Birleşmiş Milletler, Pile’ye erişim konusunda anlaşma sağlandığını açıkladı. Detaylar resmi olarak duyurulmasa bile, bizim basından çok daha iyi haber kaynaklarına sahip olan Rumca gazeteler önemli ayrıntılar açıkladılar.
Ayrıntılarda boğulmadan, bu anlaşmanın ortaya çıkmasına katkı koyan başta Colin Stewart olmak üzere BM Kıbrıs misyonu yetkililerini, kutlamak gerekiyor. Askerleri itilip-kakıldıkları halde iyi iş çıkardılar.
Rum tarafının da hakkını vermem gerekiyor. Çok soğukkanlıydılar ve gereksiz açıklamalardan özenle kaçındılar. Anladığım kadarıyla ne istediklerini söylediler, izah ettiler ve beklediler. Umarım bundan sonra da öyle davranırlar.
Türk tarafı hırçınlığına karşın kontrollüydü… Birleşmiş Milletler araç ve askerlerine yönelik saldırılar olsa bile talebini somut tuttu; maksimalist davranması. Pile’ye yol isteriz dedi, başka şey demedi. Diyaloğu ve pazarlığını engellememiş oldu, BM’nin çalışmasına olanak tanıdı. Türk tarafının hırçınlığı olmasaydı bugün elde edilen sonucun da olmayacağını varsayarak bu hırçınlığı haklı göstermek bile mümkündür.
Bugünkü sonucun, Kıbrıs sorunundaki güncel durumdan da destek alınarak elde edildiğini düşünüyorum. Sonucun olumlu olmasının önemli bir nedeni de Rum tarafının müzakereleri başlatmak için harcadığı çabalardır ve Pile yolu konusunda esnek davranmalarının önemli bir nedeni de müzakere sürecine ilişkin istekleri konusunda BM Güvenlik Konseyi üyelerinin desteklerini talep eder durumda olmalarıdır. Pile konusunda kullanılan yöntemin kalıcı hale gelmesi ve başka sorunlara da uygulanmak istenmesi tehlikeli olacaktır. Taraflar ulaşmak istediği sonuçları elde etmek için BM araçlarına saldırmayı veya buna benzer başka davranışlar sergilemeyi alışkanlık haline getirmezler umarım. Konjonktür her zaman uzlaşma doğurmayabilir.
Ne olursa olsun, anlaşma anlaşmadır ama… En kötü anlaşma, size çok daha fazla çıkar sağlayacağını umduğunuz kavgadan iyidir. Buna inanmayan Gazze’ye baksın!
Kavgaların kayıpları genellikle görmezden gelinir, zafer havasında kayıplar gizlenmek istenir. Oysa anlaşmalar tarafların ortak çıkarlarını gözetir veya tek taraflı çıkarları dengeleme ile elde edilir. Anlaşma ile elde edilen kazançların bedeli, her zaman için kavga ile elde edilenlerden daha düşük olmaktadır. Asıl dikkat edilmesi gereken husus budur.
Türk tarafının Pile’ye yol açmak için askeri harekat düzenlediğini tasavvur edebilir misiniz? Askeri üstünlüğümüzü kullanarak Pile’ye yol açmış olsaydık bile başlımıza neler gelmiş olabileceğimizi düşünün. Pile yolu ile ilgili uzlaşma da göstermiş olmalıdır ki anlaşma her zaman için kavgadan daha iyidir.
Keyfini çıkarmaya bakalım derim: Anlaşmak güzeldir!