Doğu Akdeniz Üniversitesi bir vakıf kuruluşuymuş! Öyle diyorlar ve bu nedenle de Mütevelli Heyeti tayin ediyorlar. Öyle olduğu için ürettiği hizmetten gelir elde etmeye çalışıyor. Öyle olduğu düşünüldüğü için uzun yıllar boyunca Türkiye yardımlarından ayrıca yararlandı ve önemli yatırımlar yaptı. Öyle olduğu için maaşları başka kurumların maaşlarına benzemiyor.
DAÜ, Gazimağusa için önemli bir işletmedir. 16 bin kadar öğrencisi vardır sanırım. Belki iki bin kadar da çalışanı… Onların Gazimagusa’da olmasa kent esnafı için önemlidir. Bir zamanlar turizm kenti olmaya çalışan Mağusa, DAÜ sayesinde öğrenci kenti olarak yaşamaya çalışmaktadır.
Şimdi DAÜ’nin battığından söz ediliyor. Her işletmenin bir gelir-gider dengesi vardır. Buna uygun davranışlar sergilemediği zaman batar! Ortada pek çok laf dolaşıyor ama DAÜ neden battı, kimse izah etmiyor. En kuvvetli olasılık, akademisyenler ve diğer hizmetliler dahil ödenen maaşların gelirler tarafından karşılanamamış olmasıdır. Gelir az; gider fazla olmalıdır! Başlıca gideri ise maaşlardır zaten.
DAÜ daha önce de batmıştı. Her defasında bazı ayak oyunları ile kurtarıldı ama sürdürülebilir bir gelir-gider dengesine sahip olması önemsenmedi. Bugüne gelineceği biliniyordu aslında ama bu konuda yetki sahibi olanlar “bizden sonrası tufan” mantığı ile olayı geçiştirdi.
Şimdiler konu hükümette ve mecliste ele alınıyor. Ortada durumu ve DAÜ’nün muhtemel geleceğini anlatan somut veriler olmalıdır ama bunlar kamuoyundan özenle saklanıyor. Öğretim üyelerinin maaşları nedir? Bu maaşların diğer üniversitelerdeki maaşlar ile karşılaştırması yapıldı mı? DAÜ’deki bir profesörün YDÜ’deki bir profesörün iki katı kadar maaş aldığı söyleniyor ama gerçekliği tam olarak bilemiyoruz. Böyle bir durum varsa bunun gerekçesi ne olabilir? Diyelim ki var… Buna göre bir DAÜ profesörü, bir YDÜ profesöründen kaç kat daha yüksek maaş almalıdır? Bu sorunun makul bir yanıtı olmalıdır.
Ya diğer çalışanlar… Ofis elemanları, bekçiler, şoförler… Onların maaşları, diğer pek çok işletmede aynı işi yapan KKTC yurttaşlarına göre kaç kat yüksek olmalıdır? Bunun da bir yanıtı ve gerekçesi olması gerekmez mi?
Sonuçta harcanacak olan kamunun parasıdır ve bu soruların yanıtı hepimizi yakından ilgilendirmektedir.
Bu soruların yanıtları kamuoyundan gizlenirken KKTC Meclisi garip-gurup bir çalışma ile DAÜ’yü devletleştirmeye hazırlanıyor. Her şey aynı kalacak ama devlet gelirleri DAÜ’ye aktarılarak bugünkü maaş seviyesi korunmuş olacak! Buna göre DAÜ’deki hocaların maaşları bırakın Türkiye’nin anlı-şanlı üniversitelerini Amerikan üniversitelerindeki hocalardan bile yüksek olacak. Bu yasa değişikliğine onay verecek olan milletvekillerinin maaşları bir DAÜ profesörünün maaşının yarısı kadar olacak.
Olamaz mı? Gerekçeniz varsa olabilir tabii…
“Amerikan üniversiteleri bizim hocaların peşine düştü… Onları elde tutabilmek için bu maaşları vermek zorundayız” diyebiliyorsanız olabilir…
“Biz de yeni fark ettik, bizim üniversiteden çıkan öğrenciler İngilizler tarafından kapışılıyor. Artık okul ücretlerini iki katına çıkaracağız ama bir süre için devletin desteğine ihtiyaç duyuyoruz ki hocalarımızı kaybetmeyelim” der ve buna ilişkin kanıt gösterirseniz kamu vicdanını rahatlatabilirsiniz…
Aklıma başka tür bir savunma gelmiyor doğrusu! Belki de vardır ama benim aklıma gelmemiş olabilir. Bu garip-gurup işler sonuçlandırılmadan birilerinin çıkıp durumu kamuoyuna da izah etmesi gerekmez mi?