Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı bürosundan yapılan açıklamaya göre, YSK’nın propaganda sürecine yönelik önlemlerin yanında, seçim gününe yönelik gerekli tedbir alacağını kaydeden Akıncı, herkese yurttaşlık görevini yerine getirmesi çağrısında bulundu. Akıncı, sosyal mesafeye dikkat edileceğini, sürekli havalandırmanın olacağını, her yurttaşa ayrı ayrı tek kullanımlık eldiven verileceğini ve dezenfektan kullanılacağını anımsattı.
11 Ekim seçimlerinin hemen ertesi günü orta okul ve liselerin açılacak olması nedeniyle bazı yuttaşların temizlik ve hijyen açısından endişe belirtmeleri üzerine, bu konuda Yüksek Seçim Kurulu ile temasa geçildiğini ve seçim gecesi sayımın hemen ardından tüm okullarda temizliğin yapılması için gereken önlemlerin alındığı bilgisinin kendilerine aktarıldığını anımsatan Akıncı, kendisinin de bu konuda gerekli girişimleri yapacağını söyledi.
Yurttaşların susuzluktan şikayet ederek bu konuda görüşünün sorulması üzerine Akıncı, daha önce çeşitli defalar da belirttiği gibi, Türkiye’den gelen suya teşekkür ettiklerini ancak kendi yerel kaynaklarımızı korumanın da önemli olduğunu vurguladı. Akıncı, “Türkiye’den su getiren boruda meydana gelen arızanın bir ayda giderileceği açıklanmıştı ancak 9 ayda giderilebiliyor” diyerek, bu nedenle toprağımıza düşen her damla suyu muhafaza etmenin koşullarını yaratmak gerektiğini kaydetti.
Önceki gün video konferans aracılığı ile BM Genel Sekreteri Guterres ile görüşmesine yönelik UBP Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar’ın yaptığı ‘Genel Sekreter Akıncı’ya yardımcı olsun diye bunu yaptı’ şeklindeki değerlendirmesinin anlamsız olduğunu belirten Akıncı, şöyle devam etti:
“Herkes biliyor ki her yıl bu dönemlerde Sn. Genel Sekreter New York’ta liderlelerle görüşme yapmaktaydı. Bu yıl salgın nedeniyle tüm liderlerle video konferans aracılığı ile görüşme gerçekleştirdi. Bu çerçevede geçtiğimiz hafta Anastasides ile yaptığı görüşmenin ardından bizimle de görüştü. Sn. Tatar Anastasides ile görüşen Genel Sekreter bizim liderimiz ile de görüşmeli’ diyeceğine, niye görüştü? diye sorgulamaktadır. Sonra da aynı kişi bu adada eşitlik, hem de egemen eşitlik istediğini söyleyebilmektedir“