Birleşmiş Milletler (BM) göçmenlerin insan hakları konusundaki özel raportörü Felipe Gonzalez Morales, Macar hükümetinin göç konusundaki tutumuna yönelik “Hükümetin göç konusunu yönetmeye ilişkin güvenlik odaklı söylemini yeniden gözden geçirmesi ve insan hakları temelli bir yaklaşıma yönelmesi çağrısında bulunuyorum.” ifadesini kullandı.
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yapılan açıklamada, BM’nin göçmenlerin insan hakları konusundaki özel raportörü Gonzalez Morales’in Macaristan’daki göçmenlerin durumuna ilişkin gözlemlerinin yer aldığı değerlendirmeler kamuoyuyla paylaşıldı.
Açıklamada, yaklaşık bir haftadır Macaristan’da bulunan Gonzalez Morales’in 2016’dan itibaren her 6 ayda bir uzatılan hükümetin “kitlesel göç nedeniyle ilan ettiği kriz durumu” başta olmak üzere, ülkede göçmenlere yönelik yaklaşım ve göçmenlerin içinde bulunduğu koşullara ilişkin gözlemlerine yer veridi.
González Morales, Avrupa’da göçmen hareketliliğinin yaşanmasıyla birlikte, Macaristan’da hem resmi hem de kamuoyunun göçmen karşıtı bir söylem geliştirdiğini, hükümet tarafından yürütülen göçmen karşıtı kampanyada, göçmenlerin terör de dahil olmak üzere güvenlik tehditleriyle ilişkilendirildiğini belirtti.
Güvenlik endişelerinin insan hakları ihlallerini haklı gösteremeyeceğini kaydeden Gonzalez Morales, “Hükümetin göç konusunu yönetmeye ilişkin güvenlik odaklı söylemini yeniden gözden geçirmesi ve insan hakları temelli bir yaklaşıma yönelmesi çağrısında bulunuyorum.” ifadesini kullandı.
BM raportörü, “Göç konusunun Macaristan’da siyasallaştırılması, göçmenleri günah keçisi haline getiriyor. Macaristan bu yaklaşımını yeniden değerlendirmeli ve derhal kriz durumuyla karşı karşıya kaldığını ilan etmeyi sonlandırmalı.” değerlendirmesinde bulundu.
“GÖÇMENLER TEHLİKELİ DÜŞMANLAR OLARAK GÖSTERİLİYOR”
Gonzalez Morales, “Göçmenler, bu ülkedeki hem resmi söylemde hem de kamuoyunda tehlikeli düşmanlar olarak gösteriliyor, ancak ziyaretim sırasında gördüğüm şey, transit bölgelerdeki jiletli tel çitin arkasına hapsedilen bir grup umutsuz, travma yaşamış ve çaresiz erkek, kadın, kız ve gençler.” ifadesini kullandı.
Macaristan’ın Sırbistan sınırındaki Röszke ve Tompa kasabalarında 2015’den itibaren iki transit bölgenin bulunduğunu hatırlatan Gonzalez Morales, 2017 itibarıyla ülkeye düzensiz yollarla giriş yapan herkesin iltica başvurusunda bulunması için bu bölgelere gönderildiğini aktardı.
Gonzalez Morales, “Röszke ve Tompa’daydım. Sınır bölgeleri sakindi. Sınırın Sırp tarafından Macaristan’a yaklaşan tek bir göçmen görmedim. Bunun yerine, sığınmacılarla tanıştım, aralarında hamile kadınlar, 8 aylık küçük çocuklar ve refakatsiz 14-18 yaşlarında çocuklar vardı.” görüşünü paylaştı.
Transit bölgelerde bulunan ilticacıların hapishaneye benzer bir ortamda tutulduklarını, hareket özgürlüklerinin ciddi oranda kısıtlandığına işaret eden Gonzalez Morales, özellikle refakatsiz çocuklar ve ailelerin bir nevi tutuklu muamelesi görmesinin yadırgayıcı olduğunu kaydetti.
Gonzalez Morales, iltica başvurusunda bulunmuş gömenlerin yasal süreçlerine ilişkin durumun da kaygı verici olduğunu ifade ederek, bu bölgede tutulan insanlara yönelik sivil toplum kuruluşlarının yardım faaliyetlerinin sınırlanmaması gerektiğini vurguladı.