Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, çözüm konusunda isteksiz olan Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in son 2 yılda farklı dönemlerde farklı kişilere farklı mesajlar verdiğini ve kafa karışıklığı yaratan unsurlar arasında gidip geldiğini belirtti.
Etkin katılım ve siyasi eşitliğin Kıbrıs Türk tarafının olmazsa olmazı olduğunu yineleyen Akıncı, “Ya iki kesimli, siyasi eşitliğe dayalı iki kurucu devletli federal çözüm doğrultusunda ilerleyeceğiz, ya da bu başarılamadığı takdirde kalıcı bölünme daha görünür hale gelecek” dedi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, Sosyalist Enternasyonal Başkanı, Yunanistan eski başbakanı ve eski PASOK Lideri Yorgo Papandreu’nun davetiyle BM Genel Merkezi’nde gerçekleşen Sosyalist Enternasyonal Başkanlık Divanı toplantısına katılarak, konuşma yaptı.
Papandreu tarafından karşılanan Akıncı, Sosyalist Enternasyonal üye devlet ve hükümet başkanlarına hitap ettiği konuşmasında, Kıbrıs konusunda bilgi verip, son gelişmeleri aktardı.
Papandreu konuşmasının ardından toplantıdan ayrılan Akıncı’yla çıkışta bir süre sohbet etti.
“YAKIN GEÇMİŞTE 2 ÖNEMLİ FIRSAT KAÇIRILDI”
Konuşmasına başlarken dünyada artan eşitsizlik ve yoksulluğun yanısıra iklim değişikliği alarm verildiğine işaret eden Akıncı, birçok bölgede savaş ve çatışma yaşandığı dikkate alındığında göreceli olarak bir savaş alanı olmasa da Kıbrıs’ın uzun yıllardır çözümlenmeyi bekleyen bir sorunu olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Akıncı, yakın geçmişte Annan Planı ve Kıbrıs Konferansı gibi 2 önemli fırsatın yitirildiğini belirterek, Crans Montana sonrasında düşünme ve değerlendirme dönemi geçirildiğini ve şu an olası müzakerelere zemin olacak referans kavramları üzerinde çalışıldığını kaydetti. Akıncı, referans kavramlarının oluşmasında 11 Şubat belgesi, geçmiş mutabakatlar ve 30 Haziran tarihli Guterres çerçevesinin öneminin altını çizdi.
“ETKİN KATILIM OLMAZSA OLMAZ”
Akıncı, federasyonların olmazsa olmazı olan etkin katılımın önemini vurgulayarak, Rum liderle bu konuda yürütülen müzakerelerin ayrıntılarını aktardı.
Her otaklıkta kararların ortaklaşa almanın kaçınılmaz olduğunu ancak Kıbrıs Rum tarafının eşitliği ve kararlara etkin katılımı kabule yanaşmadığını kaydeden Akıncı, Rum liderin Guterres çerçevesini de sulandırmaya ve çarpıtmaya çalıştığını belirtti.
“ANASTASİADİS KAFA KARIŞIKLIĞI YARATIYOR”
Akıncı, Rum liderin kabul etmediklerinin geçmişte uzlaşılan hususlar olduğunu ve bunların birer BM parametresi haline geldiğini kaydetti. Anastasiadis’in son 2 yılda farklı dönemlerde, farklı kişilere, farklı mesajlar verdiğini vurgulayan Akıncı “2 devletten, konfederasyona, gevşek federasyondan desentralize federasyona, başkanlık sisteminden parlamenter sisteme, hatta dönüşümlü başbakanlıkta dahi kafa karışıklığı yaratan unsurlar arasında gidip geldi” dedi.
Sürecin artık bir 50 yıl daha uzamaması için ucu açık olamayacağını belirterek bir netliğe ihtiyaç olduğunu vurgulayan Akıncı, iyi tanımlanmış, iyi yapılandırılıp planlanmış ve ucu açık olmayan sonuç odaklı bir süreç gerektiğini belirtti. Bu gereğin BM Genel Sekreteri raporlarına da girdiğini kaydeden Akıncı, uluslararası toplumun da buna yardımcı olması gerektiğini belirtti.
HİDRO KARBON KONUSU
Konuşmasında Doğu Akdeniz’deki doğal gaz konusuna da değinen Akıncı, iki tarafın da hakkı olduğunun herkesçe kabul edildiği hidrokarbon konusunda 3 yolun izlenebileceğini yineledi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bunlardan biri, Rolandis’in önerisi olan çözüme kadar moratoryum ilan etmek. Bu olmazsa 13 Temmuz’da önerdiğimiz ortak komiteyle birlikte yürütmek. Bu da olamıyorsa, şimdi yapılmakta olduğu gibi, ayrı ayrı yapmak. Bizim tercihimiz, Kıbrıs Rum tarafı reddetmiş de olsa, önerdiğiniz ortak komitedir”