BİR KEZ DAHA, “KİMİN DEVLETİ?” DİYE SORMAYACAĞIM!

0
blank

Bu site yayına koronalı günlerde başladı. Bu köşede yazdığım yazıların belki de çoğu, KKTC’nin ayrıcalıklı bir grup insandan başka kimseye hizmet etmediği temasını işledi. Kanıtlar sunduk; görüşler açıkladık…

Kimsenin umurunda bile değil! Onlar, kime hizmet ettiklerini zaten biliyorlar…

Bilinen durum, Covid-19 vaka sayılarının yükselmesi nedeniyle alınan “kapatma kararları” ile bir kez daha ortaya çıktı: KKTC, aycalıklı kamu görevlilerinin devletidir; gerisi devletin zülmü altında canını kurtarmaya bakmalıdır!

13 MAAŞ VE KAPANMA

Yeni kapatma furyası tam da 13’ncü maaş dönemine denk geldi.

Yıllardan beri bu maaşın yarattığı eşitsizlikleri konuşup duruyoruz ama hiç böylesi olmamıştı. Bunca zaman, 13’ncü maaşın haksızlığı, reel sektörden toplanan vergilerle kamu görevlilerine ödenen bu maaşın bir benzerinin reel sektör çalışanlarında olmaması üzerinden anlatılıyordu. Emekleri ile bir şeyler yaratanların ürettiklerinden kesilen vergilerle başka bazı insanlara fazladan bir maaş ödenmesi, açık bir haksızlıktır.

Bunu anlatmak, oldukça zor oluyordu ama salgın bu işin foyasını da ortaya döktü: Özel iş yerleri hükümet kararı ile kapatılır ve çalışanlarına hiçbir yardım yapılmazken 13’ncü maaşın ödeneceği açıklanıyor.

KKTC budur işte! Haksızlık fabrikası…

KAPATAN ÖDEYECEK

Üstelik bu haksızlık, salgının başlamasından 10 ay sonra yapılıyor.

Mart-Nisan aylarında devleti yönetenlerin deneyimsizliğinden söz etmek mümkündü. Salgın önlemleri için mali hazırlık da yapılmamış olduğundan kaynak yetersizliğinden de söz edilebilirdi. Nitekim o günlerde kamu görevlilerinin maaşları bile eksik ödenebilmişti.

Ama aradan geçen on aylık süre, devleti yönetenlerin ve onlara yardımcı olan bürokratların hiçbir şey öğrenmediklerini de açığa çıkardı.

On aylık süre içinde KKTC’de yaşananlar ve başka ülkelerdeki örnekler, kapanma önlemlerinin maddi yardımlarla desteklenmesi gerektiğini net bir şekilde ortaya koydu. Üstelik, “ikinci dalga” denilen bu vaka artışının gündeme geleceği de aylar öncesinden ilan edil.

Bu ikinci dalgaya karşı hem sağlık önlemleri alınmalı; hem de ekonomik tedbirler düşünülmeliydi. Ne yapılması gerektiğini ise, ilk dalganın deneyimleri, açıkça gösteriyordu. Türkiye’de 1 milyondan fazla kişiye üç ay süreyle bin TL ayda ödeme yapılacak. Türkiye’nin gücü o kadar, o kadar yapacak. Almanya, kapattığı iş yerlerini bir yıl önceki cirolarına oranlanmış yardımlarla destekleyecek. Daha zengindir, daha çok yardım yapacak.

Yaşadılar ve öğrendiler: Biliyorlar ki kapanan iş yerleri ve çalışanları ancak böyle ayakta durabilecek.

KENDİLERİ İÇİN VARDIRLAR

Bizimkiler de yaşadılar ama öğrenemediler!

Bundan büyük zayıflık olabilir mi?

Nedenini de biliyoruz: Çünkü onlar da devlet kaynaklarından besleniyorlar. Devletin kamu görevlilerine yaptıkları ödemeleri azaltmak, kendi ceplerine girecek parayı azaltmak demektir. Buna yanaşmıyorlar. Devletin üst kademelerinde yer tutmayı, sadece kendi maddi kazançları bakımından önemsediklerini göstermiş oluyorlar.

Erdemleri de bu kadarmış!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz