdi ve bir sürekli mesleki gelişim dosyasının nasıl hazırlanacağını anlattı.