Fileleftheros gazetesi, “BM Güvenlik Konseyi’nin Katılımını İstemiyor- Tatar BM Temsilci Konusunda Engeller Koymaya Devam Ediyor- Lefkoşa Yakın Zamanda Açıklamalar Bekliyor” başlıklı haberinde, Rum liderin Selanik temasları esnasında yaptığı açıklama ve Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in ise “GR Dipolomatic Review”e verdiği demece yer verdi.
Haberde, Türk tarafının, BM Genel Sekreterinin yeni temsilcisinin müzakerelerin yeniden başlamasına ilişkin ortak bir zeminin varlığını araştırma misyonuna sahip olacağı gerekçesiyle, BM Güvenlik Konseyi’nin katılımını istemediği ileri sürüldü.
Rum kesiminin ise BM Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs sorununda “role ve söze” sahip olduğunda ısrar ettiğini kaydeden gazete, Anastasiadis ile Hristodulidis’in yanı sıra Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın açıklamalarına da haberde yer verdi.
Gazete, gerek Anastasiadis’in, gerek Hristodulidis’in yaptıkları açıklamalarda, hedefin ‘özlü müzakerelerin üzerinde mutabık kalınan çerçeve temelinde’ yeniden başlaması olduğunu vurguladıklarını iletti.
Rum Hükümeti Sözcüsü Marios Pelekanos ise RİK’e açıklamasında, Rum kesiminin, BM Genel Sekreteri’nin (Guterres-Anastasiadis-Tatar görüşmesinde hem fikir olunduğu üzere) önümüzdeki günlerde veya haftalarda temsilci atama konusuna hareket etmesini beklediğini söyledi.
Rum kesiminin, Guterres-Anastasiadis-Tatar görüşmesinde, atanacak temsilcinin BM Güvenlik Konseyi’ne rapor vereceği konusunda mutabık kalındığına dair tezini de yineleyen Pelekanos, temsilcinin görev-yetkilerinin sahip olduğu öneme işaret ederek, bunun temel hedefinin müzakerelerin yeniden başlaması için müdahil taraflarla istişarelerde bulunmak olması gerektiğini öne sürdü.
ANASTASİADİS
Gazeteye göre, Selanik’teki “Aristotelio Üniversitesi” ile “Kıbrıs Üniversitesi”nin düzenlediği etkinlikte konuşan Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Kıbrıs sorununun “barışçıl, itibarlı, işlevsel ve sürdürülebilir” çözümüne ilişkin siyasi iradesini yineledi. “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Türkiye’nin oyuncağı haline getirileceği” ve “Doruk Anlaşmalarıyla BM ve BM Güvenlik Konseyi kararlarına aykırı” bir çözümün kabul edilmeyeceğini belirtti.
Anastasiadis, Türkiye’nin uzun vadeli hedeflerinin doruk noktasının “çözüm temelinin terk edilmesi ve iki bağımsız devlet meydana getirilmesi”, “kapalı bölge Maraş’ın statüsünün değiştirilmesiyle toprak üzerinde yeni oldubittiler yaratılması”, “145 kilometrekarelik Kıbrıs Rum toprağının daha fazla askerleşmesi için Türk ordusuna verilmesi”, “Kıbrıs Cumhuriyeti MEB’indeki yasadışı müdahalelerle uluslararası deniz hukukunun sürekli ihlal edilmesi” olduğunu iddia etti.
HRİSTODULİDİS
Alithia gazetesinde yer alan habere göre, Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis ise “GR Diplomatic Review”e verdiği demeçte, Kıbrıs’ta iki devlet çözümünün kabul edilemeyeceğini iddia etti.
Rum Yönetimi’nin “devam eden Türk provokasyonlarının ele alınması için, Yunanistan’la tam koordinasyon içerisinde çalışmayı sürdüreceğini” söyleyen Hristodulidis, Kıbrıs sorununda çözüme varılmasının yolunun BM’nin ilgili kararları temelinde, BM himayesindeki müzakereler süreci olduğunu kaydetti. Hristodulidis, üzerinde hem fikir olunan tek çözüm temelinin de, BM’nin Kıbrıs’la ilgili kararlarında belirlendiği üzere siyasi eşitliğe sahip iki kesimli iki toplumlu federasyondan başka bir şey olmadığını savundu.
Bu gidişata yönelik sarsılmaz bağlılıklarını da dile getiren Hristodulidis, bu hedefe varılması için, müzakerelerin yeniden başlamasına ilişkin uygun koşulların meydana getirilmesi konusunda çalıştıklarını dile getirdi.
Bunun dışındaki herşeyin bu çerçevenin dışında olduğunu ve herhangi bir tartışmanın konusu olamayacağını da savunan Hristodulidis, uluslararası toplumun ve AB’nin de aynı net teze sahip olduğunu öne sürdü.
Şimdiki gibi uzun süreli durgunluk dönemlerinde her zaman biraz karamsarlık yaratılmasının normal olduğunu da ifade eden Rum bakan, BM Genel Sekreterinin liderlerle New York’ta gerçekleştirdiği ortak görüşmede, Kıbrıs sorununun çözüm perspektifine tam anlamıyla bağlı olduğu mesajı gönderme inisiyatifini selamladıklarını da ifade etti.
Özlü müzakerelerin, üzerinde hem fikir olunan çerçeve temelinde yeniden başlaması hedefine yakın zamanda ulaşılmasını umduklarını da dile getiren Hristodulidis, kendilerinin, her türlü zorluk, tartışma ve karamsarlığa rağmen çözüm hedefine istikrarlı bir şekilde bağlı olduklarını ve başka seçenek olmadığını savundu.
Hristodulidis “mantıklı düşünen bir Türkiye’nin, Kıbrıs sorununun çözümü aracılığıyla, bizzat kendisi için ortaya çıkabilecek faydaları kolayca algılayabileceğini düşündüğünü” de öne sürdü.
Türkiye ve Kıbrıs Türk toplumu liderliğinin iki devlet çözümü ve egemen eşitlik konusundaki açıklamalarını takip ettiklerini de dile getiren Hristodulidis, bunların, net bir şekilde üzerinde hem fikir olunan çözüm çerçevesinin dışında olduğunu kaydetti. Hristodulidis, bu duruşun BM Güvenlik Konseyi’nin ilgili kararları, AB kararları ve uluslararası toplumun tamamının uzun vadeli tezlerine aykırı olduğunu iddia etti.
Hristodulidis, başka olguların yanı sıra, Türkiye’nin Kıbrıslı Türkler karşısındaki politikası ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili yaklaşımı konusunda, KKTC’de sürekli artan tepki seslerinin görmezden gelinmemesi gerektiğini de iddialarına ekledi.
STEFANU-RUS BÜYÜKELÇİSİYLE GÖRÜŞTÜ
Fileleftheros gazetesinde yer alan bir haberde ise, AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanos ile Rusya’nın Güney Kıbrıs’taki Büyükelçisi Stanislav Osadchiy’nin dün görüştükleri ve görüşmede Kıbrıs sorunu ile bugüne kadarki gelişmelerin ele alındığı ifade edildi.
AKEL’den yapılan açıklamada, görüşme esnasında, çıkmazın aşılması ve müzakerelerin yeniden başlaması için çaba gösterilmesi gerektiğinin vurgulandığı belirtildi.