spot_img
9.8 C
Lefkoşa
spot_img

ABD İLE AKDENİZ RESTLEŞMESİ

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Morgan Ortagus,  Türkiye’nin, Güney Kibrıs Rum Yönetimi’nin münhasır ekonomik bölge olarak tanımladığı alanda sondaj faaliyetlerini yapma niyetini duyurmasından derin kaygı duyduklarını ifade etti.

blank

Ortagus, açıklamasında, “ABD, Türkiye’nin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin (Güney Kıbrıs Rum Yönetimi) münhasır ekonomik bölge olarak tanımladığı alanda sondaj faaliyetlerini yapma niyetini duyurmasından derin kaygı duyuyor. Bu adım oldukça provokatif ve bölgede tansiyonu artırma riski taşıyor. Türk yetkililerini bu faaliyetleri durdurmaya ve tüm tarafları itidale davet ediyoruz” dedi.

TÜRKİYE’NİN TEPKİSİ

ABD’nin bu açıklaması Türkiye tarafından tepki ile karşılandı. Türkiye, kendi kıta sahanlığında gerçekleştirmekte olduğu sondaj faaliyetine ilişkin olarak ABD Dışişleri Bakanlığının 5 Mayıs 2019’da yaptığı açıklamanın gerçeklerden kopuk olduğunu bildirdi.

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de kıta sahanlığına ilişkin tutumunu 2004’ten bu yana açık şekilde ortaya koyduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Güney Kıbrıs Rum yönetiminin bölge ülkeleri ile bu tarihten itibaren yaptığı MEB (Münhasır Ekonomik Bölge) sınırlandırma anlaşmalarının hem bizim hem de Kıbrıs Türkleri için geçerli olmadığı, bunların bir tanesinin de ülkemizin Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığı haklarını ihlal ettiği zamanında ilgili ülkelerin ve uluslararası toplumun dikkatine getirilmişti. Aynı şekilde Türkiye, bölgedeki kıta sahanlığını da uluslararası topluma duyurmuş ve Birleşmiş Milletler nezdinde de kayda geçirmiştir. Bölgede, tüm ilgili kıyıdaşlar arasında uluslararası hukuk kuralları uyarınca hakkaniyete dayalı sınırlandırma anlaşmaları henüz tamamlanmamıştır.

Hal böyle iken, üçüncü tarafların kendilerini adeta uluslararası mahkeme yerine koyarak deniz sınırlarının nereden geçeceğini tayin etmeye çalışmaları kabul edilemez. Bu anlamda, ABD’nin Rumların ‘hak iddia ettiğini söylediği’ bir alana yönelik geçerli sınırlandırma anlaşması varmış gibi Türkiye’ye çağrıda bulunması, ne yapıcı ne de uluslararası hukuka uygun bir yaklaşımdır.”

İLGİLİ HABERLER

Bizi takip edin

3,234TakipçilerTakip Et
5,673TakipçilerTakip Et

SON HABERLER