Rum Yönetimi’nin, Kıbrıs sorunundaki gelişmeleri ele almak amacıyla BM temsilcisinin gelişinin teyit edilmesini beklediği ifade edildi.
Fileleftheros gazetesi, “BM Temsilcisi Yakın Zamanda Gelecek” başlıklı haberinde diplomatik kaynaklara dayanarak Rum hükümetinin şu ana kadar bildiği tek unsurun, BM temsilcisinin büyük bir olasılıkla Kasım ayının ikinci on günü içerisinde geleceğinin olduğunu yazdı.
Yakın gelecekte netleşmesi beklenen noktanın, ziyaretin gerçekleşeceği zaman ile gelecek yetkilinin kim olacağı yönünde olduğunu yazan gazete, net olan unsurun ise geçtiğimiz Eylül ayında New York’ta yapılan görüşmelerde BM yetkililerinden birinin Ada’ya geleceğinin olduğunu belirtti.
Gazete, netleşmesi için şu anda geriye, Birleşmiş Milletler Siyasi İşler Bölümü Avrupa, Orta Asya ve Amerika Genel Sekreter Yardımcısı Miroslav Jenca’nın mı yoksa BM Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary Dicarlo’nun mu geleceğinin kaldığını yazdı.
Güney Kıbrıs için, Ada’ya kimin geleceğinden öte, en önemli unsurun, Kıbrıs sorunundaki diyaloğun canlı tutulması olduğunu yazan gazete, BM yetkilisinin gelişinin, Kıbrıs sorunundaki sahneyi değiştirmesinin beklenmediğini de belirtti.
Habere göre diplomatik bir kaynak gazeteye yaptığı açıklamada, Türk tarafının, adada iki devletin tanınmasını hedefleyen planlarını ileriye götürmek için şu anki dönemi uygun olarak addettiğini savundu.
Türk tarafının, planlarını ileriye götürmesi için yardımcı olarak düşündüğü unsurların, “a)Kıbrıs sorununda görüşmelerin olmaması b)yeni bir hükümetin ortaya çıkacağı Güney Kıbrıs’taki başkanlık seçimleri c)gelecek Haziran ayında Türkiye’de yapılacak seçimler” olduğunu yazan gazete, Türk tarafının ayrıca şimdiki Rum Yönetimi Başkanı’nın seçimlere katılmayacağına bağlı olarak Mart ayından itibaren Kıbrıs Rum tarafında yeni bir liderliğin olmasının bir boşluk yaratacağını da düşündüğünü iddia etti.
Gazete, Türk tarafı ile Kıbrıs Türk tarafının, müzakerelerin yeniden başlatılmasının, aralarında oluşturulacak yeni olgular temelinde olması amacıyla taleplerini ileriye götürmek için bu boşluktan faydalanmak istediğini de ileri sürdü.
Türkiye’deki seçimlerin, Ankara ve Kıbrıs Türk liderliğinin, eşit egemenliğin tanınmasına ilişkin taleplerini yerine getirmek için bu zaman boşluğundan faydalanmak isteyeceği bir unsur olduğunu ileri süren gazete, UNFICYP ile var olan gerginliğin, nihayetinde iki devlete dayalı çözüme sahip olan bu planlamaya dayandığını iddia etti.