Türkiye’de yanlış bir faiz politikası uygulandığına işaret eden Barçın, izlenen politikanın TL kullanan insanların alım gücünün gerileyeceğini öngören bir politika olduğunu ifade etti.
Türkiye’de Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde yeni bir iktisat literatürü yazıldığını söyleyen Barçın, “Bu faizi daha önce uygulayan, bu noktada hareket eden ülke yok” dedi.
“TÜRKİYE’DE İHRACAT DURMA NOKTASINA GELDİ”
İzlenilen politikanın ihracatı artırmak için yapıldığının dillendirdiğini belirten Barçın, “Ekonomi kanallarını izliyorum. Türkiye’de ihracat durma noktasına geldi. İhracatçının ürettiği malın ara malı, hammaddesi, enerjisi, dövize bağlı” dedi. Türkiye’de izlenilen ekonomi politikasının ideolojik bir kavga olduğunu belirten Barçın, “Faiz haramdır noktasından hareket edilip, AKP’nin tabanını da tutmaya yönelik bir politika izleniyor” ifadelerini kullandı.
“PARASI OLANIN PARASI DAHA DA ARTIYOR”
Dövizde yaşanan gelişmelerle Türkiye’de 1 haftada 909 milyon TL döviz tevdiat hesaplarında artış olduğunu ifade eden Barçın, “Senin cebindeki para azalıyor; ama parası olanın parası daha da artıyor” dedi. Barçın, “1 Ocak 2021’de para TL’de tutulsaydın yüzde 17 faiz alırdın. Parayla gidip ayçiçek yağı alıp stoklasaydın ve yağı sonra satsaydın, yüzde 53 kazanırdın” şeklinde konuştu.
Türkiye’deki seçimlere kadar Türkiye’nin izlediği para politikasının devam edeceğini ifade eden Barçın, “Söylerken bile ürküyorum” dedi. Türkiye’de AKP’nin para politikasının bu şekilde devam etmesiyle Türkiye’deki seçime kadar Kıbrıs’ın kuzeyinde sancılı dönemler yaşanacağını ifade etti. Zor günlerin aşılmasının imkansız olduğunu belirten Barçın, insanların daha da batağa itileceğini belirtti.
“ESNAF ZATEN KREDİDEN BATTI”
Hükümetin açıkladığı 4 maddelik ekonomik pakete işaret eden Barçın, “Esnaf zaten krediden battı. Ödeyemeyeceği krediyi gidip niye alsın?” diye sordu. Daha önce verilen kredilerin ödemesinin başladığını hatırlatan Barçın, “Ödenemeyecek kredinin devlet politikası haline gelmesi, o insana, zarar verir” dedi. Döviz borçlarının 3 ay boyunca ertelenmesinin insana zarar vereceğini kaydeden Barçın, “16’yı ödeyemezken, 3 ay sonra 20’mi nasıl ödeyeceğim? Olmaz” dedi.
Ekonomik maddeler içerisinde yer alan kur sabitlemeyle ilgili de konuşan Barçın “Devlet ve kamu yönetimi olan yerlerdeki kira olduğunu düşünüyorum. Temkinli davranıyor ve kararnameyi bekliyorum” dedi. Döviz borçlarının 3 ay ertelenmesi ve esnafa kredi verilmesinin halka daha da büyük zarar vereceğini düşündüğünü söyleyen Barçın, “Seçimi geçirmek adına palyatif önlemler olarak görüyorum” dedi.
“HÜKÜMET, YASADAKİ YETKİSİNİ KULLANARAK, TEMEL TÜKETİM MADDELERİNDE AZAMİ KAR ORANINI BELİRLEMELİ”
Yapılabileceklerle ilgili de konuşan Barçın, Mal ve Hizmetler Yasası’na işaret ederek, yasanın üreticiye, tüccara, markete devlet olarak karma marjı belirleyebileceğini ifade etti. Yasanın 1977’de yapıldığını belirten Barçın, yasanın 40 yıl sonra yaşanılanı karşıladığını belirtti. Hükümetin yasadaki yetkisini kullanarak, temel tüketim maddelerinde tüccarı, üreticiyi ve marketçiyi mağdur etmeyecek şekilde azami kar oranı belirlenmesi gerektiğini ifade etti.
Ürün fiyatlarını denetleyecek personel sıkıntısı olmadığını da belirten Barçın, “Siyasi irade sıkıntısı var” dedi. Barçın devletin antrepolarda giriş tarihi neyse o günkü kur üzerinden tüccarın malı çektiği döviz kurundan gümrük vergisi alınması gerekir. En azından halka fiyatı yansırken tüccarın da maliyeti açısından bir düşüş sağlasın” dedi.