Kıbrıs Rum tarafının bütün Kıbrıs adına AB üyesi olabilmesi için Yunanistan’ın elindeki “veto” kartını kullanan Rum tarafı, AB üyeliği ile elde ettiği kendi veto kartını Türkiye-AB ilişkilerinin iyileştirilmesine karşı kullanmaktan çekinmeyeceğini duyurdu.

Pazartesi günü Yunanistan’ın ERT televizyonuna bir demeç veren Rum Lider Nikos Anastasiadis, Cenevre’de yapılacak olan beşli toplantıdan olumlu bir sonuç çıkması konusunda kötümser olduğunu ifade ederek, “Türkiye hükümeti ve Kıbrıslı Türklerin lideri ‘iki devlet, ayrıca kendilerinin deyimiyle egemen eşitlik’ görüşlerini dinledikçe iyimser olduğumu söyleyemeyeceğim” şeklinde konuştu.

Konferansa, Türkiye’nin çıkarlarına değil Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin çıkarlarına ters her türlü algılamaları aşacak koşulları yaratacak olumlu bir tutumla gideceğini ileri süren Nikos Anastasiadis, Ankara’nın, iki devlet hedefinin Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler’in daimi ve daimi olmayan ülkeleriyle, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Rusya ve Çin dâhil herkes tarafından kabul edilmez bulunduğunu anlamasını istedi.
Atina ve Lefkoşa’nın Türk kışkırtmalarıyla nasıl baş edebilecekleri konusunda ortak görüşleri bulunduğuna dikkat çeken Anastasiadis, Türkiye-AB ilişkilerinin gelişmesini, Yunanistan’ın egemenlik haklarının ihlal edilmemesini ve “Kıbrıs’a karşı yasa dışı faaliyetlerin tekrarlanmamasını” istediğine belirtti. Anastasiadis, Türkiye’deki silah sanayinde ve bankacılık sisteminde yatırımı olan bazı ülkelerin, Türkiye’nin kötü durumdaki ekonomisinin daha da kötüleşerek bir sorun yaratılmasını istemediklerini ileri sürdü ve şöyle devam etti:
“Sanayi malları ihracından kaynaklanan çıkarlar da vardır. Dolayısıyla bu büyük ülkelerden üçünün, Yunanistan’ın da şahit olduğu Türkiye’ye yaptırım uygulanmaması yönünde güçlü görüşleri olduğunu görüyoruz.” 
“Lefkoşa, Türk askerinin olmaması, kışkırtma girişimlerinin yapılmaması koşuluyla AB-Türkiye ilişkilerinin gelişmesiyle ilgilendiğini açıkça belirtmiştir. Bu kalıcı olmalıdır. Kıbrıs, Türkiye üye ülkelere yönelik yükümlülüklerini yerine getirmezse, Avrupa Birliği ve Türkiye arasındaki gümrük birliğine veto koymaktan çekinmeyecektir.”