Akansoy Genç TV’de Muazzez Gazihan’a konuk olarak gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Meclis’te yaşanan nisap sorununa değinen Akansoy, yasama günleri nisap sağlama zorunluluğunun hükümette olduğunu, hükümetin Meclis’i açacak sayıya sahip olmaması halinde yok hükmünde olacağını ve kendilerinin de yok hükmünde olan bir hükümete koltuk değneği olmayacaklarını ifade etti. Meclis’in sürdürülebilir bir yapıda olmadığının altını çizen Asım Akansoy, hükümetin kendi içinde tartışmalı olduğunu, bunun da dün Arıklı-Çavuşoğlu kavgasının Meclis kürsüsüne taşınmasıyla ispatlandığını söyledi. Siyasi iradenin yeniden oluşturulabilmesi için derhal erken seçime gidilmesi gerektiğini işaret eden Akansoy, gönülsüz bir hükümetin bu ülkeye katabilecek bir şeyi olmayacağını belirtti.

“ARIKLI TAŞIDIĞI SORUMLULUĞUN FARKINDA DEĞİL”

Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı’nın dünkü oturumdaki tavırlarına da değinen Akansoy, CTP milletvekili Salahi Şahiner’e yönelik bağırarak ve hakaret ederek konuştuğunu anımsattı. Arıklı’nın taşıdığı sorumluluğun farkında olmadığını vurgulayan Akansoy, “Öfke nöbetleriyle sağa sola saldırarak üstünlük sağlamaya çalışıyor. Arıklı bu ülkede ayrımcılığın sesidir. Partisi kurulduğu günden beridir ayrımcılık üzerinden politika yapıyor. Ayrımcılık bizim tamamen reddettiğimiz bir konudur” dedi. Azınlık Hükümeti’nin dağıttığı yurttaşlıklar hakkında da değerlendirmelerde bulunan Asım Akansoy, özellikle Haziran ayı başında verilen yurttaşlıklarla ilgili ciddi problemler olduğunu dile getirdi. Bunlardan bir tanesinin yeni yapılması planlanan Cumhurbaşkanlığı Binası’nın mimarına verilen yurttaşlık olduğunu kaydeden Akansoy, yürürlükteki yurttaşlık yasasına göre bu kişinin yurttaşlık almasının hiçbir şekilde söz konusu olamayacağının altını çizdi.

“YENİ YURTTAŞLIK YASASI OLUŞTURULMALI”

Yurttaşlık konusunun Kıbrıslı Türklerin siyasi iradesine doğrudan etki yaptığını ifade eden Akansoy, bu konunun artık bardağı taşıran son damla olduğunu da sözlerine ekledi. CTP’nin bu konuya çözüm bulabilecek bir parti olduğunu vurgulayan Akansoy, çözümün yeni yurttaşlık yasası ve yeni daimi ikametgah belgesi yasası olduğunu söyledi. Bu yasanın hayata geçmesi halinde hem demografik yapının korunacağını, hem de yurttaşlık sorununun ortadan kalkacağını ifade eden Akansoy, bu konuda hükümete çağrı yaptıklarını ama herhangi bir yanıt alamadıklarını belirtti.

“PROTOKOL DÜZENİNİN BİR FAYDASI OLMADIĞI GÖRÜLDÜ”

Kıbrıslı Türklerin alım güçlerinin günden güne düştüğünü belirten Asım Akansoy, Türk Lirası’nın geçerli olduğunu ve bunun yüzünden enflasyon yaşandığını dile getirdi. Türkiye’deki siyasi gelişmelerden dolayı TL’nin sürekli değer kaybettiğini kaydeden Akansoy, bunun Kıbrıslı Türklerde alım gücünün düşmesi ve ciddi şekilde fakirleşme etkileri yarattığını vurguladı. Akansoy, 2021 yılı protokolüne göre TC’den buraya gelmesi planlanan paranın 4’te birinin geldiğini anımsattı ve bu protokol düzeninin artık Kuzey Kıbrıs ekonomisine bir fayda sağlamadığını söyledi. Kıbrıslı Türkleri tek tanıyan ve yanında olan ülke olarak Türkiye ile ilişkileri belli bir düzen çerçevesinde tutmak gerektiğinin altını çizen Akansoy, buna karşın bugün var olan modelin Kıbrıslı Türkleri bir noktaya taşımadığına işaret etti.

“ASGARİ ÜCRET YASASI YENİDEN DEĞERLENDİRİLMELİ”

CTP milletvekili Asım Akansoy, asgari ücret yasasının yeniden ele alınıp değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Asgari ücretteki artışların hayat pahalılığı oranına göre endekslendiğini kaydeden Akansoy, yapılanın ekonomide daralmaya göre hayat pahalılığı oranı belirlendiğini, buna göre de asgari ücrete yansıtıldığını belirtti. Tamamen günü kurtarmaya yönelik bir şekilde günlük enflasyon şartlarına göre hayat pahalılığı oranı belirlendiğini ve bunun da doğru bir tespit olmadığını söyleyen Akansoy, CTP’nin iktidara gelmesi halinde bu konuda bir iradenin ortaya konacağını belirtti. Asgari ücret yasasının belirlendiği komitenin daha demokratik bir hale getirilmesi gerektiğinin altını çizen Akansoy, “Daha fazla sendikanın orada temsil edilmesi lazım. Bu ülkede asgari ücretle yaşamak bugün mümkün değildir. Benzine, elektriğe ve gaza gelen bu zamlarla insanların alım gücü giderek azalmıştır. İnsanlar geleceğinden ciddi anlamda endişelidir. Göç yeniden arttı. Bu artık ekonomik kriz değil, ekonomik çöküştür” ifadelerini kullandı.