Kuzey Kıbrıs’ta komik sayılması gereken tartışmalar yapıyoruz. İnce av için belirlenen av alanlarından memnun olmayan avcılarımız bu sahaların genişletilmesi için çalışırken, narenciye üreticileri de bahçelerini korumaya çalışıyor.

Dün av sahalarının genişletilmesi için Başbakanlık önünde eylem yapan avcılar isteklerine kavuştular ve üç parselin daha ava açılmasını sağladılar. Bu üç parsel narenciye bahçeleri ile kaplıdır. Başbakan, söz hakkı varmış gibi insanların bahçelerini avcılara pazarladı.

Avın iyi bir şey olup olmadığı tartışma konusu olmakla birlikte, kişilerin özel mülklerinin av sahası olarak ilan edilmesini ve çiftçilerin özenle geliştirmeye çalıştıkları bahçelerinin avcıların hizmetine sunulmasını anlamak asla mümkün değildir.

KKTC’nin “her bağına bir lokla verilen bir yer” olduğu biliniyordu. Ama başkasının lokmasını başkasına vermek de nereden çıktı? Bu süreçte bahçelerin ciddi şekilde zarar göreceği, bahçelerde çalışanların hayatının tehlikeye gireceği geçmiş olaylarla sabitken Başbakan’ın böyle bir tasarrufta bulunmaya ne hakkı, ne de yetkisi vardır; olmamalıdır!

Ortada ciddi bir hak ihlali vardır ve bu ihlali yapan haklarımızı korumakla görevli Başbakan’ın kendisidir.

Bu kadarına “pes” bile denmez artık!