Türkiye Milli Futbol Takımı’ndan bir oyuncunun gol sevincini bozkurt işareti yaparak paylaşması tartışma konusu oldu. Avrupa Futbol Konfederasyonu (UEFA) bozkurt işaretli kutlama yapan futbolcuyu iki karşılaşmadan menederken Almanya İçişleri Bakanı konuyu izlediklerini açıkladı ve tartışmayı körüklemiş oldular. Türkiye Dışişleri Bakanlığı ise bir açıklama yayınlayarak bozkurt işaretini “tarihi ve kültürel bir sembol” olarak değerlendirdi; bunun kullanılmasının ırkçılık sayılamayacağını ileri sürdü. Sonuçta Türkiye ve Almanya arasında bir gerilim oluştuğu da anlaşılıyor.
Bu tartışmayı izleyeceksek bilmemiz gerekir ki Avrupa’da ama özellikle Almanya’da ırkçı hareketlere karşı ciddi bir duyarlılık var. Almanya, kendi geçmişinden ders alarak Nazi hareketinin hortlamasını önlemek için de çeşitli önlemler almaya çalışıyor.
Almanya polisi, kendini Alman sayan Avusturyalıların ırkçı söyleminin de peşine düştü. Leipzig polisi, yine Avusturya ile Türkiye arasında oynanan maç öncesi, Avusturya taraftarlarının “Almanya Almanlarındır. Yabancılar dışarı” şeklinde ırkçı tezahüratlar yaptığı iddiasıyla soruşturma başlatıldığını açıkladı. Neo Nazilerin peşini de bırakmıyorlar zaten; Nazilere ait sloganların kullanılması bile polis baskınlarına ve tutuklamalara neden oluyor.
Belli ki tarihten ders aldılar! Irkçı eğilimlerin siyasi bir harekete dönüşmesi Avrupa’nın korkulu rüyası haline geldi.
Bir ırkçı hareket, kendine sembol seçecekse elbette tarihe başvuracak; mitolojik sembollere yönelecektir. Yunan ırkçıları da öyle yapar; Türk ırkçıları da, Almanlar da… Türk kavimlerinin Orta Asya’dan göçünü anlattığı varsayılan Ergenekon Destanı’nda Türk boylarına yol gösteren bozkurdun ırkçı bir hareketin sembolü haline gelmesi yadırganacak bir şey değildir. Bunun için ırkçı olmayan Türklerin onayına ihtiyaçları da yoktur; sahiplendiler ve oldu!
Türk ırkçılarının sembolü haline gelen bozkurdun başka kullanım şekilleri de elbette olmuştur. Bilmeyenler varsa TMT logolarının tümünde bozkurt kullanılmıştır. Buna göre Kıbrıslı Türkleri MHP’li saymak doğru değildir tabii… Alpaslan Türkeş’in Kıbrıs bağlantısına karşın çok fazla MHP sempatizanımız da yoktur diye inanmaktayım.
Bozkurdu logo haline getirmenin ötesinde bir el işareti ile bunu sembol olarak kullananlar MHP’liler ve Ülkü Ocakları mensuplarıdır ama. Bunlar, Türk ırkçılarının siyasi hareketleri olarak bilinmekte ve Avrupa’da ona göre muamele görmektedirler. Onların bu sembol ile bütün ulusu temsil ettikleri iddiaları var ama ortada böyle bir temsil olmadığı son tartışmalarla da ortaya çıkmıştır. Bu işaretin kullanılmasından sonra Türk Milli Futbol Takımına desteğin bile azaldığına kuşku yoktur.
Bozkurt işareti ile ilgili son günlerde Türk kamuoyunda yaşanan tartışmalar, bunların kim olduklarını yeniden göstermiştir. Kendileri gibi düşünmeyenlere yönelik hakaret ve küfürler gırla gidiyor… Sadece bu son tartışmadaki kin ve nefret, Türk ırkçılığının da diğer ırkçılıklar kadar tehlikeli olduğunu gösteriyor.
Futbol, nefret söylemine ve bir ırka mensup insanların diğer insanlardan üstün olduğunu ileri sürmeye uygun zorluk bir mücadele sporudur. UEFA, yıllardan beri nefret söyleminin ve ırkçı davranışların futbol sahalarına egemen olmaması için mücadele etmektedir. Başarılı olamazsa futbol bir savaş sporu haline gelebilir ve bu da futbolun sonu olur. Futbolu korumanın yolu, ırkçılığı sahalardan uzak tutmaktan geçiyor. Bunu ayrıca tartışmaya gerek yoktur. Futbolu yönetenler tehlikeyi görmüşlerdir ki önlem almaya çalışıyorlar. UEFA işini yapıyor.
Melih Demiral, bu işareti ırkçı amaçlarla kullanmamış olabilir ama… Onun bu sembolü kavrama şeklini ve siyasi angajmanlarını bilmiyorum… Irkçılıkla suçlanabilmesi için bunların da bilinmesi gerekiyor. Şimdiki tartışmaya katılanların pek çoğunun “tam bir Türk ırkçısı” olduklarını bu tartışma sayesinde açığa çıkmıştır ama. Bu tartışmalardan sonra, bu sembol ve elle kullanılan şekli, daha kesin bir şekilde “Türk ırkçılığının sembolü” olarak anılacak ve ona göre değerlendirilecektir.
Geleneksel Kürt kıyafeti giyenlere PKK’lı muamelesi yapanların, Filistin kefiyesi ile gösteri yapmanın bile siyasal bir mesaj olarak değerlendirildiği Avrupa’da bozkurt işareti ile dolaşmayı masum gösterme çabası kesinlikle masum değildir! Onlar kendilerini “kanı saf Türk”; geriye kalan Türkleri ise kendilerine ihanet eden “hainler” olarak görmektedirler. Kafatasçı ve ırkçıdırlar!
Bunların gerçek bir tehlike oldukları ise Türkiye’de devam eden Sinan Ateş davası ile Bora Kaplan soruşturmasında ortaya çıkan gerçekler tarafından yeniden kanıtlanmıştır.