BUNDAN BİR “REFORM” DAHA ÇIKARMAYA NE DERSİNİZ?

BELEDİYELER GÜZEL İŞLER YAPIYORLAR; ÖZELLİKLE EĞİTİM ALANINDA.  BU YATIRIMLAR, BELEDİYELERİN YETKİLERİNİ VE GELİRLERİNİ ARTIRIRSAK DAHA İYİ BİR YÖNETİME SAHİP OLABİLECEĞİMİZİ GÖSTERİYOR.

0
blank

Yeniden başkan seçilen ve başbakanlığa devam etme yetkisi kazanan Ünal Üstel’in kurultay sonrası yaptığı konuşmada, başbakanlığı üslendiği günlerden “zor günler” olarak bahsetmesi dikkatimi çekmişti. Şimdi arasam bulamam… Üstel’in kurultay süreci içinde yapmakla övündüğü işlerden birinin belediyeler yasasını düzenlemek olduğunu da biliyoruz.

Bu iki varsayımdan yeni bir sonuç çıkarmak hevesindeyim…

İki buçuk yıl önceki “zor günler” bitmiş olamaz… Okulları istediğimiz gibi açamadı, çocukları prefabrik sınıflara doldurduk. Sağlık ve altyapı sorunları da devam ediyor. Pahalılıktan söz etmeyeceğim bile…

Yasası değişen belediyelerin gelirlerinin arttığını ve bu geliri iyi yöneten belediyelerin güzel işlere imza attıklarını da görüyoruz ama… Bu işlerin başında eğitim alanında yapılanlar geliyor.  Okullar yapılıyor, eski okullara yeni derslikler ilave ediliyor, okulların bakımı yapılabiliyor… Zorluk ve güzellik bir arada yaşanıyor…

blank
EĞİTİM BAKANI ÇAVUŞOĞLU, KISA SÜREDE ÇOK SAYIDA OKUL YAPILMASI İLE ÖVÜNÜYOR. HAKLIDIR AMA BUNDA BELEDİYELERİN PAYI DA BÜYÜKTÜR. BAKANLIK BU İŞİ BELEDİYELERE DEVREDER VE EĞİTİMİN YÖNETİMİNİ ÜSTLENİRSE PERFORMANSI DAHA DA ARTACAKTIR. BELEDİYELER VE BAŞKANLARI DA YAPTIKLARI İŞLERLE DAHA ÇOK ÖVÜNMEK VE GÖRÜNÜR HALE GELMEK OLANAĞINA KAVUŞACAK, GÜÇLENECEKLERDİR. GÜÇLÜ YEREL YÖNETİMLER, DAHA ETKİN İDAREYE ULAŞMAMIZI SAĞLAYABİLİR. DENEMEK GEREKİYOR.
………………………………………………………………………………….

Önyargılı olmadan, işe fazla siyaset bulaştırmadan yolumuza devam edebilir miyiz acaba? Gelin, en azından okul öncesi ve ilk okul seviyesindeki eğitimi tümüyle belediyelere devredelim… Eğitim Bakanlığı, özel okullar konusunda ne yapıyorsa belediye okulları konusunda da aynısını yapmakla yetinsin. Çok sayıda kamu görevlisi öğretmen olduğuna göre bir geçiş dönemi boyunca bu öğretmenlerin işvereni olmaya devam etsin ama eksilen öğretmenlerin yerine belediyeler yeni ve sözleşmeli öğretmenler alsın… Binaları zaten yapıyorlar… Belli bir sürenin sonunda ilk öğretim tümüyle belediyelere devredilmiş olsun; bakanlık kalite kontrol ve planlama yapsın, okullarda uyulması gereken kuralları ve eğitimin içeriğini belirlesin.

Benzerini belki sağlık alanında da yaparız. Şimdiki durumda yaşlıların tansiyonunu ölçmek ve iğnelerini yapmakla yetinen belediyeler bu alana biraz daha girsinler ve birinci basamak sağlık hizmetlerini üstlensinler… Poliklinikler ve sağlık ocakları belediyelere devredilsin. Koruyucu sağlık hizmetlerini de belediyeler üstlensin.

Bu tür hizmetlere kent içi trafik kontrolü ve düzenlemeleri de eklenebilir tabii… Belki daha başka şeyler de…

Görüyoruz ki yerinden hizmet çok daha etkili, kolay erişilir oluyor. Belki de daha ucuza da çıkacaktır.

Bu görevlerin üstesinden gelebilmek için belediye gelirleri de artırılmalıdır tabii. Artık çok düşük kaldığı neredeyse herkes tarafından kabul edilen emlak vergisinde yapılacak düzenlemeler, aynı iş yerinden alınan çok sayıda resim ve harcın teke indirilerek belediyelere bırakılması gibi önlemlerle bu gelir sağlanabilir mi diye hesaplamak gerekiyor; hesaplansın.

Anlatmak istediğim şudur: Yaşadığımız örnekler belediyelerin pek çok hizmeti devralmaya hazır olduğunu ve yerinden verilen hizmetlerin yurttaşların katılımı ile denetimini artırdığını ve kaynak kullanımını daha etkili hale getirdiğini gösteriyor.

“Gelin bu deneyimden kendi reformumuzu çıkaralım”, diyorum!

Şimdikinden daha kötü olmayacaktır!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz