Cumhurbaşkanı ile Dışişleri Bakanı, Anastasiadis ile kimin görüşeceği konusunda anlaşamıyor. Kimsenin muhatap kabul etmediği KKTC Dışişleri Bakanı, Kıbrıslı Rum lider Anastasiadis ile biraraya gelince ilk itiraz Cumhurbaşkanı Akıncı’dan geldi.

İddialar şunlardır: 1- Cumhurbaşkanı, ortaya bir çözüm vizyonu koymuş ve bu vizyonu halktan onay aldığı için seçilmiştir. Beş süreyle KKTC’nin vizyonu budur. Özersay görüşme yaparken Cumhurbaşkanı’na bilgi vermek ve O’nun halka onaylatmış olduğu vizyonu savunmak zorundadır. 2- Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmiş olsa bile KKTC’nin sistemi parlamenter sistemdir. Şu anda KKTC Meclisi’nden güven oyu almış bir hükümet vardır ve Özersay bu hükümetin dışişleri bakanıdır. Özersay’ın sorumlu olduğu makam Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu’dur. Zaten Özersay da ne yaptığının hesabını bu makamlara vermiştir.

KKTC anayasal sisteminin içine düştüğü garabet durum işte budur. Herkes yetkinin kendini olduğunu ileri sürebilecek durumdadır. Bu durumda çıkış anayasal sistemi düzenlemekten geçmektedir. Başkanlık sistemi veya Cumhurbaşkanı’nın da parlamento tarafından seçildiği ve güçlendirilmiş bir başbakana dayanan parlamenter sistem… Bunların hangisinin daha yararlı ve bize uygun olduğu tartışılabilir ama tartışılmayavak bir gerçek varsa o da şudur: Bugünkü sistem sadece sorun ve çekişme üretmektedir.