Biyologlar Derneği, Avcılık Federasyonu yetkililerine; “mücadelelerini demokratik yollarla sürdürmeleri ve yanlış tutumlarını sonlandırmaları” çağrısında bulundu.
Dernek, avcılara da seslenerek, “Hiçbir avcı arkadaşımızın federasyonun çağrısına kulak vermeyerek, ilk av günü olan 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde yasadışı avlanma yapmayacağına inanıyoruz” dedi.
Biyologlar Derneği Başkanı Hasan Sarpten yazılı açıklamasında, yıllardır ülkede yürütülen avcılık faaliyetlerinin yanlışlığını ortaya koyduklarını ve sürdürülebilir avcılığın sağlanması için çalıştıklarını kaydetti.
Sarpten, bu doğrultuda mevcut av yasasının değiştirilmesi için yoğun çaba sarf ettiklerini ve Avcılık Federasyonu yetkilileriyle asgari müştereklerde buluşarak hazırladıkları yeni av yasası taslağının Meclis’e sevk edilmesini sağladıklarını ifade etti. Bu sürecin olumsuz sonuçlanma nedenlerini anlatan Sarpten, son günlerdeki avcılık konusundaki tartışmaların av yasasının yenilenmesi konusundaki ihtiyacı açıkça ortaya koyduğunu belirtti.
Sarpten, Merkezi Av Komisyonu’nun, Avcılık Federasyonu’nun kontrolünde olduğunu, hal böyle olunca Merkezi Av Komisyonu’nun daha çok avlanacak alan yaratma düşüncesiyle her yıl yeni bölgeleri ava açmak istemesinin kaçınılmaz olduğunu ifade etti.
Bu konuda yaşanan sıkıntılardan örnekler veren Sarpten, şöyle devam etti:
“Yaşanan tartışmalar avcılığı sürdürülebilir bir noktaya taşıyacak içerikten yoksundur ve federasyonun yanlış tutumu neticesinde ilk kez avcılar suç işlemeye teşvik edilmiştir. Bu kabul edilebilecek bir tutum değildir.
İlk olarak ‘avcıların parasıyla alındı’ gibi bir söylem geliştirilse de eylem sırasında RHA plakalı bir araç kullanılmıştır. Bu araç, federasyona ait değildir ve devletin bir kurumu olan merkezi av komisyonuna zimmetli bir araçtır. Ancak, belirttiğimiz gibi merkezi av komisyonu devletin değil avcıların kontrolünde olduğu için resmi bir aracın eylemde kullanılmasına tüm toplum şahit olmuştur. Bundan daha vahim olan ise, eylem sonrası kendilerine kapalı kapılar ardında ilgili bölgelerin açılacağı söz verildiği iddia edilerek bakanlar kurulu kararını tanımadıklarını açıklayarak avcılara kapalı bölgede yasak av yapmaları yönünde çağrı yapmaları olmuştur. Bu büyük bir suçtur ve uygulamakla yükümlü oldukları av yasasına da aykırıdır.
Avcılık Federasyonu yetkilileri avcılığın ‘hak’ değil ‘ayrıcalık’ olduğunu unutmamalıdır. Avlamak için bir hak yoktur ve yasalar avcılığın her zaman sınırlandırılabileceğini veya durdurulabileceğini yazar. Yasaya göre avcılık faaliyetleriyle ilgili kararları vermekle yetkili tek kurum bakanlar kuruludur ve Merkezi Av Komisyonu’nun aldığı tüm kararlar tavsiye niteliklidir. Hatta bakanlar kurulunun uygun gördüğü durumlarda avcılığı tamamen yasaklama yetkisi de mevcuttur. Ne var ki, alınan karar yeni bir bölge açılmaması yönündedir ve geçen yıl açık olan tüm bölgeler bu yıl da ava açıktır. Öyle ki, narenciye bahçelerini içeren 54 ve 55 nolu av bölgeleri geçtiğimiz yıl da ava kapalıydı.
Tüm bu gerçekler ışığında, yıllardır avcılar ile çevrecileri karşı karşıya getiren federasyon yetkililerinin bu kez aldığı sağ duygudan yoksun bu kararla avcıları suç işlemeye teşvik ederek tüm toplumla karşı karşıya getirmeye çalıştığını söylemek yanlış olmaz. Hükümetin yeni bölge açmama kararının arkasında durmaya devam etmesi kaçınılmazdır. Ayrıca, mecliste bekleyen ve federasyon dışındaki taraflara da söz hakkı veren yasa değişikliğini derhal hayata geçirmesini talep ediyoruz. Avcılık federasyonu yetkililerine de mücadelesini demokratik yollarla sürdürmelerini tavsiye ediyor ve bu yanlış tutumlarını sonlandırmalarını diliyoruz. Hiçbir avcı arkadaşımızın ise federasyonun çağrısına kulak vermeyerek, ilk av günü olan 1 Eylül Dünya Barış gününde yasadışı avlanma yapmayacağına inanıyoruz.”