Çevre örgütleri, “Turizm ve Çevre Bakanlığı’nın yetkisini aştığı ve usulsüz bir biçimde izin verdiğini” savunarak, tüm makamları ve Orman Dairesi’ni göreve davet etti.
Örgütler tarafından yapılan açıklamada, “Doğayı ve kültürümüzü kazıyan, yok eden yeni taşocaklarına ihtiyacımız yok. Sonuna kadar savunacağız” denildi.

“HEM ÇEVRE, HEM DE TURİZM AÇISINDAN BÜYÜK BİR GAF”

Açıklamada, “Natura2000” ağı kapsamında potansiyel koruma alanı olarak listelenen “Eko-Köy” Büyükkonuk’a taşocağı izni verilmesi, çevre ve turizm açısından “büyük bir gaf olarak” nitelendirilerek, izne, Bakanlık müsteşarı imzasıyla farklı bir bölgenin 2018’deki şaibeli eski ÇED raporuyla onay verildiği iddia edildi.
İlgili şirketin, dağı adeta “işportada satarcasına” amacının dışında, yörede el altından kum-çakıl ürünü olarak pazarlayarak tükettiği de öne sürülen açıklamada, denetleme yapmadığı ve “katliam”ın devamına çanak tuttuğu gerekçesiyle Turizm ve Çevre Bakanlığı kınandı.

“BU SALDIRIYA KESİNLİKLE İZİN VERMEYECEĞİZ VE İSYAN EDEN YÖRE HALKININ YANINDA, ÇEVREYE DUYARLI BÜTÜN YURTSEVERLER OLARAK SONUNA KADAR DİRENECEĞİZ”

“Çevre örgütleri olarak biz bu saldırıya kesinlikle izin vermeyeceğiz ve isyan eden yöre halkının yanında, çevreye duyarlı bütün yurtseverler olarak sonuna kadar direneceğiz” ifadeleri kullanılan açıklamada, dağın eteklerinde patlatma için hazırlık yapılmasının “yaklaşan felaketin habercisi” olduğu ifade edildi.