spot_img
9.8 C
Lefkoşa
spot_img

“AB HAVLIYOR AMA TÜRKİYE’Yİ ISIRMIYOR”

AB üyesi 28 ülkeden en az 12’sinin, Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri gerekçesiyle Türkiye’ye, Ukrayna meselesi yüzünden 2014’te Rusya’ya uygulananlar gibi kişilere ve şirketlere karşı yaptırım kararı alınmasına karşı olduğu haber verildi.

Politis haberi “AB Havlıyor Ama Türkiye’yi Isırmıyor… Bir Düzine Üye Devletten Yaptırımlara Kesin ‘Ohi’… Brüksel’de Kişi ve Şirketleri Hedefleyen Rusya tipi Yaptırımlar Tartışma Dışı… Lute’un Bölge Ziyaretini Ağustos’a Aktarması İle Gerilimin Tırmanması Zor”  başlık ve spotlarıyla manşete çekti.

Haberde Avrupa Komisyonu’nun Türkiye’ye karşı önerdiği üst düzey görüşmelerin ve 145 milyon 800 bin Euro’luk üyelik yardımının kesilmesinin de dahil olduğu  önlem önerileri dışında Fransa’nın yaptığı karşı önerinin de sadece 5 üye ülkenin desteğini alabildiğine dikkat çekildi.

Gazete edindiği bilgilere dayanarak iç sayfasında detaylandırdığı haberinde, Türkiye’ye Rusya tipi yaptırım uygulanması önerisinin Brüksel’de iki gündür tartışma konusu bile edilmediğine dikkat çekerek, “Komisyon’un gönderdiği, Doğu Akdeniz’deki  sondaj faaliyetleri nedeniyle Türkiye’ye karşı muhtemel önlemler taslağının, ‘hedefli önlemler’ başlığını taşıyan dördüncü bölümüne halihazırda 12 üye devlet, temsilcileri aracılığıyla olumsuz görüş belirtti” ifadesine yer verdi.

POLONYA, MACARİSTAN, BULGARİSTAN VE ALMANYA TARTIŞMAYI DAHİ REDDEDİYOR

Habere göre hedefli önlemlere (yaptırımları) dair her türlü tartışmayı reddeden ülkeler arasında Polonya, Macaristan ve Bulgaristan da var. Genel olarak Türk nüfusa sahip Almanya ve Bulgaristan gibi ülkeler Komisyon’un Türkiye aleyhine inisiyatifine kuşkulu yaklaşıyor.

Türkiye’ye yaptırım uygulanmasına olumsuz görüş belirtilmesi üzerine Fransa, farklı bir öneri ortaya koydu ancak öneri, aralarında Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın da bulunduğu sadece 5 ülkeden destek bulabildi.

Komisyon’un önerdiği ve bugün Temsilciler Konseyi’nde, pazartesi günü de Dış Konular Konseyi’nde ele alınacak olan Türkiye’ye uygulanabilecek önlemler listesinde birinci kategoride Türkiye ile AB arasında uluslararası politika, ekonomi, enerji, taşımacılık, tarım ve Türkiye-AB ilişkileri konularında bakanlar düzeyinde temastan kaçınılması bulunuyor.

İkinci kategoride Avrupa’nın Türkiye’ye üyelik öncesi yardımının 145,8 milyon Euro azaltılması ve Avrupa Yatırım Bankası’na, Türkiye’deki kredi faaliyetlerini tekrar incelemesi çağrısı var.

Üçüncü kategorideki yaptırım önerileri Türkiye ile hava taşımacılığı  anlaşması için 2016’da başlayan müzakerelerin kesilmesi ve Türkiye-AB katılım komitesi çalışmalarının -bir sonraki toplantısı önümüzdeki kasım ayında planlanıyor- ertelenmesi.

Dördüncü kategorideki yaptırımlar ise  Ukrayna  tipi önlemlerdi, ki bunlar halihazırda reddedilmiş görünüyor.

RUM YÖNETİMİ “ÇITAYI DÜŞÜRÜYOR”

Gazete haberinin “Kıbrıs Tarafı Çıtayı Düşürüyor” başlığıyla ayırdığı bölümünde, Komisyon tarafından önerilen bazı önlemlerin reddedildiğinin açıklanması üzerine Rum Yönetiminden bir kaynağın KİPE’ye (Rum Haber Ajansı), “Komisyon tarafından Avrupa Konseyi’ne sunulacak önlemler ‘Lefkoşa’nın beklentileri çerçevesinde hareket ediyor’ dediğini yazdı.

Haberde önlemlerin Komisyon tarafından kademelendirilerek kişi ve şirketleri hedef alacak  yaptırımlar kısmının son kategoriye bırakılmasının Rum tarafını tatmin ettiği belirtildi.

Rum Yönetiminin, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini tırmandırması halinde -ki bunun, Fatih’in Baf açıklarındaki çalışmalarını tamamlayacağı Ağustos’ta olması bekleniyor-  AB’nin Türkiye’ye karşı daha çok önlem alması perspektifini açık tutmaya çalışacağı kaydedilen haberde şu ifadelere yer verildi:

“SAHADA ORTAM GİTTİKÇE DAHA KASVETLİ OLUYOR”

“Sahada, Kıbrıs’ta ortam  gittikçe daha kasvetli oluyor. Dün Türk Savunma Bakanı  deniz kuvvetleri gemilerinin ve hava imkanlarının Yavuz ve Fatih sondaj gemilerine ve Barbaros araştırma gemisine refakat etmeyi sürdüreceğini açıkladı.

Dün ABD Dışişleri Bakanlığı’nca Yavuz’un Karpaz’a varmasının ABD tarafından  kışkırtıcı adım olarak nitelendirildiği açıklandı ve kaygı belirtilerek itidal çağrısı yapıldı. 

Kıbrıslı Türk ‘Dışişleri Bakanı’ Kudret Özersay ABD açıklamasını yorumlarken, hidrokarbonların Kıbrıs prosedürüne eklenmesini kast ederek çok önemli bulduğu, diyaloğun güçlendirilmesi çağrısı üzerinde durdu.”

DİKO, Brüksel’de görüşülmekte olan önlemlerin “doğru yönde, Türkiye’ye gerekli mesajları vererek bedel yaratmaya muktedir olduğu” görüşünü ortaya koydu, şöyle devam etti: “Prosedürün ilerlemesini ve önlemlerin  yakın zamanda Avrupa Konseyi’ne sunulmasını ve onun da onaylamasını dört gözle bekliyoruz. Bu önlemlerin, Avrupa Komisyonu’nun sunacağı diğerleri (önlemler) ile birlikte bir önlemler paketinde olması ve bazı ülkelerin istediği gibi ikinci aşamaya bırakılmasına müsaade etmememiz gerekir. Türk tepkilerinden anlaşıldığı kadarıyla, kişilere ve şirketlere karşı yaptırımlar Türk planlarına çok zorluk yaratacak görünüyor.”

EDEK, Rum Yönetiminin, 28 üye devletin oybirliğini sağlamak için elindeki bütün olanakları kullanması gerektiğine işaret ettiği açıklamasında “önerilen önlemler doğru yönde. Hangilerinin 28 üyenin tamamı tarafından onaylanacağını göreceğiz” ifadelerine yer verdi.

İLGİLİ HABERLER

Bizi takip edin

3,234TakipçilerTakip Et
5,673TakipçilerTakip Et

SON HABERLER