CTP-TÜRKİYE İLİŞKİLERİNİN GÜÇLENMESİ, UBP’NİN KALİTESİNİ DE ARTIRACAK!

“CTP ANKARA İLE ÇALIŞAMAZ” KOLAYCILIĞI İŞE YARAMAZ HALE GELİRSE UBP İSTER İSTEMEZ KALİTESİNİ ARTIRMAK ZORUNDA KALACAK!

0
blank

CTP Genel Başkanı Erhürman ve Dış İlişkiler Sekreteri Toros’un Ankara ziyareti biraz daha değerlendirilmeyi hak ediyor.

Ankara’dan yansıyan haber ve değerlendirmelerden bu ziyaretin CHP Genel Başkanı Özel’in daveti ile gerçekleştiğini öğrendik. Belli ki Erhüman, bu daveti sadece CHP ile görüşmek için değerlendirmek istememiş, fırsatı değerlendirerek AK Parti ile de doğrudan ilişki kurmayı denemiştir. Erhürman’ın Ankara dönüşünde yaptığı açıklamalar da bu konudaki kararlığı göstermesi bakımından önem taşıyor. CTP’nin Ankara ile ilişkilerini ciddi şekilde normalleştirmeye çalışmasına tanık oluyoruz.

Soruna bu pencereden bakınca, bu normalleşmenin sadece CTP’ye yarayacağı veya Erhürman’ın Cumhurbaşkanı seçilme olasılığını artırmak bakımından önemli olduğu sanılabilir. Olabilir tabii… Ama bu normalleşme hepimiz için de gereklidir.

Konu ile ilgili ilk değerlendirmemi, “böyle bir normalleşme bugünkü iktidarın, iktidarını icra etme şeklini bile etkileyecek ve toplum hayatında çok şeyin değişmesine yol açabilecektir” diye sonlandırmıştım… UBP’deki kurultay sürecini düşündüğüm zaman bu görüşüm biraz daha güçlenmektedir.

UBP’de genel başkanlığı için adaylığını ilan etmiş ve bakanlık görevinden de alınmayı talep etmiş olan Hasan Taçoy, aradan geçen uzun süreye karşın Üstel’den farklı ne yapacağı konusunda herhangi bir şey söyleyebilmiş değildir. Faiz Sucuoğlu, aday olabileceğini ifade etmiş ama daha önceki seçimi kazandığı halde görevi niye bıraktığını izah edememiştir. Aradan geçen bunca süre içinde ise UBP veya hükümetin yönetilmesi ile ilgili en ufak bir eleştiri bile yapmamıştır; adaylık gerekçesi yoktur! Genç jenerasyondan sayılan Olgun Amcaoğlu’nun aday olabileceği konuşuluyor ama benzer şeyleri Amcaoğlu için söylemek de mümkündür. Bu ortamda UBP Genel Başkanlığı seçimini belirleyecek temel parametre Ankara ile kimin daha uyumlu çalışabileceği olacaktır. Bu konuda Ünal Üstel’in eline su dökecek olan da yoktur.

blank
CTP’NİN CHP DAVETİNİ DEĞERLENDİRME ŞEKLİ, ANKARA İLE İLİŞKİLERİNİ BİR BÜTÜN OLARAK NORMALLEŞTİRME ARAYIŞINI GÖSTERMESİ BAKIMINDAN İLGİNÇ OLDU.
…………………………………………………………………………………………………………..

CTP’nin Ankara ile ilişkilerini normalleştirmesi ve ciddi bir iktidar alternatifi haline gelmesi halinde bu parametre, değişmek zorundadır. UBP’nin ve hükümetin başı olmaya aday olan herhangi bir siyasinin, ülkenin kalkınması, kamusal hizmetlerin etkinlik kazanması ve sosyal huzurun sağlanması için düşünceler veya projeler geliştirmesi, yanına bu projeleri uygulama konusunda güven veren başka siyasiler veya yardımcılar toplaması gerekecektir. “CTP Ankara ile çalışamaz” kolaycılığı işe yaramaz hale geleceğinden siyasi rekabet güçlenmiş olacaktır. Önümüzdeki kurultayı rakipsiz olarak kazansa bile Ünal Üstel de böyle bir ekip oluşturmak ve genel seçime fikir veya proje üreterek hazırlanmak zorunda kalacaktır.

Üstel’den bir yorum duymadık ama Erhürman’ın Ankara ziyaretinin daha başka UBP’lileri rahatsız ettiğini gözlemledik. “Erhürman, AK Parti’yi ziyaret ettiğine ve normalleşmeye çalıştığına göre iki devletli çözümü de savunacak mı?” diye sormaya kalkıştılar. “İki devletli çözümü” savunmayı tek politika aracı olarak kullananlara denecek bir şey yoktur tabii… Onlar, Türkiye’deki değişimden de mutsuz olacaklardır! Ama KKTC halkının çok daha farklı ihtiyaçları da vardır ve siyasal sistem bu ihtiyaçları da karşılamak zorundadır. Bunun için rekabetin güçlenmesi, siyaset ve çözüm üretme yarışının kalite kazanması gerekmektedir.

Tam da bu nedenlerle, CTP’nin Ankara ile normalleşmesi, toplumsal çıkarlarımıza hizmet edecek çok yararlı bir adım olacaktır.

Umarım başarırlar…

Umarım; KKTC’deki mevcut iktidar bu normalleşmeye “köstek” olmaya çalışmaz, tam tersine “destek” olur.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz