Avcı yaptığı yazılı açıklamada, sokağa çıkma yasaklarına göre günde ancak 14 saat araçların yollarda olabildiği ülkede, trafik kazalarının her geçen gün sayı ve şiddet olarak artarak devam ettiğini belirtti.
Araçların tek başlarına devrilmeleri, karşı şeride geçmeleri, motosiklet ve bisikletlilere çarpmalarının yollarda tehlikeyi gitgide artırdığına işaret eden Avcı, son zamanlarda yüksek miktarda alkol tesiri altında araç kullanıldığına dikkat çekti.
Avcı, “Alkol tesiri altında araç kullanmak; tıbbi olarak kullanılan miktara göre ruh halinin değişmesi, davranış kontrolün ve dikkatin azalması, koordinasyon ve muhakeme bozukluğu, dengenin bozulması, reflekslerin azalması bilinçte bulanıklık ve bilinç kaybı oluşturmaktadır” vurgusu yaptı.
Alkol alarak direksiyon başına geçmenin, araç kullanmanın, ölüme davetiye çıkardığının altını çizen Avcı, bunun öldürmeyi peşinen göze almak olarak algılanması gerektiğini ifade etti.
KKTC’de sürücülerde alkol alımının yasal olarak 50 miligram ile sınırlandırıldığını belirten Avcı şunları kaydetti:
“Alkol metre ile nefeste alkol miktarı 50-100 miligram ise bir asgari ücretin yüzde ellisi para cezası ve 100 ceza puanı, 100 miligram üzerinde ise bir asgari ücret ve yine 100 ceza puanı Yol ve Trafik Suçlarının Davasız Halli ve Ceza Puanı Yasasına göre ceza kesilmektedir. 100 puan ceza verilmesi ile sürücünün ehliyetine üç ay süre ile el konulmaktadır”
2018 yılında 283, 2019 yılında 205, 2020 yılında 306 ve 2021 yılında 70 günde 48 sürücünün alkollü sürüşten ceza aldığını bildiren Avcı, 2021 yılında 100 günde 44 sürücüde 100 mlgr üzerinde alkol miktarı tespit edildiğini kaydetti.
Son zamanlarda değişik gazete kaza haberlerinde sürücülerde alkol oranının 410,313, 282,245,227 mlgr. olarak yazıldığını ifade eden Avcı, “Bu da verilen cezanın caydırıcı olamadığı, örnek teşkil etmediği, sürücülerin alkol alarak yola çıkmaktan korkmadığı durumu yani devlet otoritesinin caydırmada etkili olmadığının göstergesidir” ifadelerini kullandı.
Avcı şöyle devam etti:
“Bu da sarhoşluk belirtisi, ayakta duramama, refleks azalması ve bilinçte bulanıklıkla eşdeğerdir. Yani yollarda 2 günde bir ölüm tehlikesi saçan sürücülerin yakalandığının göstergesidir. Bu durumdaki sürücülerin Yol ve Trafik Suçlarının Davasız Halli ve Ceza Puanı Yasasına göre bir asgari ücret para ödemesi ve 100 ceza puanı ile ehliyetine üç ay el konulması, böylesi ölümlü kazaları önleme niyetinden uzaktır.”
“ASGARİ ÜCRETİN BEŞ KATINA KADAR PARA CEZASI VEYA İKİ YILA KADAR HAPİS CEZASI VEYA HER İKİ CEZA BİRDEN”
100 mlgr. üzerinde alkol tesiri altında araç kullananlara Yol ve Trafik Suçlarının Davasız Halli ve Ceza Puanı Yasasına göre ceza verilmesi yerine mahkemeye sevk edilmeleri gerektiğini ifade eden Avcı, şunları belirtti:
“Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Yasası madde (9) a göre kullanmakta olduğu aracı alkollü içki, uyuşturucu madde tesiri altında araç kullananlar bir suç işlemiş olup asgari ücretin beş katına kadar para cezasına veya iki yıla kadar hapis cezasına veya her iki cezaya birden çarptırılabilir uygulanması caydırıcı olacaktır. Aksi takdirde yollarda önünü göremeyen sürücü sayısı ve zarar verdikleri artacaktır.”
Alkollü sürücülerin cezalarının Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Yasası madde (9) a göre değerlendirilmesinin daha caydırıcı olacağı görüşünde olduklarını bildiren Avcı, “Kendi keyfi için yüksek miktarda alkol alıp direksiyon başında yollarımızdaki insanlarımızın hayatlarını söndürme imkanı kimseye verilmemesi devletin asli görevleri içinde olmalıdır” ifadelerine yer verdi.
Sürücülerde uyuşturucu testi yapılması için hazırlanan Yol Güvenliği Yasasının Meclis’te gündeme getirilmemesinin on ayını doldurduğuna dikkat çeken Mehmet Zeki Avcı, “Yollarımız yüksek oranda alkol ve/veya uyuşturucu kullananların keyfine bırakılmamalıdır” dedi.