Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, her yıl geleneksel olarak düzenlenen dış Rumlarla ilgili konferansın dün akşamki açılışında yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorunundaki icraatları konusunda kendisine yöneltilen eleştirileri yanıtladı.

Politis gazetesi ve diğer gazeteler, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, 20’nci Dünya Kıbrıslılar Diasporası Konferansı’nın açılış konuşmasında, yapıcı tavrı ve Kıbrıs sorununun çözüm sürecinin devam etmesi isteğine ilişkin niyetlerinden şüphe duyanlara net mesajlar gönderdiğini yazdılar.

Habere göre Anastasiadis, Kıbrıs sorununa çözüm sağlanamamasının nedeninin, tüm bu yıllarda Kıbrıs Rum tarafı mı yoksa bugüne kadar süren Türk uzlaşmazlığı ve provokasyonu olup olmadığını düşünmeleri için herkese çağrıda bulundu.

Anastasiadis, yol çıkışı sürecinde bulunan bir politikacının, tek kaygısının gelecek nesillere olumlu bir gelecek bırakmak olduğunu, başka bir şey olmadığını söyledi.

Kıbrıs sorunundaki sürecin ileriye götürülmesi için sarf edilen tüm çabaları desteklemeleri ve böylesi kritik bir dönemde tavırlarıyla bölünmemeleri için herkese çağrıda bulunan Anastasiadis, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs sorunu için görevlendirdiği geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un ziyaretinin amacından da söz ederek, Lute’un ziyaretinin referans şartlarında uzlaşma sağlamayı amaçladığını, olumlu bir sonuç alınması veya anlaşmazlıkların azaltılması durumunda da BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile sonraki adımların ele alınması için üçlü görüşmenin yapılmasının beklendiğini söyledi.

Türkiye’nin, Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri üzerinde de duran Anastasiadis, bu faaliyetlerin, ortamı zehirlediğini ileri sürdü.

Anastasiadis, amacın; tüm Kıbrıslıların, vatandaşların insan haklarına saygı duymasıyla yaşayabilir, işlevsel bir devlete dayalı olacak geleceğin Kıbrıs’ın da birlikte yaşamasının sağlanması olduğunu belirtti.

Kıbrıs Türk tarafının önerdiği siyasi eşitlikten de söz eden Anastasiadis, Kıbrıs Rum tarafının bu talebi, önerildiği şekliyle, eşitsizlik ve haksızlık olarak addettiğini de savundu.

Anastasiadis konuşmasında ayrıca, Kıbrıs sorununun çözümü için verdikleri mücadeleye destek vermelerinden dolayı dış Rumlara teşekkürlerini sundu ve en kısa zamanda Kıbrıs sorununun çözümünden başka bir şey olmayan, herkesin istediği sonuca ulaşılması temennisinde de bulundu.

Alithia gazetesi, Anastasiadis’in yaptığı konuşmada, doğal zenginliğin, anlaşmazlıklar için değil barış içinde birlikte yaşamak için başka bir bahane olduğu şeklinde mesaj gönderdiğini yazdı.

Habere göre, konuşması sırasında Türkiye’nin tavrını eleştiren Anastasiadis, Türkiye’nin tavrının, Kıbrıs sorununun çözümlenmemesinin nedeni olduğunu savundu.

Anastasiadis, müzakereleri, her şekilde istediğini ancak sadece Kıbrıs Helenizmi’nin güvensizliğini garanti altına alacak bir çözümü de kabul etmeyeceğini belirtti.

Anastasiadis, bu dönemde, bölgede kaydedilen, Güney Kıbrıs’ın tek yanlı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde kaydedilen  “provakasyonların ve işgalin”, Kıbrıs sorununun çözüm çabalarında önemli rol oynayan bir devletin iyi niyet göstergesi olmadığını savundu.

Anastasiadis, kuzeyi elinde bulunduranın Kıbrıs Türk kuvvetlerinin değil, var olan ve çözümden sonra da var olmayı isteyen Türk askeri dinamiklerinin olduğunu, garantör Yunanistan ve İngiltere’nin değil garantör Türkiye’nin sorunlar çıkardığını ileri sürdü. 

ŞİLLURİS

Haravgi gazetesine göre Rum Meclis Başkanı Dimitris Şilluris, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorunundaki gelişmelerin cesaret verici olmadığını belirtirken Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Kıbrıs Türk toplumu lideri ile kısa bir süre önceki görüşmesinin ve ileriki adımların beklenen sonuçları vermesi temennisinde bulundu.

Türkiye’nin oyununda, Güney Kıbrıs’ın yalnız olmadığını, Yunanistan’ın, AB’nin ve dost ülkelerin desteğine sahip olduğunu söyleyen Şilluris, Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ın tek yanlı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisinde “yasa dışı faaliyetler” aracılığıyla gerginliği tırmandırdığını savundu.

Şilluris, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de etki bölgesi yaratmak istediğini,  kapalı Maraş’ın Kıbrıs Türk idaresi altında açılması ve Cumhurbaşkanı Akıncı’nın doğal kaynaklardan birlikte faydalanılmasına ilişkin talebinin de bu çerçevede olduğunu iddia etti.

BAŞPİSKOPOS II. HRİSOSTOMOS

Haravgi gazetesine göre Rum Kilisesi Başpiskoposu II. Hrisostomos da yaptığı konuşmada, mücadelelerinin amacının, Kıbrıs sorununa herhangi bir çözüm bulunması değil, adil ve yaşayabilir bir çözüm bulunması olduğunu ifade etti.

Kıbrıs sorununun çözümünün nasıl olması gerektiğini anlatan II. Hrisostomos, Türkiye’nin müdahale haklarının olmaması gerektiğini ayrıca Ada’nın Türk askerinden ve TC kökenli vatandaşlardan kurtaracak, halkın, etnik ve dini açıdan hayatta kalmasını garanti altına alacak bir çözümden söz etti.

FOTİU

Fileleftheros gazetesine göre Rum Başkanlığı İnsani Konular ve Dış Rumlar Komiseri Fotis Fotiu ise dış Rumlar konferansında yaptığı konuşmada, dış Rumların, Helenizm’in yurt dışındaki canlı hücresi olduğunu belirtti.

Fotiu, dış Rumlar için vatanın, her şeyin ve herkesin üstünde olduğunu söylerken, Kıbrıs sorununa adil bir çözüm bulunması için Kıbrıs Helenizmi’nin mücadelesine verdikleri destekten dolayı da bu kişilere teşekkürlerini sundu.