Yukarıdaki ifadeyi Sefa Karahasan’ın sosyal medya paylaşımından aldım. Güney Kıbrıs’taki Meclis’e, şans oyunları ile ilgili yatırımları kolaylaştırmak amaçlı bir yasa önerisi sunan Milletvekili Michalis Giakoumis, önerisinin gerekçesini açıklarken “Casino Kıbrıs Cumhuriyeti’nde eşsiz bir iştir ve teklifle karlı yatırımın devam etmesini kolaylaştıracağız” demiş…
“Eşsiz”, yani başka yerde kolay kolay bulunmayan… Ekonomik anlamda “rekabet gücünü artıran bir farklılık”…
Sadece Giakoumis değil aslında, Kıbrıs Rum Yönetimi de casino işinin “eşsizliğinin” oldukça farkındadır. Üstelik, bu farkındalığı sağlayan Kuzey Kıbrıs’taki casinolu oteller olmuştur. Casinolu otellerimizin gerek yurtdışından gerekse Güney Kıbrıs’tan çektikleri müşteriler dikkat çekmeyecek gibi değildi zaten… Yıllar süren tartışmaları hatırlıyoruz: Bu nedenle casino izni verilmek istenmiş ancak Kilise karşı çıkmıştı. Sonunda kilise engeli aşıldı, casinolar açıldı ve şimdi Kuzey Kıbrıs’taki pastayı küçültmeye çalışıyorlar.
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Giakoumis’in önerisi, vatandaşların ve ülkeye gelen turistlerin şans oyunlarına katılımı ile ilgili nakit ödeme sınırı gibi kısıtlamalarının kaldırılmasını, bazı muafiyetler getirilmesini ve oyun araç-gereçlerinin çoğaltılmasını amaçlıyor galiba…
Amaç da bellidir: “Casino tesislerinin yer aldığı Mağusa, Larnaka ve Baf ilçelerinin ekonomiye katkısının güçlendirilmesi, ilgili hizmetlerinin iyileştirilerek Güney Kıbrıs’ın daha cazip bir turizm merkezi haline getirilmesi ve bu amaçla işgal bölgelerine gelen turistlerin yarattığı haksız rekabet koşullarının giderilmesi”.
“İşgal bölgelerine gelen turistlerin yarattığı haksız rekabetin giderilmesi” özellikle dikkatimizi çekmiş olmalıdır. Çekmediyse de çeklemlidir… Başbakan Ünal Üstel, turizm fuarına katılmak amacıyla bulunduğu Berlin’de, Kuzey Kıbrıs’a turist akışının Rum tarafının engellemeleri nedeniyle azaldığını açıklamıştı.
Bu bir mazaret aslında ama Başbakan söylediğine göre geçerli bir yanı da vardır herhalde… Rum tarafının, KKTC’nin aldığı turistlerin sayısını çok yönlü faaliyetlerle azaltmaya çalışması yıllardan beri izlediğimiz bir olaydır. Şimdi buna casino müşterilerini kendine çekmek de eklenmişse şaşmamak gerekir.
Esas şaşırmamız gereken şey, bizim avantajlı bir konumda olduğumuz bu turizm seğmentini korumak için hiçbir şey yapmamamızdır.
Bugünlerde Rum tarafından gelen casino turizmi ile ilgili haberler de yoğunlaştı aslında. Casinolara rahat girebilmek için Rum tarafına giden Kıbrıslı Türklerin söyledikleri kadar, casino müşterilerinin kazandıkları parayı yurtdışına yasal olarak çıkarabildiklerini anlatan haber de dikkat çekicidir. Larnaka ve Baf’tan çıkarken yanınızdaki parayı KKTC’deki casinolarda kazandığınız belgelemeniz bile geçerli kabul ediliyormuş…
Kıbrıslı Türklerin Güney’deki casinolara akışını kolaylaştıracak önlemler alınırken Kuzey’den alınan belgelerinin “geçersiz” sayılmasının gündeme geleceğinden kuşku duymamak gerekir ama… Malum, bunca faaliyetin önemli gerekçelerinden biri de “işgal bölgelerine gelen turistlerin yarattığı haksız rekabet koşullarının giderilmesi” değil mi?
Onlar amaçları doğrultusunda çalışıyor!
Biz ise onların amaçlarına ulaşmasını seyrediyoruz. Sonra da “Rumlar bizi engelledi” diye yakınıyoruz!