BÜYÜK BAŞARININ SONUCU OLARAK; ÇÖKTÜK!

0
blank

Bakanlar büyük bir telaş yaşıyorlar. Şubat ayı sonuna kadar yapmaları gereken ödemeleri yapamayacaklar. En önemlisi, kamu görevlilerinin maaşlarını ödemek… Türkiye’den para alamazlarsa yapamayacaklar!

Başbakan, “toplamaya çalışıyoruz” diyor…

Halktan toplama gayretindedir. Muhasebecilerin işe gidip çalışmasını istedi. Şirketlerin topladığı KDV’yi kendi kasasına aktarmaya çalışacak… Şirketlerin kasalarının dolu olduğunu sanıyor ya… Çalıştırılan insanlar için ödenmesi gereken gelir vergisini (PAYE) toplamaya kalkışacak.

Artık ölmüş ve gömülmüş olan ekonomiden para çekmenin hesaplarını yapıyor…

Bu ay zor geçecek görünüyor da; gelecek ay hiç geçmeyecek!

Şubat ayında kapalı olan işyerleri KDV ve PAYE mi ödeyecek. Başbakan, Mart ayında toplayacak hiçbir şey bulamayacak.

EKONOMİK DÖNGÜYÜ KIRDINIZ

Ekonomi bir döngüdür… Hem alırız, hem satarız… Hem üretir, hem de tüketiriz… Salgın ortamında bile bunu kırmamaya çalışmak gerekiyordu. Salgın hizmetlerinin bir kısmını olsun ekonomik hayata dahil etmek bir zorunluluktu.

blank

Covid-19 ile mücadele ederken insanlararası teması en aza indirmenin, temas etmek zorunda olan insanların “maske, mesefa ve hijyen” olarak özetlenen koruyucu tedbirlere uymasını sağlamanın esas olduğunu uzun zaman önce öğrenmiştik. Bu esasları koroyarak, ekonominin çarklarını eskiye oranla düşük seviyede olsa bile döndürmenin yollarını bulmak gerekiyordu.

Kamu yönetimi, işletmeleri ve özel sektör çalışanlarını desteklemedi: Kamusal kaynakları tümüyle kendi maaş ödemeleri için kullandı. İşi hacmi düşen işletmeleri sürekli olarak desteklemeyi ve devrede tutmayı düşünmedi.

Kamu yönetimi salgını yönetemedi: Sokakta veya dükkanında aş peşinde olanları hapsetti; sabit maaşı olanları destekledi. Salgın önlemlerinin uygulanıp uygulanmadığını denetleyecek mekanizmayı oluşturarak hayatı düşük tempoda olsa bile devam ettirmeyi denemeye bile kalkışmadı.

Başkalarını ateşe attılar; kendileri için güvenli olanı seçtiler!

GEÇTİ BORUN PAZARI

Şubay ayı içinde gündeme gelen bazı gayretler, nelerin yapılmadığını çok güzel bir şekilde özetliyor:

Bazı istatistikler yayınlandı ve bilim adamları devreye sokulmaya çalışıldı. İstatistik tutmayı bilmediğimiz ve aslında Mart-2020’de başlayan salgını yönetemediğimiz kanıtlandı.

Bazı belediye çalışanlarına denetleme yetkisi verildi. Mart-2020’den başlayarak yapmamız gereken denetimi yapmadığımız ortaya çıktı.

Kamu maliyesi battı. Kamu maliyesinin kendi kendine dönmediği, reel ekonominin bir türevi olduğu anlaşıldı.

Sağlık Bakanlığı, iki şoför ile anlaştı, doktor ve hemşire almaya çalıştı: Kamu görevlileri, devletin araç-gereci atıl beklerken sağlık çalışanlarının en azından bir kısmının işin altında ezildiği belirginleşti.

Bu arada Türkçe bilmediğimiz, iletişim kurma yeteneğine sahip olmadığımız belgelendi.

Bütün bunlar, “KKTC’de bir kamu yönetimi olmadığını” gösterdi; gözümüze soktu, kafamıza vurdu!

Kanıtlananlar kanıtlandı, görülmesi gerekenler görüldü ama hala daha durumu anlamazlıktan gelen, statükoyu korumaya çalışanlar var. Hükümet çırpınıp duruyor ve aynı yolda devam etmek için çare arıyor. Akıl vermek gibi olmasın ama bir yol var aslında: Dünyanın en başarılı Sağlık Bakanı’nı Başbakan yaparsınız, olur! Batmayan birşey kaldıysa, onlar da batar, biter!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz