Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Cumhurbaşkanı olarak partilerin iç işleyişlerine herhangi bir müdahalesinin söz konusu olamayacağını belirterek, hiçbir zaman bu konuda herhangi bir niyeti ve eyleminin de söz konusu olmadığını bildirdi.
Yazılı açıklamasında, “Bakanlar Kurulu’ndaki değişiklikler konusunda Sayın Başbakan’ın iki gündür yanıltıcı açıklamaları nedeniyle kamuoyunu doğru bilgilendirmek zorunlu hale gelmiştir” diyen Cumhurbaşkanı Akıncı, Başbakan’ın, 19 Haziran Cuma günü, Turizm ve Çevre Bakanı ile Sosyal Güvenlik ve Çalışma Bakanı’nın yerine yeni atamalar öngören yazılı bir teklifi onayına sunduğunu kaydetti.
“BAŞSAVCI İLE GÖRÜŞTÜM… HUKUKİ BİLGİ ALDIM”
Bu görüşmede Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Gürdal Hüdaoğlu ile Başbakanlık Müsteşarı Ömer Köseoğlu’nun da hazır bulunduğunu belirten Akıncı, şöyle devam etti:
“Kendisine Turizm ve Çevre Bakanlığı’ndaki değişikliği onaylayacağımı ifade ettim. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na atamayı teklif ettiği Sayın Aytaç Çaluda’nın aynı bakanlıkta müdür olarak görev yaptığı döneme ilişkin işlemleri nedeniyle, Meclis’te dokunulmazlığının kaldırıldığını anımsatarak, hakkındaki hukuki durumu öğrenmek üzere Başsavcı ile görüşme yapacağımı ilettim.
Sayın Başsavcı’yı hemen makamıma davet ederek, davalar ve hukuki süreçle ilgili bilgi aldım. Başsavcı’dan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na teklif edilen milletvekilinin hakkında hazırlanmış olan dosyada 37 davanın olduğu ve davalar için de 15 Eylül tarihinin saptanmış olduğunu öğrendim. Bu bilgi ışığında, teklif edilen milletvekilinin bakanlığını onaylamamın mümkün olmadığını Sayın Başbakan’a bildirdim.
Bütün bu gelişmeler yaşanırken ve henüz ben basın toplantımı da yapmadan önce, medyada süreç hakkında çeşitli haberler yayınlanmış, hatta atamasını onaylamadığım Sayın Aytaç Çaluda, bir televizyon kanalına telefonla bağlanarak veto edildiğini bizzat açıklamış durumdaydı. Basın toplantımda gazetecilerin sorusu üzerine ben de gerçek durumu kamuoyu ile paylaştım.
Sayın Başbakan, Pazar sabahı yaptığı yazılı suçlamanın ardından, bugün de bu yaşananlarla ilgili eksik bilgi vermenin yanı sıra, gerçeklerin kamuoyuna yansımış olmasından şahsımı sorumlu tutarak bunun etik bir davranış olmadığını ileri sürmüştür. Sayın Başbakan; yazılı teklif getirdiği gerçeğini saklama yönüne giderek, bunu sadece istişare olarak nitelendirmektedir.
Keşke Sayın Başbakan, böylesi bir kararını yazılı bir teklif haline dönüştürmeden benimle gerçekten istişare etseydi. O zaman konu yazılı bir teklif haline dönüşmeden çözümlenmiş olabilirdi. Ancak Sayın Başbakan, Cumhurbaşkanlığı’na ilk gelişinde Sayın Çaluda’nın atanmasında herhangi bir sakınca görmeyerek yazılı teklifinde ısrarcı olmuş, bu atamayı onaylamamamı kendisine yönelik bir haksızlık olarak nitelendireceğini söylemiştir.
Benim Başsavcılık’tan aldığım görüş sonrasında onaylamayı reddetmem üzerine, değişikliği tek bakanla sınırlı tutan yeni bir yazılı teklifle ikinci kez Cumhurbaşkanlığı’na gelmiştir.”
“MÜDAHALEM SÖZ KONUSU OLAMAZ”
Cumhurbaşkanı olarak partilerin iç işleyişleriyle ilgili herhangi bir müdahalesinin asla söz konusu olamayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Akıncı, hiçbir zaman bu konuda herhangi bir niyeti ve eyleminin de söz konusu olmadığını kaydetti.
Akıncı açıklamasında, “Ancak parti içi hassasiyetler oluşması nedeniyle gerçeklerin çarpıtılarak Cumhurbaşkanı’nın yalancı ve etik dışı davranan bir makam haline düşürülmeye çalışılmasına da göz yummamız asla mümkün değildir. Sayın Başbakan, umarım bu yaşananlardan ders çıkararak, bundan böyle alacağı kararlarda konunun her yönünü önceden düşünerek değerlendirmelerde bulunur” ifadelerin yer verdi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bana göre asıl etik dışı davranış; gerçeklerin kamuoyu ile paylaşılması değil, bir bakanın haberi bile olmadan görevden alınmak istenmesi ve yerine, hakkında 37 dava dosyalanan bir kişinin dava konusu işlemlerin yapıldığı aynı bakanlığa bakan olarak atanmak istenmesidir” dedi.