CTP’NİN 2024 BÜTÇESİ İLE SINAVI VAR!

KAMU KAYNAKLARINI KİMLERE TAHSİS EDECEĞİNİZ TEMEL YÖNETME SORUMLULUĞUDUR. PAYLAŞTIRMA BİRLİKTE OLUNANLARLA YAPILACAKSA ASLAN PAYINI DA ONLARA TAHSİS ETMEK GEREKMEYECEK Mİ?

0
blank

Hala devam ediyor mu bilmiyorum ama sol cenahta yapılan bir tartışma vardı: Sol partiler “yöneten” durumuna geldikleri zaman ‘başarısız olmamak için’ ne yapmalıdırlar? Bu soruya verilen yanıtlar üzerinden yapılan tartışmalar bizi ‘yöneten bir sol’ olma arayışına itiyordu.

Alışılagelen şey, sol partilerin farklı toplum kesimlerinin sorunlarını yine o kesimlerin sözcülerinden dinlemeleri ve sorunlarının çözümü için bizzat onlar tarafından geliştirilen formülleri koşulsuz olarak kabullenmeleridir.

  • Kamu görevlileri çoğaldı… Emeklileri de var… Oylarını alabilmek için onlara iyi para vereceksin. Bunun savunusunu ise kamu görevlilerine verilen maaşların çarşıda canlılık yarattığı tezine dayandırarak yapacaksın. Böylece küçük esnaf ve zanaatkarın oylarını da devşirebileceğini düşüneceksin.
  • Hayvancılar ne istiyorsa vereceksin… Böylece onlar hayvan beslemeye ve seni desteklemeye devam edecekler. Gerekirse başkanlarını aday yapacak, oylarını alacaksın!
  • Köylere gideceksin… Köylere daha iyi yollar vaat edeceksin. Her köy ne isterse, sen de onu isteyeceksin!

CTP şimdi bu yöntemi daha belirgin hale getirmeye çalışıyor. “Birlikte yöneteceğiz” sloganı ile sorunlara çözümü, ilgili toplum kesimleri ile birlikte aramayı kurumsallaştırıyor. İktidar olunursa birlikte yönetmenin sözünü de veriyor.

Her şeyi birlikte yönetmeye çalışırken okullar başımıza yıkılır duruma geldi. Hemen yenilenmeleri gerekiyor ama yılların ihmalini bir yılda düzeltemeyeceğimize göre önümüzdeki 5-10 yılda okullar için ciddi para ayırmak gerekiyor. Aynı şeyi sağlık servileri için de söyleyebiliriz.

blank
BİRLİKTE YÖNETMEYE TALİP OLMAK GÜZEL AMA ‘SİZİNLE BİRLİKTE YÖNETMEK İSTEYENLERİN’ KİMLER OLDUĞUNA DA BAKMAK LAZIM GALİBA… SONUÇTA YOLUNUZ, KAMU KAYNAKLARINI PAYLAŞAMAYA VARABİLİR…
————————————————————————–

Bütün bunlar devlet gelir ve giderlerinin düzenlenmesi ile ilgilidir. ‘Yöneten sol’ olabilmenin birinci koşulu, bütçe kaynaklarının ülkenin gerçek sorunlarını çözmek için kullanmaktır. Zaten bu sorunlar özellikle dar gelirli yurttaşların hayatını olumsuz şekilde etkilemekte olduğundan bu sorunları çözmek de yoksul insanların koruyuculuğuna soyunan solcuların ‘birinci vazifesi’ olmalıdır.

2024 yılı bütçe yasa tasarısı hazırlandı. Anladığım kadarıyla 69 milyar TL’lik gider öngörülüyor. Geçen yıllarda bu giderin %80-85 kadarı maaş olarak dağıtılıyordu. Yine mi öyle olacak? Bugün aylık 2.2 milyar TL olan maaş ödemeleri kamu sendikalarının da bastırması sayesinde aylık 3.5 milyar TL’ye yükselebilir. Sol bakışın merkezi konumundaki CTP’nin milletvekilleri meclis kürsüsüne çıkıp bu miktarın artırılmasını mı savunacak? Okul ve hastane yapmak için gereken harcamaların nasıl yapılacağını da önerecekler mi acaba? Esas olarak kamu görevine kapağı atmayı başarmış yurttaşlardan destek almayı planladıkları için onların maaşlarının yükselmesi için mi kavga verecekler?

Cumhuriyetçi Türk Partisi, Meclis’teki muhalefeti sokağa taşımamakla eleştiriliyordu. Geçen hafta bir miting düzenledi ve artık sokakta da olacaklarını göstermeye çalıştı. Sendikaların gücünü de yanında buldu. “Birlikte yöneteceğiz” vaadinin yansıması bu olmalı. Bu güç birliği, 2024 gelirlerinin kimlere dağıtılacağı konusunda da etkili olacaksa, sokağa taşan muhalefetin esas olarak kamu kaynaklarını bölüşme mücadelesi sürdürdüğünü söylersek ‘suçlu’ mu ilan edileceğiz? Birlikte yönetmeye katılamayacak şekilde örgütsüz olanlar bu pastadan pay alamayacaklar mı yani?

Değişen dünya ve ülke koşullarında Kıbrıslı Türklerin geleceği, bu sorunlarla çok yakından ilgilidir. Adada barınmanın tek yolu olarak kamudan maaş almanın görüldüğü bu günlerde kamu gelirlerini etkili toplum kesimleri arasında paylaştırmak ‘toplumsal varoluş projesi’ haline mi gelmiştir?

Birileri gerçek anlamda mal ve hizmet üretecek, onlardan toplanan vergilerle de kamusal alana kapağı attığı halde kamusal çöküntüye karşın kendisi için yeni hak ve menfaatler talep edenler desteklenecekse, buna “sol” da denilemeyecek; “yönetmek” de! “Yöneten sol” olmak iddiasında olan varsa, önce kamusal hizmetlere bakacak. Kamusal gelirleri nasıl tahsis edeceğini planlayacak. Kamusal hizmetlerin yaşadığı sorunlar konusunda çok daha açık ve ikna edici bir tutum takınacak.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz