Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Güney Kıbrıs’a yönelik mülteci akışındaki artışın Ankara’nın politikalarının sonucu olduğu iddiasında bulunarak; Rum Yönetimi’nin ise önlemlerini almakla yükümlü olduğunu savunduğu belirtildi.
Fileleftheros gazetesi “Mülteci Akışında Yüzde 320 Artış” başlıklı haberinde, Anastasiadis’in dün yaptığı açıklamada, durumu sayılarla ortaya koyduğunu yazdı.
Bakanlıklar arası komitenin dün Rum Hukuk Dairesi’nde yeni bir toplantı yaptığını ve hükümetin yetkili bakanlarının Rum Başsavcısı Kostas Kliridis’le hükümetin mülteci akışının kısıtlanması için almaya niyetli olduğu önlemleri ele aldığını kaydeden gazete, “elde ettiği bilgilere” dayanarak, hükümetin mülteciler konusunda hareket etmeyi istediği çerçevenin, Başsavcının önüne konulduğunu belirtti.
Bunun Anastasiadis tarafından geçtiğimiz gün gerçekleştirilen Ulusal Konsey toplantısında siyasi parti başkanları huzurunda da ortaya konduğunu anımsatan gazete, hükümetin mülteci problemi konusunda hareket etmek istediği yönteme ilişkin öneriler yapılması için, Başsavcının görüşünün istediğini kaydetti.
Bakanlıklar arası komitenin Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis başkanlığında önümüzdeki salı günü yeniden toplanacağını anımsatan gazete, toplantıda hükümetin önlemlerinin yeniden ele alınacağını ve Başsavcının da bu önlemlerin kısa bir zaman zarfında nasıl uygulanabileceğine dair kendi öneri ve düşüncelerini ortaya koyacağına işaret etti.
Dünkü toplantı sırasında yaptığı açıklamada, gerek çatışmaların olduğu bölgelerden gelen göçmenler, gerek de ekonomik mültecilerden kaynaklanmakta olan mülteci akışları konusunda çok ciddi bir problemle karşı karşıya olduklarının çok iyi bilindiğini savunan Anastasiadis, Rum kesiminin 2015-2019 yılları arasında yüzde 320’ye kadar ulaşan bir mülteci akışı artışı sergilediğini ileri sürdü.
Son olarak, Ankara’nın politikalarının sonucu olarak, artış gösteren bir mülteci akışı gözlemlendiğini iddia eden Anastasiadis, kendilerinin ise daima uluslararası hukuk ve AB müktesebatına uyarak ve saygı göstererek, problemin ele alınmasına ilişkin önlemler almakla yükümlü olduklarını savundu.
Nüfus oranına göre, mülteci akışlarıyla ilgili olarak kayda geçirilmekte olan oranla alakalı olarak, AB üye devletleri içerisinde birinci sırada olduklarını da öne süren Anastasiadis, dolayısıyla önlemler almaları gerektiğini söyledi.
Öte yandan Rum İçişleri Bakanı Nikos Nuris dün gerçekleştirilen bakanlıklar arası toplantının ardından yaptığı açıklamada, hükümetin mülteciler konusundaki yeni prosedürlerle alakalı kararlarını korumak için, yasal anlamda yardımını almak amacıyla Başsavcıyla görüştüğünü de söyledi.
Nuris, kendi önerilerini ve bahse konu prosedürün ilerlemesini önerdikleri yöntemleri Başsavcıya sunduklarını, çünkü kendilerinin adil yönetilen aynı zamanda AB üyesi bir devlet olarak, ulusal ve Avrupa hukuku konusunda tam anlamıyla doğru olmak istediklerini savundu.
Rum Başsavcısı Kostas Kliridis ise dün KİPE’ye yaptığı açıklamada, Hukuk Dairesi’nin bakanlıklar arası komite toplantısına katılmasının, alınacak olan önlemlerin AB hukukuna uyumlu olup olmadığıyla alakalı olduğunu söyledi.
YEŞİL HATLA İLGİLİ ÖNLEMLER ALINIYOR
Rum Savunma Bakanı Savvas Angelidis ise dün katıldığı bir etkinlikte yaptığı konuşmada, Yunanistan’ın Türkiye’yle olan sınırlarındakine benzer durumlarla karşılaşma olasılığına değinerek, hükümet olarak sürekli durumu değerlendirdiklerini ve koordineli bir şekilde durumu göğüsleyecek olan önlemleri alacaklarını söyledi.
AB Savunma Bakanlarının Zagreb’de gerçekleştirdiği toplantıya değinerek, burada AB’deki muhataplarını durumla ilgili bilgilendirme fırsatı bulduğunu belirten Angelidis, Türkiye tarafından gerçekleştirilen bu organize eylemin artık anlaşıldığını ve Türkiye’nin insani bir konuyu tüm Avrupa’nın aleyhinde kullanmakta olduğunu iddia etti.
Yunanistan’ın sınırlarının ihlal edilmesinin Avrupa’nın sınırlarının ihlal edilmesine de yol açtığını ve bunun “Kıbrıs’ta” da meydana geldiğini iddia eden Angelidis, 180 kilometre uzunluğuna sahip Yeşil Hat’tın nasıl kontrol edileceği sorusuna ise “Hem Rum Milli Muhafız Ordusu’nun (RMMO) misyonu hem de mülteci meselesiyle ilgili olacak önlemler alacaklarını” söyledi.
Güvenlik kameraları yerleştirilmesi konusunda kısa süre içerisinde gelişmeler olacağını umduğunu da belirten Angelidis, Savunma Bakanlığı’nın almakla yükümlü olduğu önlemleri alacağını sözlerine ekledi.
MÜLTECİ PROBLEMİNİN MALİYETİ: “ALDIĞIMIZDAN FAZLASINI ÖDÜYORUZ”
Alithia gazetesi ise “Aldığımızdan Daha Fazlasını Ödüyoruz- Mülteci Problemi Ekonomik Değil Fakat Maliyeti Çok Büyük” başlıklı bir haberinde ise, Rum Maliye Bakanı Konstantinos Petridis’in mülteci probleminin ele alınmasının maliyeti ile AB kaynaklarının değerlendirilmesi konusunda yaptığı yazılı açıklamaya yer verdi.
Petridis açıklamasında, Güney Kıbrıs’ın, uluslararası korumaya sahip kişiler ile siyasi sığınma başvurusunda bulunan kişilere ev sahipliği yapılması için, yılda, Avrupa Birliği’nden aldığı kaynaklardan çok daha fazlasını harcadığını söyledi.
2014-2020 yılları dönemi için Avrupa Komisyonu tarafından ortak finansmanlı programların hayata geçirilmesi için 97 milyon Euro’luk bir kaynak onaylandığını ifade eden Petridis, Rum kesiminin, artış gösteren mülteci akışlarından kaynaklanan sürekli talepleri yüzünden, AB tarafından 5 milyon Euro’luk başka bir kaynak daha onaylandığını belirtti.
Haravgi gazetesi ise “Mülteci Problemiyle İlgili AB Ödenekleriyle Tekne ve Yemek Programları İçin Sponsorluklar” başlıklı haberinde, Avrupa Komisyonu’nun mülteci problemiyle alakalı olarak Güney Kıbrıs’a gönderdiği ödeneklerin tekne alımları yanı sıra yemek programlarına da kanalize edildiğini yazdı.
Gazete, Rum Maliye Bakanı Petridis’in dün yaptığı açıklamada, 2014 yılında mülteci problemi konusunda 102 milyon Euro’luk bir ödenek onaylandığını ve 18,4 milyon Euro’luk bir ödeneğin de beklemede olduğunu söylediğini de iletti.
Rum kesiminin 2019 yılında ulusal kaynaklarından mülteci meselesi için 29 milyon Euro ayırdığını da belirten gazete, AB’den gelen kaynakların 22 projeye kanalize edildiği fakat bunların adının belirtilmediğini ifade etti.
Gazete, Rum İçişleri Bakanlığı’nın web sitesinde yer alan bilgiler konusunda kendi yaptığı araştırmadan ortaya çıktığı üzere, paraların çoğunluğunun mültecilerin insani ihtiyaçları yerine, devletin idari yapılarına kanalize edildiğini belirtti.
Gazete örneğin Sigma televizyonuna bir yemek programı için 1,3 milyon Euro tahsisat verildiğini ve bunun soru işaretlerine yol açtığını ekledi.
FRONTEX’LE İŞBİRLİĞİ… SINIR DIŞI ETMELER BAŞLIYOR
Politis gazetesi ise “Kıyıların Kontrol Edilmesi ve Geri Göndermeler İçin Frontex’le Anlaşma- Sınır Dışılar Başlıyor” başlığıyla manşetten ve iç sayfadan yayımladığı haberinde, Rum kesiminin, artış göstermekte olan mülteci akışını göğüsleyebilmek için bir dizi sert tedbir almayı hedeflediğini ve bunların muhtemelen önümüzdeki salı günü Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis başkanlığında yeni bir toplantı yapacak olan bakanlıklar arası komitede kesin hale getirilip, açıklanacağını duyurdu.
Gazete Rum İçişleri Bakanı Nikos Nuris’in dün “siyasi sığınma hakkı bulunmayan kişilerin Frontex aracılığıyla sınır dışı edilmesi, Rum tarafındaki iltica sisteminden yararlanmak isteyen öğrencilerin ülkeye girişlerin yasaklanması, göstermelik evlilik çetelerinin çökertilmesi, EASO’nun da katkısıyla 2020 yılı sonuna kadar siyasi sığınma başvurularını inceleyen kişilerin sayısının 20’den 120’ye çıkartılması, siyasi sığınma başvurularının hızlandırılmış bir şekilde incelenmesi için mobil birimler, başvuruları incelenene kadar siyasi sığınma başvurusunda bulunan kişiler için kapalı bir konuk evi meydana getirilmesi” gibi bazı önlemlerin gündemde olduğunu açıkladığını yazdı.
Gazete Nuris’in kıyıların kontrol edilmesi için Frontex’le kısa zaman içerisinde bir anlaşma imzalanacağını açıkladığını da ekledi.
Alithia gazetesi ise habere “Mülteci Akışlarında Yüzde 320 Artış- AB’de Birinciliğimiz Var- Mülteci Probleminin Göğüslenmesi Konusunda Salı Günü Kararlar- RMMO Ateşkes Hattının Korunması İçin Önlemler Alacak”, Haravgi ise “Mültecilerle İlgili Kısa Süreli Prosedürler” başlıklarıyla yer verdi.