Başbakan Tatar, ikinci ekonomi paketini açıkladı…
Adında bir de “dayanışma” var ama sakın bunu dikkate alıp da içinde “dayanışma” aramayın: Paket, özel sektöre, borçlanın ve hayatta kalın; hayatta kalırken devlete olan yükümlülüklerinizi yerine getirin ki biz de kamu görevlilerinin refahını devam ettirebilelim, diyor!
BORÇLANDIRMA
Paketin temeli özel sektör işletmelerini borçlandırmaktır. Borçlanmaları biraz olsun kolaylaştırıyor…
Borçlanan özel sektör işletmeleri, maaş ödeyecek, devlete karşı yükümlülüklerini yerine getirecek… Borçlandırma yöntemi ile bu krizin yükü, daha uzun yıllar boyunca altından kalkılmamak üzere özel sektörün üzerine yıkılıyor…
Eeee… Sonra? Sonrasında bu borçlar nasıl ödenecek?
Ortada iş yoktur… Bazı iş sahiplerinin iddiasına göre “çarşı durmuştur”! Bu durumda özel sektör işletmelerinin böyle bir borç yükü altına girip girmemeyi on kez düşünmeleri gerekiyor.
DAYANIŞMA YOKTUR
Aslında olması gereken şuydu: Devlet, elindeki kaynakları hayatta kalma mücadelesi veren hane halkına mümkün olduğunca eşit olarak dağıtmanın mekanizmalarını oluşturmalıydı.
Bunun en basit yolu, kamu çalışanlarının yüksek maaşlarını kısmak ve özel sektör çalışanlarını maaş desteği ile desteklemekti… Özel sektöre sağlanması düşünülen kısmi çalışma olanağı ile birlikte, işler azalsa bile istihdam ve hane halkının korunması devam edecek günün sonunda turizm ve yükseköğretim yeniden canlanana kadar insanlar ve işletmeler hayatta kalma olanağına kavuşmuş olacaktı.
Bütün bu kurgunun temeli, maaş desteğinin ekonomik hayat canlanana kadar devam ettirilmesi olmalıydı.
“Dayanışma” ise işte dayanışma!
Bu pakette olmayan tam da budur!
DEVLET NEDİR VE KİMİNDİR?
Borçlu kısıldınız, üstüne üstlük yıl da kurak gitti; ekinler beklenen verime ulaşamadı… Elbette yeniden borçlanacak ve gelecek sezonunun verimli olması için dua edeceksiniz.
Tefeciniz sizi, elbette yeniden borçlandıracak ve hayatta kalmanıza yardımcı olacaktır. Tarihe bakarsanız göreceksiniz; hiç bir tefeci, borç yükü altında ezilen esnafa veya çiftçiye yeni bir borç vermekten kaçınmamıştır. Kasabanın sömüreni olarak tefeci, esnafı da çiftçiyi de hayatta tutmaya çalışmıştır.
Bu pakette olan da budur. Devlet, tam bir tefeci gibi, özel sektörü kamu düzenini beslemek üzere hayatta tutmaya çalışmaktadır. Elbette ölmekten iyidir: Aldığınız borçla, günde bir öğünle bile olsa hayatta kalmaya çalışacak, bu arada tarlanızda çalışmaya devam edeceksiniz.
Geriye tek bir soru kalıyor: Bu devlet kimin devletidir? Bu düzeni değiştirecek olan kimlerdir?
Her zaman yazdığımız gibi… Durum bir kez daha açığa çıkmıştır: Bu devlet, KKTC elit sınıfı olarak kamu görevlilerinin devletidir… Bugün ise, paryalarını kaybetmemek için gerekli önlemleri almaya çalışmaktatır!