Cumhurbaşkanlığı’ndan verilen bilgiye göre, görüşmede, Girne Amerikan Üniversitesi ve Kıbrıs Amerikan Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yöneticiler Kurulu Başkanı Serhat Akpınar da yer aldı.
Diplomatları Cumhurbaşkanlığı’nda kabul etmekten duyduğu mutluluğu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin, Anavatan Türkiye tarafından tanınan ve destek gören bir ülke olduğunu dile getirdi. Tatar, Kıbrıs Türk halkının yıllardan beri varoluş mücadelesi verdiğini, her türlü soykırım ve şiddet olaylarına maruz kaldığını anlattı.
“1960 ANTLAŞMASI AÇIK BİR ŞEKİLDE ADADA İKİ AYRI EGEMEN HALK OLDUĞUNU İŞARET EDİYOR”
Özveriyle kurulan KKTC’de, Kıbrıs Türkü’nün bugün devlet sahibi olmanın onurunu yaşadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’nün egemen, farklı bir dili, dini, kültür ve tarihi olan bir halk olarak BM’nin de kabul ettiği self determinasyon hakkını kullanıp kendi devletini kurduğuna dikkat çekti.
1960 Antlaşması’nın açık bir şekilde adada iki ayrı egemen halk olduğunu işaret ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, Cumhurbaşkanı olarak ortaya koyduğu yeni siyaset uyarınca, olası bir antlaşmanın ancak egemen eşit iki devletin iş birliğine dayalı olabileceğinin altını çizdi.
Kıbrıs Türkü’nün egemenliği yeniden kabul edilmedikçe müzakerelerin mümkün olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, federasyon temelinde bugüne kadar yıllardan beri herhangi bir sonuç alınamayan müzakereler gerçekleştirildiğini ifade etti.
“BM GÜVENLİK KONSEYİ’NİN KIBRIS TÜRK TARAFININ EGEMENLİĞİNİ TESCİL EDECEK ADIMLARI ATMASI GEREKİYOR”
AB üyesi Rum tarafının “Kıbrıs’ın tümünü” temsil ettiğinin kabul edildiği adil olmayan duruma işaret eden ve bahse konu müzakerelerde herhangi bir sonuç alınmasının mümkün olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, BM Genel Sekreteri Guterres’le görüşmesinde, BM Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs Türk tarafının egemenliğini tescil edecek adımları atmasının gerekliliğine dikkat çektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’nün egemenliğinin kabul edilmesi durumunda Kıbrıs sorununu tüm boyutlarıyla ele almaya hazır olduğunu vurguladı.
“BÜYÜK ÖZVERİLERLE DEVLET SAHİBİ OLAN KIBRIS TÜRK HALKI, REFAH DOLU BİR GELECEĞİ HAK EDİYOR”
KKTC’nin, Kıbrıs Türkü ve Türkiye açısından bir başarı hikâyesi olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, 1974 Mutlu Barış Harekâtı’nın ardından tek bir kan dökülmediğini, bölgeye istikrar ve barışın geldiğini kaydetti.
Büyük özverilerle devlet sahibi olan Kıbrıs Türk halkının, refah dolu bir geleceği hak ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, Doğu Akdeniz’deki gelişmelere de değinerek Türkiye ile birlikte Türk halkının hak ve çıkarlarının korunacağını belirtti.
“RUM TARAFIYLA ELEKTRİK VE SUYU PAYLAŞILABİLİRİZ”
Türkiye’den gelen suyla tarımın daha da verimli hale geldiğini, turizm ve eğitim sektörüyle aydınlık bir geleceğin KKTC’yi beklediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, Rum tarafının uzatılan ele karşılık vermesi durumunda elektrik ve suyun paylaşılabileceğini ve bu projelerin barış projesi olup bölgesel istikrara hizmet edebileceğini söyledi.
AKPINAR: “DİPLOMATLAR TEZLERİNİZE DESTEK VERMEK İÇİN ADADA BULUNUYOR”
Açıklamaya göre, Serhat Akpınar da burada yaptığı konuşmada, Uluslararası Diplomatlar Birliği’ne bağlı Alman ve İsviçreli diplomatların, BM ve AB nezdinde KKTC’nin kabulüne yönelik KKTC liderliği tarafından oluşturulan siyasete destek vermek için ülkede bulunduklarını kaydetti. Akpınar, bankacılık ve yatırım konularındaki gelişim süreçlerine diplomatların her türlü yardımı yapmaya hazır olduğunu da dile getirdi.