Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC’nin egemen eşitliğinin kabul edilmemesi halinde resmi müzakere sürecine geçilmesinin mümkün olmadığını vurguladı.
Tatar kapalı oturumda Meclis Genel Kurulu’nu Kıbrıs sorunu hakkında bilgilendirmesinin ardından basın mensuplarına konuştu.
New York öncesinde milletvekillerine bilgi vererek değerlendirmelerde bulunduğunu anlatan Tatar, soruları da yanıtladığını söyledi.
KKTC’nin egemen eşitliğinin kabul edilmemesi halinde resmi müzakere sürecine geçilmesinin mümkün olmadığını söyleyen Tatar, bu resmi siyasetin Türkiye ile de değerlendirildiğini kaydetti.
Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa bunun egemen eşitlik temelinde olması gerektiğini anlatan Tatar, New York’ta da bunu anlatacaklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı olarak farklı teknik komitelerde resmi müzakere süreçlerinde iki halk arasındaki ilişkilerin nasıl gelişeceğini, iki devlet esasına göre ele aldıklarını söyleyen Tatar, görüşülebilecek konular arasında, ada etrafındaki zenginliklerin paylaşımı, elektrik ve enerjide yaşanan sorunların sadece 40 mil uzakta olan Türkiye’ye çekilecek bir kabloyla “grid sisteme” bağlanarak çözülmesi, yenilenebilir enerji, Türkiye’den aktarılan Anadolu suyunun Güneyle paylaşılması ile su sıkıntısının çözülmesine katkı sağlanması, 29 farklı bölgedeki mayınların temizlenmesi için iki devlet arasında iş birliği ve düzensiz göçten doğan mağduriyetlerin giderilmesi için KKTC kurumlarının da yer aldığı komiteler kurulması gibi konularda iş birliği olduğunu anlattı.
Kıbrıslı Rumların sunduğu güven yaratıcı önlemleri kabul etmelerinin mümkün olmadığını da dile getiren Tatar, örneğin Ercan Havalimanı ile ilgili getirilen öneriyle fır hatlarının Güney Kıbrıs’a bağlanması, Ercan-Ankara arasındaki fır hattı iş birliğinin son bulmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Gazimağusa Limanı konusunda sunulan güven yaratıcı önlemin de kabul edilemez olduğunu dile getiren Tatar, bunların ancak kapsamlı çözümden sonra gündeme gelebileceğini dile getirdi.
Maraş’ın iadesi ve KKTC sınırları dışına çıkarılmasını da asla kabul edemeyeceklerini anlatan Tatar, “Egemen eşitliğimiz kabul edilmeden kapsamlı görüşmeye geçmemiz mümkün değildir” dedi.
Tatar “Bizim şu an teknik komiteler bağlamında yapmaya çalıştığımız iki tarafın iş birliğiyle hareket etmektir” diyerek, KKTC makamları ile Güney’deki makamların çeşitli meselelerde iş birliği yapabileceğini tekrarlayarak, bu bağlamda 1 ve 8 Temmuz’da sundukları önerilerin bu saydıkları olduğunu söyledi.
Tatar “Bunların yürürlüğe konulmasında Kıbrıs Cumhuriyeti otoritesinin Kuzeye sarkması söz konusu olamaz” ifadelerini kullandı.
Meclis’e yaptığı bilgilendirmede neden federasyonun geride kaldığını ve bir umut vaat etmediğini anlattığını dile getiren Tatar, “Kıbrıslı Rumların zihniyetinin ciddi tuzaklarla dolu bulunduğunu ve hedeflerinin otoritelerini Kuzey’e yayarak KKTC’yi ortadan kaldırmak, Kıbrıslı Türkleri 1974 öncesinden kötü bir duruma sokmak” olduğunu söyledi.
“Bizlerin azınlık durumuna düşmemizi asla kabul etmeyiz” diyen Tatar, kendisini bilgilendirme yapması için yapılan davet için Meclis Başkanı Zorlu Töre ve Başbakan Ünal Üstel’e de teşekkür etti.
Meclis’te yaklaşık iki saat süren toplantının ardından Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre ve Anamuhalefet CTP Başkanı Tufan Erhürman da basına açıklama yaptı.
-Töre
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Meclis toplantısında ayrıntılı bilgiler verdiğini ve muhalefetin de görüşlerini ifade ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Tatar’ın sorulan soruları yanıtladığını dile getiren Töre, toplantının verimli geçtiğini belirtti.
-Erhürman
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Meclis’te kapalı oturumların paylaşılamayacak bilgiler verilmesi gerektiği durumlarda yapıldığını ancak bugünkü toplantıda zaten bilinen konuların paylaşıldığını söyleyerek, “Zaten paylaşılan bilgilerin kapalı oturum yapılarak verilmesinin bir anlamı olmadığı görüldü” dedi. Erhürman, toplantıda CTP’nin görüşlerini aktardığını dile getirdi.
CTP Genel Başkanı Erhürman, şu anda sunulan ön şartlar nedeniyle Kıbrıs konusunda resmi müzakereler için zemin bulunmadığını belirtti.
Rum tarafının sunduğu Güven Yaratıcı Önlemler konusuna değinen Erhürman, önerilerin olduğu gibi kabul edilmesini savunmadıklarını ancak Türk tarafının masaya görüşlerini ortaya koyabileceğini söyledi. Erhürman, örneğin Türkiye’nin de dahil olabileceği projelerle, Doğrudan Ticaret Tüzüğü, karma evliliklerden doğan sorunlar, TL kullanımından oluşan sorunlar gibi farklı konulara çözüm aranabileceğini belirtti.
Erhürman, müzakerelerden kaçan taraf olmamak gerektiğini söyleyerek, federal çözüm modelini desteklediklerini ve bu modelin BM Güvenlik Konseyi kararlarında da yer aldığını söyledi.
BM şemsiyesi altında yapılan görüşmelerin Cumhurbaşkanları olarak değil, iki toplum lideri arasında yapıldığını dile getiren Erhürman, federasyon görüşmelerinde tartışılanın iki eşit halktan neşet eden bir halk olduğunu belirtti.
Federasyonun yama olma anlamına gelmediğini dile getiren Erhüman, konjonktürün Kıbrıslı Türkleri Güney Kıbrıs’ta iş arayacak, esnafı, Güney Kıbrıs’tan gelen talebe yüzünü çevirecek noktaya getirdiğini söyleyerek, turistlerin Larnaka Havalimanı’ndan ülkeye geldiğini söyledi. Erhürman, “Konjonktür bizi bağımlı hale getirmeye başladı” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar’ın New York’ta yapacağı temaslara da değinen Erhürman, Kıbrıslı Türkler açısından herhangi bir sonuç doğuracağını düşünmediklerini, ileriye dönük beklentiler oluşturmadığını söyledi.
“Verimli ve anlamlı bir toplantı geçirdiğimizi söylemem mümkün değil” diyen Erhürman, önceki Cumhurbaşkanları döneminde bu tarz toplantıların sıklıkla yapıldığını ancak bu dönemde bunun yapılmadığını belirtti.