Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen), ülkedeki emekçi kesimin 1Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’nı kutlayacak ne güce ne de morale sahip olduğunu, “çünkü sömürünün en sert ve acımasız şekilde devam ettiğini” savundu.
Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir açıklamasında, “Biz emeğin örgütlerine düşen en büyük görev, bu sömürüye karşı direnip savaşmaktır” dedi.
Kişmir, aynı şekilde emekçilere düşen görevin de bu savaşta net olarak emek örgütlerinin yanında olması gerektiğini belirterek, ancak bu bilincin işçi sınıfını zafere götürebileceğine işaret etti.
Basın Sen Başkanı Kişmir açıklamasında şunları kaydetti:
“Elbette bu gün tüm emekçilerin bayramıdır. Fakat meslektaşlarımız hala dünyanın dört bir yanında ifade özgürlüklerine vurulan kelepçe ile hapishanelerde dikta rejimler tarafında tutulurken, bizlere bayramı kutlamak değil meslektaşlarımıza dayanışma mesajı göndermek düşer. Kalbimiz tüm tutuklu basın emekçileri için atmakta, onlarla birlikte düşüncelerimiz özgür ama bedenlerimiz hapis yatmaktadır. Asla boyun eğmeyeceğiz, her daim hak, hukuk ve adalet için kalemlerimizi oynatacağız. Özgür ve bağımsız bir basın için din, dil ve ırk ayrımı yapmadan tüm paydaş örgütlerimizle dayanışma içerisinde olacağız.
Evet, şu anda her zamankinden çok daha zor bir dönemden geçiyoruz. Ülkemizde birçok basın emekçisi işsiz kalmış durumda. Birçoğu da maaşını alamamakta ve evine ekmek götüremeyecek konumda. Ancak bu bir son değil aksine bu bir başlangıç. Ortada bir son varsa, o da bizi sömürenlerin kurudukları düzenin sonudur. Başlangıç ise biz emekçilerin önünde duran bir fırsattır. Artık yönetenin de çalışanın da biz olma zamanı gelmiştir. Unutmayınız, onların kaybedecek çok şeyi varken, bizlerin tek kaybedeceği şey zincirlerimizdir. Daha güzel yarınlar için yaşasın 1 Mayıs.”