Ulusal Birlik Partisi, yeni bir genel başkan belirleyecekmiş… Bunun için gerekçeleri hazır: İşler iki başlılıkla yürümüyor. Bu işler, bir yanda Genel Başkan, diğer yanda Başbakan ile olmuyor! Onların dünyasında işleri yürütebilmek için “bir usta, bir memleket” olması gerekiyor! Saygı duymak gerekir.
UBP’liler, değişen koşullara karşın kendilerini Türk Mukavemet Teşkilatı’nın devamı sağmak eğilimindedirler… Kendileri bilir…
UBP’ye destek verenlerin çoğu, devlet olanaklarından yararlanmak peşindedir. Olabilir! Her birey idealist olmak zorunda değildir. Demokraside buna da yer vardır!
Sonuç olarak Ulusal Birlik Partisi, bu toplumun partisidir. Bu halkın tarihinin içinden süzülerek bugünlere gelmiştir; onaylamak zorunda değiliz ama bizim bir parçamız olduğunu reddedemeyiz. Birlikte yaşayacaksak birbirimize saygı duymak, değişmelerini istiyorsak ikna etmek için çalışmak zorundayız.
Son yıllarda Kıbrıs Türk halkının karşısında, analiz edeceği, ikna etmek için çaba harcayacağı bir UBP kalmamıştır. Bugünkü UBP kurultayının alışageldiğimiz UBP kurultayları ile hiçbir benzerliği yoktur. Yarışma yoktur, dedikodusu yapılmamıştır!
UBP, UBP’lilerin olduğu ama UBP olmayan bir partiye dönüştürülmüştür.
Bu UBP ile demokrasi olmaz! Demokrasicilik oynar gibi yapsak bile bu oyunu bile sürdüremeyeceğimizi yaşayarak görüyoruz zaten…
Kıbrıs Türk halkının kuruluşundan bu yana Ulusal Birlik Partisi ile ilgili sorunları olmuştur. Yine var! Kıbrıs Türk halkının Ulusal Birlik Partisi ile yine sorunlu bir ilişkisi var. Ama sanırım bu kez sorun, geçmiş zamanlarda yaşananlardan çok daha büyüktür. UBP, kendisi olmaktan çıkmıştır. Kıbrıs Türk halkına hizmet etmek istiyorsa, UBP kendisi olmak zorundadır.
Önce kendisi olsun! Kendisi olduğu zaman, iki veya daha çok başlılıkla bile Kıbrıs Türk halkına vereceği daha çok şeyi olacaktır sanırım.