Kabinede yaşanan değişimi değerlendiren Baybars, Türkiye ile yanlış ilişki kuran ve ilişki seviyesini bu duruma düşürenin UBP ve son iki hükümeti olduğunu vurguladı.
TÜRKİYE’Yİ YANILTTIK MI, SORUN İSİM Mİ, DAVRANIŞ MI?
“O dengeyi sağlaması gereken, Kıbrıs Türk toplumunun hassasiyetlerini de, ihtiyaçlarını da, ülkenin ekonomik kalkınması için olan talepleri de Türkiye Cumhuriyeti’ne doğru bir şekilde aktaracak olan hükümetlerdir” diyen Baybars, sözlerine şöyle devam etti:
Ben hiç sanmıyorum ki ülkemizde herhangi bir parti Türkiye ile var olan ilişkilerimizin bozulmasını istesin. Hiçbir kimse Türkiye ile olan ilişkilerin bozulmasını istemez. Burada temel olarak ortaya konması gereken mesele ‘evet bu ülkede seçimle işbaşına geliniyor, seçimle hükümet kuruluyor, yasama meclisi oluşturuluyor, biz bu ülkede kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomi yaratmak istiyoruz. Bu konuda da Türkiye ile işbirliği yapmaya, onların katkılarını almaya her zaman ihtiyacımız var’. Bu noktada uzlaşmayı sağlayabilecek, dengeli siyaset yürütebilecek bir hükümete ihtiyacımız var. Bu hükümetler maalesef onu son iki dönemdir sağlayamıyorlar. Yapılan kabine değişiklikleri bence bu dengeyi sağlamak için değildir. İşte son örnek, Başbakan Faiz Sucuoğlu, Antalya Diplomasi Formu’na katılmak için kabine değişikliği hamlesi yaptı. Ama diğer taraftan da Türkiye diyor ki ‘siz bize farklı bir kabine sunmuştunuz, bizi yanılttınız’.
Şimdi siz eğer uluslararası ilişkilerde Türkiye ile sıkı bağları olan bir Başbakan olarak eğer karşı tarafı yanıltmışsanız, bu da diplomasiye ve siyasi teamüllere uygun bir davranış değildir. Belki de tepkinin sebebi budur. Belki de sorun isim değil, yapılan davranıştır.
SUCUOĞLU HER ŞEYİ ANLATMALI!
Tüm bunların yaşanmasına müsaade edenin Sucuoğlu olduğunu dile getiren Baybars, her şeyin şeffaflıkla topluma anlatılması gerektiğini kaydetti.
Baybars, konuyla ilgili sözlerini şöyle tamamladı:
“Sucuoğlu, Pazartesi günü Meclis’te bize neden bu değişikliği yapmak zorunda kaldığını anlatmalı. Bunu açık yüreklilikle söylemesi gerekir. Söyleyeceği hiçbir dolaylı veya süslü cümle de inandırıcı olmayacaktır.”