Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel’le dün telekonferans yöntemiyle bir görüşme gerçekleştirdiği haber verildi.
Fileleftheros gazetesi, “AB’den Türkiye Karşısında Daha Sert Bir Tutum İstiyor” başlıklı haberinde, Anastasiadis’in dün telekonferans yöntemiyle görüştüğü Michel’e, Rum Yönetimi’nin “AB’nin, gerek AB, gerek de üye devletlerinin çıkarlarını koruyarak, Türkiye karşısındaki tutumunda daha katı ve kararlı olması gerektiğine dair tezini ilettiğini” aktardı.
Anastasiadis’in Michel’i bölgedeki gelişmeler hakkında bilgilendirdiğini yazan gazete, görüşmede, 19 Temmuz’da gerçekleştirilecek zirve toplantısının gündeminde yer alacak Çok Yıllık Mali Çerçeve ile AB Kurtarma Planı konularının da ele alındığını belirtti.
Gazeteye göre, Rum Hükümeti Sözcüsü Kiriakos Kusios ise konuyla ilgili açıklamasında, Anastasiadis’in Michel’i “Ankara’nın Kıbrıs’ın deniz bölgelerindeki yasadışı faaliyetleriyle ilgili kısa zaman önceki gelişmeler” hakkında bilgilendirdiğini belirterek, Anastasiadis’in “AB’nin, gerek AB’nin, gerek de üye devletlerin çıkarlarını koruyarak, Türkiye karşısındaki tutumunda daha sert ve kararlı olması gerektiğini yinelediğini” iletti.
Kusios, Anastasiadis’in “üye devletlerin egemenliğiyle egemenlik haklarına saygı duyulmasının aynı zamanda iyi komşuluk ilişkilerine bağlılığın, istisnasız olarak herkesin uyması gereken temel şartları teşkil etmekte olduğunu” savunduğunu da ifade etti.
Kusios’a göre, Anastasiadis, Çok Yıllık Mali Çerçeve ile AB Kurtarma Planı konularında ise tezlerini ve taleplerini ayrıntılı bir şekilde yineleyerek, Rum kesiminin takviye edilmesi gerektiğini kaydetti.
Anastasiadis, büyük ölçüde hizmet sektörüyle turizme dayanan Rum ekonomisinin, koronavirüs pandemisinden önemli ölçüde etkilendiğini de belirterek, AB’yi, ekonominin iyileştirilmesine etkili bir şekilde katkıda bulunmaya da çağırdı.
Görüşmede, artış gösteren mülteci akışından dolayı ortaya çıkan problemlere de atıfta bulunan Anastasiadis, AB’nin özellikle bu hususta ilk sırada bulunan devletlere yardım etmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
ANASTASİADİS, DİSİ’NİN 44’ÜNCÜ YIL ETKİNLİĞİNDE DE KONUŞTU
Öte yandan, Anastasiadis’in, DİSİ’nin 44’üncü yılı dolayısıyla düzenlenen etkinliğine de katıldığını yazan Fileleftheros gazetesi, Anastasiadis’in etkinliğinde gelişinde gazetecilere açıklamada bulunduğunu iletti.
Habere göre, bir gazetecinin, “Türkiye’den AB konusunda önemli şeyler istendiği ve AB’nin Türkiye’ye yönelik daha ciddi baskılar veya yaptırımlar uygulanması konusunda bir niyeti olup olmadığının” kendisine sorması üzerine ise Anastasiadis “gerekli adımların atıldığını ve gerekli diplomatik faaliyetlerde bulunulduğunu, aynı zamanda Pazartesi günü AB Dışişleri Bakanları toplantısı olacağını ve bunun muhtemelen başka toplantıların da izleyeceğini” söyledi.
Anastasiadis, sözlerinin devamında, “sanıyorum ki, herkesin de anladığı gibi, Avrupa Birliği’nin faaliyetlerinden, Türkiye’nin meydan okumalarıyla ilgili olarak, bunun artık böyle devam edemeyeceği gibi bir algı var” ifadesini kullandı.
Bunun Türkiye’yi tutumunu değiştirmeye zorlayacak bazı pratik önlemlere dönüşüp dönüşmeyeceğine dair biz soru üzerine ise, Anastasiadis, “Bir etkiye sahip olması için, bu tarz girişimler olacağına inanmak istediğini” söyledi.
Larnaka’ya gelen sondaj gemisi konusunda yorum yapmak isteyip, istemediğinin kendisine sorulması üzerine ise Anastasiadis, buna olumsuz yanıt verdi.
ANASTASİADİS: “BU ADA BAŞKA BİR LİBYA OLMAYACAK”
Alithia gazetesi ise haberinde, Anastasiadis’in, DİSİ’nin etkinliğinde yaptığı konuşmaya yer verdi.
Gazeteye göre, etkinlikte yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorununun işlevsel ve kalıcı çözümü için mücadele etme konusundaki iradesini yineleyen Anastasiadis, kendisinin “modern ve işlevsel bir devlete yol açmak yerine, muhtemelen ertesi gün çökecek ve çözmek istediklerinden daha fazla problem meydana getirecek bir çözümü kabul etmesinin mümkün olmadığını” savundu.
Anastasiadis konuşmasında, “Türkiye ve kendilerini destekleyen herkes tarafından, Kıbrıs sorununun çözümünün hem Türkiye’nin, hem de Kıbrıs halkının tamamının yararına olduğunun anlaşılması için mücadele etmeyi sürdüreceklerini” de ileri sürdü. Anastasiadis, sözlerinin devamında “bazılarının Mavi Vatan planlamalarıyla bu adanın başka bir Suriye, başka bir Libya ve başka bir Irak olacağını düşünmemelerinin yeterli olacağına” da işaret etti.
Konuşmasında “mavi olan bir deniz tarafından çevrili olmasından hareketle, bizim vatanımız da mavidir” ifadesini de kullanan Anastasiaidis, sözlerinin devamında “(bu vatan) egemen bir ülke olarak MEB’e de sahiptir, aynı zamanda tüm ihlalleri, Türkiye’nin ikinci işgalini takip ediyoruz” da dedi.
Anastasiadis “Suriye ve Libya’da neler olduğunu aynı zamanda Yunanistan karşısındaki meydan okumaları takip ettiklerini” de söyledi.
DİSİ’nin kurucusu Glafkos Kliridis’in Kıbrıs’ın yeniden birleşmesine ilişkin vizyonunu takip etmeye çalıştığını kanıtladığını da söyleyen Anastasiadis, “Kıbrıs sorununun meydana gelmesinden (vatanın istila ve işgal edilmesinde) bu yana ilk kez, AB’nin müzakere masasında olmasını başardıklarını, Türkiye’nin ilk kez diyaloğa katılmasını başardıklarını, aynı zamanda ilk kez iki toplumun barış içerisinde bir arada yaşayacakları bölgelerle ilgili haritaların ortaya konmasının başarıldığını” savundu.
Kıbrıs sorununun çözümünü istediklerini kanıtladıklarını da ileri süren Anastasiadis, sözlerini “bazı faktörler beni ilgilendirmiyor, kendi hikayelerine sahip olabilecek üçüncü kişilerden, yabancılardan bahsediyorum. Tek bildiğim şey, Crans Montana’da yazılı öneriler sundum ve bunu 2004 yılında yaptığım gibi, siyasi bedelinin ne olacağını göz önünde bulundurmadan yaptım. Ancak arzu edilen şeye ulaşılması mümkün olmadı çünkü Türkiye, ne Kıbrıslı Türklere, ne de Kıbrıslı Rumlara hizmet etmeyen fakat sadece kendi stratejik çıkarlarına hizmet eden tezlerde ısrar etti. Ve bunu kabul etmem mümkün değildi” ifadeleriyle sürdürdü.
Gazete, DİSİ Başkanı Averof Neofitu’nun ise etkinlikte yaptığı konuşmada, yeni bir dönem çağrısında bulunduğunu ekledi.
Öte yandan Alithia gazetesi “13 Temmuz’da Ne Olacak” başlıklı manşet haberinde, AB Dışişleri Bakanlarının, 13 Temmuz’da Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki meydan okumalarını ele alacağını yazdı.
Fransa’nın, özellikle Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, Türkiye’nin 10 Haziran’da Libya açıklarında Fransız savaş gemileri aleyhindeki meydan okumasına verdiği tepkinin, AB Dışişleri Bakanlarının 13 Temmuz’daki toplantısına yol açtığını ileri süren gazete, Fransa Dışişleri Bakanının, Ankara aleyhinde yeni yaptırımlarda bulunulması olasılığının ele alınacağını söylediğini de iletti.
Gazete, “Türkiye, AB’nin Sanık Sandalyesinde” başlığıyla yer verdiği haberinde, Fransa Savunma Bakanı Florence Parly’nin açıklamasına da yer verdi.
Parly’nin açıklaması Fileleftheros’ta “Fransa İpi Geriyor”, Haravgi’de ise “Fransa Savunma Bakanından Kıbrıs’a Destek” başlıklarıyla yer buldu.
Politis ise “AB’den Türkiye’ye Yönelik Mesajlar- Ankara, Fransa-Almanya Eksenini Deniyor” başlıklı haberinde, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun dünden bu yana Berlin’de bulunduğunu ve Alman yetkililerle temaslarda bulunduğunu yazdı.
Gazete “Niyetleri Tartıyorlar” başlığıyla iç sayfadan da yer verdiği haberinde, gerek Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, gerek de Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in 13 Temmuz’da gerçekleşecek AB Dışişleri Konseyi toplantısı ışığında, Avrupalı muhataplarıyla sürekli temas içerisinde olduklarını ekledi.