Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Bakan Tolga Atakan katıldığı televizyon programında,
Şunları kaydetti:
“Atlas Global, son iki yıl içinde uçuşlarını zaten azaltmıştı ama önemli bir alternatifti. Sivil havacılık pahalı bir iş ve giderek de pahalılaşıyor. Çünkü bütün bileşenleri dövize endeksli bir sektör. Dövizde son iki yıldır yaşanan dalgalanma ve üzerine gelen ekonomik daralma, İstanbul Havaalanı’na geçiş ki, böyle geçişler genelde sıkıntılıdır, tüm şirketleri etkiledi. Önümüzdeki bir-iki yıl içinde bir dengeye oturacak olsa da lojistik anlamda maliyetleri yükselten bir gelişmedir. Bu bileşenler çoğu havayolunun bilet fiyatlarına yansımıştır. Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma Bakanlığı’yla belli bir istişare içindeyiz, konuyu takip ediyoruz.”
Şirketin halen iflas açıklaması olmadığına da değinin Atakan, “diliyorum ki böyle bir açıklama olmaz ve 21 Aralık’tan sonra uçuşlar yeniden başlar. Bu süre içinde biletleme yapmış vatandaşların akıbeti konusunda TC Sivil Havacılığı’yla bir çalışmamız var. Uçuşların eksilmesi sonrası taleplerin nasıl karşılanacağı da bir diğer konumuz. Duyurunun yapılmasının ardından hemen ülkemize uçuş yapan 3 şirketle temasa geçtik ve ek sefer planlaması talep ettik. Durumun aciliyetinin ve öneminin farkındalar. Hepsi hemen çalışmalarını başlattı. Bilgilendirme yapacağız” ifadelerini kullandı.
“2020’DE KARAYOLLARINA AYRILAN BÜTÇE 22 MİLYON TL, İHTİYAÇ İSE 150 MİLYON TL’DİR”
2020’de Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’na ayrılacak bütçenin sorulması üzerine Bakan Atakan, “Ülkenin gerçekleri var. Bu gerçekleri yok sayamıyorsunuz. Gelir ve gider arasındaki dengesizlik nedeniyle yıllık bütçe, bir şekilde istediğiniz miktarı alamamanıza sebep oluyor. Ulaştırma Bakanlığı’nın sorumluluğundaki sorunlara baktığınızda birçok alanda faaliyet gösteren bir Bakanlık. Vatandaşın şikayetlerine baktığımızda öncelikli konu karayollarıdır. Şu anda 1625 kilometrelik bir yol ağımız var. Bunun yüzde 80’e yakınının üstyapı seviyesi ya ömrünü doldurmuş noktada ya da doldurmak üzere, yenilenmeleri gerekiyor. Bakanlığımız bir çalışma yaptı; 3 yıllık bir periyoda bölerek, birinci yıl en aciller, ikinci yıl orta dereceli acil olanlar, üçüncü yıl da diğerleri yapılacak şekilde tüm ülke karayolunun önümüzdeki 15-20 yıl hiçbir sıkıntı çıkarmayacak şekilde altyapısıyla, drenajıyla, trafik güvenlik önlemleriyle, bariyerleri, yol çizimi, aydınlatması, tabelasıyla yapılmasının maliyetini belirledi. Birinci yıl ihtiyacımız olan rakam 150 milyon TL’dir. Bakanlığın 2020 bütçesi 260 milyon TL’dir, bunun içinde maaşlar da var. 2020 için karayollarına ayrılmış yol-bakım-tamir bütçemiz 22 milyon TL. Bu bir realite” dedi.
Benzer sıkıntıların sağlık ve eğitim konularında da yaşandığını ifade eden Atakan, bu duruma dikkat çekmek için gerekirse bir yıllığına bazı giderleri kesip bazı şeylerden feragat edip seferberlik ilan edelim dediğini hatırlattı. Ortak bir havuz oluşturup acil ihtiyaç olan okul, hastane veya yolu oluşturulacak havuzdan karşılayalım çağrısını hatırlatan Bakan, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın kendi fonu olmayan üç bakanlıktan biri olduğunu söyledi.
“JENARATÖR ALIMI KONUSUNDA HÜKÜMETİN BİR GERİ ADIMI YOKTUR”
Bakan Tolga Atakan, gelen soru üzerine EL-SEN greviyle ilgili de açıklamalarda bulundu, yaşanan gelişmeleri şöyle aktardı:
“Güne EL-SEN greviyle başladık, grevi kritik noktalardaki elektrik arızaları takip etti. Sivil Havacılık Dairesi’nin kontrolündeki Ercan kulesi ve smart bina gibi son derece önemli noktalara saat 05:45 itibariyle arıza nedeniyle elektrik verilemediğini öğrendik. Hava trafiği anlamında ciddi bir nokta. Radarlardan seyrüsefer cihazlarına kadar her türlü cihazın olduğu bir yerleşke. Hastanelerde, trafik ışıklarında ciddi problem yaşandı. Sayın Başbakan ve ilgili Bakan yurtdışında, bir yandan Meclis’te de bütçe görüşmeleri devam ediyordu. Gerekli istişarelerin ardından saat 15:00 gibi acil toplantı yapıldı. Elzem hizmetlerin verilmesi noktasında yaşanan sıkıntılar nedeniyle 60 gün yasaklama kararı alındı.”
Jenaratör alımına ve yatırıma ilişkin hükümetin herhangi bir olumsuz yaklaşımı olmadığının altını çizen Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Atakan, ilgili Bakan yurtdışındayken, herhangi bir müzakere veya uzlaşı yapamayacağı bir zamanda, sendikanın bir bildirim yapmadan grev kararı almasını doğru bulmadığını dile getirdi.
Atakan, şu ifadeleri kullandı:
“Bakanlık bu konuda sendikalarla da istişare içindeydi. Oturursunuz, konuşursunuz. İlgili Bakanla bir tıkanıklık yaşarsanız Başbakan’a gidersiniz, hükümete bir çağrı yaparsınız. Bunun için bir kamuoyu oluşturursunuz, bu şekilde bir adım atarsınız. Elektrik kurumuna yatırım yapılması konusunda hükümetin bir geri adımı veya yapmayacağı yönünde bir deklarasyonu yok. Yatırımın şekli konusunda karar mekanizmasının hükümet edende olması gerektiğini düşünüyorum.”
“YATIRIMIN NEDENİ ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA BİR SIKINTI YAŞAMAMAK”
KKTC’nin enerji üretimi konusunda dışa ve bazı şirketlere bağımlı olmaması noktasında hükümetin bir fikir birliği içinde olduğunu da sözlerine ekleyen Atakan, bugün ihaleye çıkılması halinde bile jeneratörlerin adaya gelmesinin en erken 2020’nin ikinci çeyreğinde olabileceğinin de altını çizdi.
Atakan sözlerini şöyle tamamladı:
“Her halükarda kışı, şimdiki üretim kapasitemizle karşılayacağız. Bu kış için üretim konusunda bir sıkıntı yoktur. İlerleyen yıllarda bir problem yaşanmaması için de bir yatırım yapılması gereklidir. Önemli nokta şudur; uçsuz bucaksız kaynaklara sahip değiliz. Kısıtlı imkanlar içinde atacağımız adımın, yakıt tasarrufu, enerji verimliliği ve sürdürebilirlik noktasında bütün boşlukları doldurması gerekiyor. Titiz davranılmasının altında yatan sebep budur.”