Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, daveti ve misafirperverliği nedeniyle Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a teşekkür etti, KKTC’de bulunmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu dile getirdi.
Bugün sabah Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Çavuşoğlu, TC ile KKTC arasındaki ilişkileri değerlendirdiklerini söyledi. Çavuşoğlu ayrıca, uluslararası platformda KKTC’nin ve Kıbrıs Türk halkının haklarını savunmak için ilave hangi adımları atabileceklerini ve KKTC’nin uluslararası alanda görünürlüğü için hangi çabaları sarf edeceklerini değerlendiklerini belirtti.
KKTC’nin, Türk devletleri teşkilatında gözlemcilik statüsü başvurusu olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, yılsonunda Özbekistan’da gerçekleştirilecek zirvede bunun karara bağlanacağını belirterek, bu konuda da çalışmalarını birlikte sürdürdüklerini kaydetti.
“KIBRIS TÜRK HALKININ EGEMEN EŞİTLİĞİ VE EŞİT STATÜSÜ TESCİL EDİLMELİ”
Cumhurbaşkanı Tatar ve heyetiyle verimli bir görüşme yaptıklarını ifade eden Çavuşoğlu, “Kıbrıs meselesinin çözümü konusundaki vizyonumuz ortaktır. Adada yeni bir müzakere sürecinin başlaması için ve bu müzakerenin de başarılı olabilmesi için gereken bellidir. Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit statüsü tescil edilmelidir” dedi.
“Kıbrıs Türk halkı bu haklara zaten sahiptir. Müzakerelerle bu hakları kazanmadı” vurgusu yapan Çavuşoğlu, 1960’ta teyit edilen ama daha sonra gasp edilen bu hakların en başından bu yana Kıbrıs Türk halkının var olan hakkı olduğunun altını çizdi.
“MÜZAKERE EŞİTLER ARASINDA OLUR YOKSA HERHANGİ BİR ANLAMI DA OLMAZ”
“Bu haklar inkar edilemez. Bunu inkar etmek Kıbrıs Türk halkının kimliğini ve özünü inkar etmek demektir. Buna da müsaade etmemiz mümkün değil” diyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Müzakere eşitler arasında olur yoksa herhangi bir anlamı da olmaz, bir sonuç getirmez aksini zaten 54 yılda tecrübe ettik. Sonuçta eşitliği reddeden kim? O da gayet açık, net bir şekilde belli… Daha önce de vurguladığımız gibi kaybedecek bir 50 yılımız daha yoktur.”
Cumhurbaşkanı Tatar’ın geçen yıl Cenevre’de ortaya koyduğu vizyon ve öneriyi desteklediklerini kaydeden Çavuşoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanım desteğimiz o gün nasıl tam ise bugün de desteğimiz tamdır. Sizin vizyonunuzu, önerilerinizi her platformda desteklemeye, özellikle Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde desteklemeye devam edeceğiz” diye konuştu.
“BUNDAN SONRA MÜZAKERE OLACAKSA İKİ TOPLUM DEĞİL İKİ DEVLET ARASINDA OLACAK”
Bundan sonra bir müzakere olacaksa bunun iki toplum değil iki devlet arasında olacağını vurgulayan TC Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“Önce iki tarafın statüleri müzakere odasında değil, dışında eşitlenmelidir. Ardından adada nasıl bir iş birliği modeli uygulayacaklarına kendileri karar verecektir. Bu vizyon, bir müzakere pozisyonu da değildir. Sahadaki gerçeklerin ve tarihi tecrübelerin dikte ettiği tek çözüm yoludur. Bu konuda kararlılığımızı birlikte sürdüreceğiz çünkü bu Kıbrıs Türk halkının iradesidir. İradesini de ortaya Kıbrıs Türk halkı koymuştur.”
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin sözcülüğünü yapan Avrupa Birliği’nin (AB), bu iradeyi yok sayarak, herhangi bir çözüm modeli dikte etme hakkı olmadığını vurgulayan
Çavuşoğlu, “Rum tarafı bu gerçekleri unutturmaya ve dikkatleri başka yere çekmeye çalışıyor. Bunun da farkındayız. Buna da müsaade etmeyeceğimizi bir kez daha söylemek isterim” dedi.
“MARAŞ AÇILIMINDAN DUYDUĞU RAHATSIZLIĞIN BİR REFLEKSİ”
Rum tarafının, miadı dolmuş eski güven artırıcı önlemleri yeni ve ilk defa söylenmiş gibi satmaya çalıştığını ifade eden Mevlüt Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Avrupa Birliği nezdinde uluslararası toplumda da bunu yeni bir fikirmiş gibi satmaya çalışıyorlar. Gerçekten içinde yeni bir fikir olsa bunları biz her zaman konuşuruz. Türkiye olarak biz de buna destek veririz, değerlendiririz ama bunlar Sayın Anastasiadis’in de Cenevre’de kağıttan okuduğu, yeni bir fikir ortaya koyamadığı için eski defterleri karıştırarak, bir bir okuduğu önerilerdir. Bu öneriler esasen müzakere sürecini sulandırmak için yapılmıştır ve Maraş açılımından duyduğu rahatsızlığın bir refleksidir. Bunu da açıkça görüyoruz.”
“ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE TÜRK TARAFI DA İŞ BİRLİĞİ ÖNERİLERİ SUNACAK”
İlerleyen günlerde Türk tarafının da iş birliği önerileri sunacağını kaydeden Çavuşoğlu, bu konuda bir çalışma yapıldığını söyledi. Bu önerilerin KKTC ile Rum tarafı arasında iş birliğini geliştirecek öneriler olduğunu belirten Çavuşoğlu, “Sadece Kıbrıs adasını değil esasen tüm bölgeyi ilgilendiren, tüm bölgenin istikrarı ve kalkınması için önemli ve bölgedeki sorunların çözümüne katkı sağlayacak önerilerdir” diye konuştu.
“Rum tarafı gerçekten iş birliği yapmak istiyorsa bunlara olumlu bakar. Türk tarafıyla oturur, konuşur, değerlendirir. Eğer niyeti yoksa Türk tarafı yoluna devam edecektir. Biz yolumuza devam edeceğiz” diyen Çavuşoğlu, diğer taraftan Türkiye’nin, Doğu Akdeniz’de hem kendi haklarını hem de KKTC’nin ve Kıbrıs Türk halkının haklarını savunmaya devam edeceğini kaydetti.
HİDROKARBON KONUSU… “BİZ İŞ BİRLİĞİNDEN YANAYIZ”
Kıbrıs Türk halkının, özellikle hidrokarbonların hakça paylaşımı konusunda yaptığı teklifler olduğuna işaret eden Mevlüt Çavuşoğlu, bu tekliflerin hala masada olduğunu belirterek, “Biz iş birliğinden yanayız” dedi.
KKTC’nin yaptığı bu teklifi başta AB ve BM olmak üzere her platformda savunduklarını ifade eden TC Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Bir iş birliğine varmak istiyorsa Rum tarafı buna ‘hayır’ dememelidir, ‘evet’ demelidir” diye konuştu.
“MARAŞ KKTC TOPRAĞIDIR”
Ancak Rum tarafının derdinin Maraş’ı geri almak olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, şunları belirtti:
“Maraş, KKTC toprağıdır ve Maraş açılımı çerçevesinde atılan adımlar da uluslararası hukuku ihlal etmiyor. Atılan adımların uluslararası hukuka uygun olduğunu vurgulamak isterim ve adadaki iki halkın da yararına atılan adımlardır. İleride daha da yararlı olacaktır. Rum halkına da faydalı adımlardır. Bizim gerek bugüne kadar Maraş konusunda atılan adımlar, gerekse bundan sonra atılacak adımlara yönelik desteğimiz de tamdır.”
“RUM TARAFI BEYHUDE ÇABALAR İÇİNDE OLMASIN”
“Rum tarafı beyhude çabalar içinde olmasın” diyen Çavuşoğlu, “BM ve AB nezdinde gereksiz propagandalarla oraların gündemini de meşgul etmesin. Önümüzde iş birliği fırsatları var bu iş birliği fırsatlarını değerlendirsin” şeklinde konuştu.
Rum tarafının, Maraş’ta plaja konulan şezlong veya buna benzer küçük adımların, uluslararası güvenliğe bir tehdit oluşturduğunu savunarak, komik duruma düştüğünü ifade eden Çavuşoğlu, “Üzülüyoruz… Gerçek argümanlarla çıksınlar” dedi.
Bir taraftan haklarını savunmada kararlı olduklarını diğer taraftan uluslararası hukuk çerçevesinde iş birliğine açık ve samimi olduklarını kaydeden Çavuşoğlu, “Yeter ki Rum tarafı ve Yunanistan da samimi olsun” vurgusu yaptı.