Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Mine Atlı, 12 yıldır Sayıştay Başkanı olan Osman Korahan’ın Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun (Kıb-Tek) akaryakıt alımlarını içeren raporunu aylardır beklettiğini iddia ederek, Korahan’ın bununla ilgili hesap vermesi gerektiğini kaydetti.
TDP Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre Atlı, 12 yıldır Sayıştay Başkanı olan Osman Korahan’ın 2022 yılının Ekim ayında hazırlandığı halde bugüne kadar yayımladığı ancak geçtiğimiz gün ortaya çıkan ve Başsavcılığa havale edilmesine karar verilen Kasım 2021 ila Eylül 2022 dönemine ait akaryakıt alımlarıyla ilgili raporun neden bu kadar zaman beklediğini sordu.
Raporun ortaya çıkmasıyla birlikte 6,7 milyon dolarlık şaibeli alımın tespit edildiğinin anlaşıldığını savunan Atlı, “Bu rapor neden bunca zaman bekledi? Sayıştaylık gibi stratejik bir yerde tam 12 yıl boyunca görev yapan ve görevde kalması için yasadaki emeklilik yaşının da yükseltilmesinin istendiği konuşulan Korahan önce bunun cevabını hem kamuoyuna ve hukuk önünde vermelidir” dedi.
Açıklamasında, Kamu İhale Yasası’nda yapılmak istenen değişikliğe de değinen Atlı, AKSA’ya yıllık 28 milyon dolar ödendiğini ve bu durumun yurttaşın sırtında kambur haline geldiğini ifade ederek, hükümetin bahse konu yasal değişikliği AKSA için rekabet ortamını yok etmek için yapmak istediğini savundu. Atlı, Meclis’te bunun için kurulan komisyona AKSA’nın davet edilmesini ise “skandal” olarak niteledi.
Atlı, “Şeffaflığın olmadığı ülkeler içinde bulundukları o karanlıkta yok olmaya da mahkûmdur. Toplum, bir avuç gözü doymazı hem de yasa dışı şekilde zengin etmek için alın teri dökmüyor. Ancak Kıbrıs Türk halkı bu karanlığı inatla reddedecek ve mücadele edecektir. El-sen ve Sendikal Platformun dün Meclis önünde yaptığı eyleme, grev kararlarına ve yasa geri çekilene kadar mücadele edeceklerine dair ifadelerine sonuna kadar destek verdiğimizi vurgulamak isterim. Bu mücadele ne sadece Kıb-tek ve El-sen ne de muhalefetin mücadelesidir. Bu mücadele kendi öz kurumu olan Kıb-tek’e sahip çıkması gereken tüm yurttaşların mücadelesi olmalıdır” ifadelerini kullandı.
-“Kamuoyu yaratmak adına medyaya büyük görev düşüyor”
Ülkenin yolsuzluk anlamında çok karanlık bir noktada olduğunu ve daha da karanlığa ilerlemekte olduğunu savunan Atlı, yolsuzluğun önüne geçilebilmek için kullanılacak en önemli aracın kamuoyu yaratmak olduğunu belirtti.
Medyanın üzerine bu algıyı yaratmak konusunda büyük görevler düştüğünü vurgulayan Atlı, yolsuzluğun normalleştirildiği ülkelerin hiçbir konuda başarıya ve adalete ulaşamayacağının da altını çizdi.